Deneme
-
Dil Unutanlar
✔ Dilini unutanlar varmış. Nasıl oldu diye sormayacağım. Dilini unutanlar ya gerçekler arasında lal olmuşlardır ya da dilleri bir yerlere kaçmıştır. ✔ Osmanlıya öykünenler bilmez halka Osmanlının “Hakir” dediğini. Bilmezler ya da bilmezden…
-
Dünyanın Çarkı Aksime Döner
Nereden başlayacağımı bilemiyorum. En iyisi! Çok gerilere gitmeden bir tarihten tutup kronolojik olarak anlamaya çalışayım. Evlenmeden kısa bir dönem önce bir şirkette çalışıyordum. İşim iyiydi. Sigortam vardı. Maaş dolgundu. Şirketin aynı zamanda gece…
-
Yerebatan Sarnıcı
İstanbul’un görkemli tarihsel yapılarından birisi de Ayasofya’nın Güney batısında bulunan Bazilika Sarnıcı‘dır. Ne zaman Ayasofya’ya girsem içim cız eder. İlk aklıma düşen; 2020 yılından itibaren 7 yıl kiraya verilmesi ve cami olarak ibadete…
-
Fotoğraflara Dair
Bu günlerde nedense, sık sık, yönetmenliğini Steven Spielberg’in yaptığı, II.Dünya Savaşı sırasında Nazilerin uygulamış olduğu soykırımı işleyen 1993 ABD yapımı bir film geliyor aklıma: Schindler’in Listesi! Bilindiği gibi Schindler’in Listesi, Oskar Schindler adlı…
-
Şiirime Çağrı
18 Kasım akşamı Köln’deki Enver Karagöz Edebiyat Dostları Etkinliğinin sonuna doğruydu. Konuşmamı yapmış, şiirlerimi okumuş, salondaki bir köşede yer bulup oturmuş önümdeki bardaktan suyumu yudumluyordum. Yer yabancıydı aslında, ben yabancıydım. Kaç kişi bilebilirdi…
-
10 Kasım’da nasıl yas tutuyorsunuz?
Tarihin tekerrür etmemesi için geçmişimizi her fırsatta hatırlatacak olayları tekrar tekrar kaleme almak gerekir. Bitmek tükenmek bilmeyen bir azimle her nesle aktarılması gerekenlerden biriside Atatürk’ün bu ülkeyi hangi imkansızlıklarda, kurduğunu her bireyin zihnine…
-
Beklenenler…
İnsanın gidebilme özgürlüğü olmalı bir de dönebilme… Gitmek eylemi kadar kolay olmalı, dönmek eylemi de… “Ait olmak” ne demek? Neden tek bir yerde kalmalı insan? Yörük atalarımın gezginci ayak izleri damarlarımda dolaşıyor. Kim…
-
Damdan Düşme
Dut ağacının meyve verdiği mevsimdi.Bir öğlen sonrasıydı.Komşumuzun avlusunda büyük bir dut ağacı ve bize bakan tarafın dalları, kerpiç evimizin toprak damına sarkardı. Üstüne çıkıp dut toplardık.Bize bakan dallarda fazla olmadığı ve haliyle az…
-
Bekleyenler…
Yeryüzünde insanlar ikiye ayrılır; bekleyenler ve daha çok bekleyenler… Şairler olmasaydı, yarınlara umudumuz ve aşka inancımız olur muydu? Beklenen döndüğünde içindeki coşkulu sevinci edebiyatsız nasıl anlatırdık? Ateşin alevini körüklemeye devam eden şiirler olmasa?…
-
Aptallık; Zeka Sorunu mu, Ahlak Sorunu mu?
KARŞISINDAKİNİ APTAL ZANNEDEN DÜNYANIN EN BÜYÜK APTALIDIR! Aptallık nedir önce ona bakalım. Arapça kökenli bu kelime TDK göre – zekası pek gelişmemiş, zeka yoksunu, alık, ahmak, salık ve bunun gibi durumlar olarak tanımlanıyor.…
-
-
Yaşamın Anlamı
“Sansür Yasası’nı, muhalif basının susturulması için yağdırılan cezaları, yağmur gibi yağan zamların nedenlerini; adaletten sorumlu bakanın, Bartın- Amasra’daki maden ocağında ihmal sonucu meydana gelen facianın ardından özeleştiri yapacağı, suçlular hakkında soruşturma başlatacağı yerde…
-
“Trafik toplumun karakterini yansıtır.”
Harika ama benim için güzellik anlam ifade etmeyen bir pazar günüdür bugün. Gökyüzünün koyu maviliğine renk katan beyaz gelinlikli bulutlar kümelenmiş, dans eden bir edayla ilerliyorlar zamanın içinde. Güvercinler çatılarda keyif çatıyor. Hayat…
-
Ölüyoruz…
İnsan soyu için ölüm sıradanlaştı. Sonunda başardık. Üzerine basılan bir karıncanın ölümü kadar, sinek ilacı ile öldürülen haşere kadar basitleştirdik ölümü! Sayıyoruz madenden kaç ceset çıkardık, diye. Ceset! Krallar için kölelerin koyundan farkı…
-
Nerede Kaybettik İnsanlığımızı?
Bir, iki, üç, dört dolgu üç zincir… Büyük bir özenle ve hızlı hızlı ördüğü örgü elinde bir yandan da pür dikkat Televizyon da Müge Anlı izliyor yaşlı kadın. Biraz meraktan biraz konuşulanların verdiği…
-
Haylaz Çocuk
Bildiğiniz gibi değil! Yaramazlıkta üstümüze yoktu bizim. Keyfimiz için başkasına zarar vermeyi, birilerini rahatsız etmeyi işten sayardık. Nerede yaramazlık varsa biz oradaydık. Bazen bostana giren, zerzevatı tarumar eden domuzlar kadar zararlı olabiliyorduk. Dokuz…
-
Bavul
”Hayat da bavulum gibi: Herkesi, herşeyi oraya alınca – her şey yerli yerine oturur – her şey sığar zannedip ben de yoluma giderim – sanıyordum. Onları da oraya koyup kendimle götürmek, gitmek istiyordum.…
-
Kalbim Didim’de Kaldı…
Pandemi, sağlık sorunları vesaire derken uzun süredir bir yere çıkamamıştık. Bir şeyler yormuştu ikimizi de. Evimizi özlemeye var mısın dedim Zeynep’e. Dünden razıydı. Yollardaydık. Nereye gidiyorduk, ne zaman dönecektik, hiç konuşmadık bunları. Olabilirse…
-
Football
FOOTBALL, 1 Kasım 2015 Bir kimsenin iç dünyası kimine iyi, kimine İblis’se ve beyni tek tabanca yontuksa, karşı tarafa saygı duymayan tiptense üstelik, cibiliyeti ne olursa olsun değersizdir o kişi gözümde. İki genç…
-
Balat’tan Moskova’ya Hikayeler
Geçtiğimiz günlerde hem sıcaklardan ötürü hem de göz problemlerinden ötürü okuma sıkıntıları yaşadım. Okuma sırasına aldığım kitaplardan biri Melih Erolus’un Balat’tan Moskova’ya adlı kitabıydı. Nihayet bugün bitirdim. Kitapla ilgili ilginç duygular yaşadığımı söylemeliyim:…
-
Çağdaş Köle
Yıkılası dünya kimine meyvesi bol bir bahçedir, kimineyse susuz bir çölden ibarettir. Memlekette, tatil yaparken, askerlik sonrası yanlarında çalıştığım eski patronlarımı ziyaret ettim. Limited şirketleri vardı 1990’larda. Elektrik malzemeleri satıyorlardı. Doğu ve Güneydoğu’ya…
-
Gündelikçi
Kendi kendimi avutuyordum, “hele bir yerlere kapak atayım, belki tutunur kalırım da askerlikten yırtarım gitmem” diye. O dönemlerde vicdani retçiliği duymuş değildim, bilmiyordum bile; tarihçesinin ta Roma dönemine dayandığını çok sonradan öğrendim. Bugün,…
-
Makul Yanıt
Zaman zaman mecburiyetin, çaresizliğin, kaçışın ve biraz da isyan kaynaklı gizli bir tepkinin yaptırdığı gibi, yine sıladan uçmuş, gene gurbete konmuştum. Birkaç günümü harıl harıl iş aramakla tüketmiş ancak yapabileceğim herhangi bir işe…
-
15.08 Günlükleri
“Bu bir başka sosyal medya platformunda doğum günlerimde geleneksel bir hale getirdiğim bir teşekkür yazısıdır ve sizler de hayatıma dahil olmuş güzel karakterlersiniz.” Doğdum, Dünyaya gözlerimi açtım… İnsanoğlunun gözleri hiç büyümezmiş ya da…
-
Deniz ve Ben
Yetimliğin ıstırabını yeterince yaşadık, öksüzce günler geçirdik fazlasıyla, damarlarda kan yerine baldıran zehri dalaştı, öldürmedi ama ölümden beter etti. Herkes ancak payına düşeni kadar mutlu olur, gün yüzü görür, yol alır ve yaşar,…
-
Miyavlı İstila
Hayatının bir dönemini ebeveyn olan arkadaşların yanında gaz, çiş, mama muhabbeti dinleyerek geçirmiş ve bu sıkıcı sohbete ebeveyn olarak dahil olmayı tercih etmiş bir birey olarak şu an aynı sıkıntıyı kediler konusunda yaşıyorum.…
-
Parkta
Tek başıma bir masaya geçip, yanıma aldığım edebiyat dergilerini okumanın ve garsonun seyrek de olsa bıraktığı çaylardan içmenin keyfini çıkarıyordum. Bir adam! 60-65 yaşlarında: “Parkta boş masa yok. Acaba yanınızda oturmamın bir sakıncası…
-
Son Soru
Sıradan bir gün…. ”4 milyar yıldır olduğu gibi güneş yine aynı yerden doğuyor” dedi kendi kendine Olcay. Mehmet’le randevusu vardı. ‘’Hala ilk günkü gibi heyecanlanıyorum onunla buluşacağım zaman, sanırım dünyanın en büyük aşkı bizimkisi’’…
-
Mahpus Kaça Kaça Biter
“Bu dünyadaki insanlar, mum ateşi önündeki üç kelebek gibidir;ilki ateşe yaklaşmış ve demiş ki; ben aşkı biliyorum;ikincisi ateşe yavaşça kanadıyla dokunmuş ve demiş ki;aşkın ateşinin nasıl yaktığını bilirim; üçüncü kendini ateşin ortasına atarak;yanarak…
-
Okumanın Büyüsü
Yazmayı bıraktığımdan değil. Yazarak edindiğim yalnızlığımı seyretmek için belki. Tembellik hakkı deyin ne derseniz deyin bir süre yaz(ma)mak için zorlayacağım kendimi. Kaldı ki her zaman doğru yapmak zorunda değil insan. Bir kova okuyup…
-
Anlamak, Anlatmak, Anlaşmak…
“Öyle anlar vardır ki karar zamanıdır.” Anların neredeyse tamamı karar zamanından oluşur. Biri bize bir şey aktardığında kelimeleri aktarmaya başlarken cümle kurulumunu kafamızdan o aktarırken kurmaya başlarız. O an hem anlamaya hem düşünmeye…
-
Nasıl Olacak Sevgili İstanbullu?
Bilmem nasıl olacak, yüreğime oturan hüzün perdesini kim hangi umut ışığı yakarak aralayacak. Dolunayın gücüne inanırdım eskiden, artık evrende sırtını döndü dualarıma… Şehrimde ki Ukraynalıların gideceği günü dört gözle beklerken ekmeğimize, havamıza, suyumuza…
-
Geçmişe Özlem Duymak İstemiyorum
Geçmişe, nostaljiye özlem; bugünün kaygıları, gelecek korkusu, siyasi, toplumsal, finansal belirsizlikler, en büyük neden… Hayat koşullarının zorluğu olmasa; İnsanlar kaliteli şeyler üretse, imkan verilse, paranın gücün her şeyin önüne geçmese; Sevgi, saygı ve…
-
Bir Ekonomi Cahili’nin Sorunları
Bendeniz, Uzman bir Ekonomi cahiliyim ve ekonomik sorunlarım var. Zavallı bir insan olarak biliyorum ki dağa çıkıp tek başıma yaşamımı idame ettirebilecek kadar kapsamlı bir insan olabilme ihtimalim yok. Doktora, öğretmene, terziye, inşaat…
-
Ailelerin Sanal Alemde Edinilen Arkadaşlıklara Karşı Tepkisi
Genel olarak klasik bir Türk ailesinin tepkisi; ”Sanaldan arkadaş mı olurmuş! Bir daha duymayayım! Ver telefonunu bana, bir ay telefon yok…’ gibi ya da ‘öyle şey mi olurmuş kızım Ergen Mafyası onlar, kaçırırlar…
-
Nerede Horozların Senfonisi?
Günaydın canım dostlarım; sizler ile sabahları konuşmak için bu yazıyı kaleme alıyorum. Erken uyanmayı hiç sevmem, fakat eskisi gibi geç uyanamıyorum. İhtiyaçlarım sabahın erken saatlerinde beynime hücum ediyor ve çalar saat çalmadan uyanıyorum.…
-
Bir Kurbağa Masalı (4)
Hiçler havuzunda yine yeni bir günmüş ve her şey ama her şey aynıymış… Hava Atmayı Seven Eski Larva yeni Kurbağamız, sessiz sakin havuzun yosunlu yeşil duvarlarını ve gökyüzünün maviliğini, beyazlığını, rüzgarın bulutları, yaprakları…
-
Parola Budur
Adaletsiz muktedir konuşunca; bilmeyen inanır, az bilenin inanası gelir, bilen ise inanmaz!.. İnanmaz çünkü Türk büyüğü Ziya Paşa’sının sözü gelir aklına ve bilir ki; “Ainesi iştir kişinin, lafına bakılmaz”. Kimisi sadece kızar geçer.…
-
Dünya Çevre Günü
Bir sevgili yakınlığı kurmak doğayla… Ama öyle olmuyor günümüzde. Sadece ülkemizde de değil üstelik, dünyanın pek çok yerinde doğa kırımları, insan kıyımları… İnsan kendisine, başkasına ve doğaya karşı bir yabancılaştı mı, ya da…
-
“Nerde Kalmıştık”
Merhaba güzel dostlar. Uzun zaman sonra kalem tekrar elime yerleşti. Evet çok uzun süre geçti, ama bir yerden başlamak lazımdı; çünkü hayat devam ediyor… Annemin bir lafı vardı; “Neler geldi, neler geçti felekten,…
-
İktidarsızlık, Memeye Yasak Getirdi!
Birkaç gün önce sosyal medyada görmüş olduğum bir haberi düşünüyorum. Anlamadığım, anlamlandıramadığım bir YASAK! Kötü ve kaba siyasetçiye yasak yok, görsel medyada birinin donunu indirecek bayağılıkta bir sunucuya yasak yok, yalan habere yasak…
-
Pamuk Nene
Ona neden PAMUK NİNE dedikleri bilinmez, Beyaz tenli, pembe yanaklı mavi gözlü olduğundan mı? Yoksa yaşadığı mahallenin sakinleri, Bulgaristan göçmeni olan nineye “pomak nine” demek yerine, “pamuk nene” demeyi mi seçmiştir. Ne şekil de…
-
İlk Can Korkumuz
Bir arkadaşımız gitar çalıyordu. Ders almıştı ve hevesli idi. Tarabya’da içkili bir bistroda gitar çalıyordu. Altı kişilik birbirimizden ayrılamayan arkadaşlığımız vardı. Bizi davet etti. Biz de 5 kişi gittik. Daha önce fiyatı sorduk.…
-
Aşağıda Yallah Yallah…
Bir kandil gecesi, altı arkadaşımla birlikte daha askere gitmemiş ve çok gençtik. Emirgân’da ikamet ediyorduk. Günlerden bir cumartesi. Bizim Rumeli Hisarı’nda içki akşamımız… Fakat o gün camide kandil ritüeli var. Bir arkadaşımızın babası…
-
Kuyudaki Gerçek
“19. yüzyıl efsanesine göre yalan ve gerçek buluşurlar. Yalan doğru söyler ve “bugün hava çok güzel,” der. Gerçek ona bakar ve başını gökyüzüne kaldırır. Gün gerçekten çok güzeldir ve doğru söylemesine şaşırmıştır. Bir…
-
Dilekçe
Düşlerimin de gerçeğin sınırlarına alınmasına ilişkin Tanrı’ya verdiğim dilekçeden henüz bir haber çıkmadı. Çok şey değildi aslında istediğim: Aşkın, edebiyatın ve sanatın incelttiği bir dünyada yaşamak. Hepsi bu. Savaşlar olmayacaktı, şiddet olmayacaktı, açlık,…
-
Çamlıca Tepesi
İstanbul’un en yüksek tepesidir. Büyük Çamlıca ve Küçük Çamlıca olarak ikiye ayrılır. Ortalarında Kısıklı semti bulunur. Yaklaşık 250 metre yüksekliğindedir. Üsküdar ilçesindedir. Tarihçesi: Osmanlılar zamanında, Habeşistan’dan getirilen kölelere yılda bir gün hasret giderme…
-
İnsan, Doğa ve Hayvan Sevgisi Üstüne
“Güvercin beslemek, yetiştirmek (Güvercincilik) bir hobidir. İnsanı mutlu kılar, pozitif enerji verir. Doğayı ve diğer canlıları anlamayı ve sevmeyi öğretir, hem de hiç karşılık beklemeden. Güvercincilik bir insanın diğer insanlara meydan okuması değildir,…
-
Emirgan Korusu
Emirgan korusu İstanbul boğazının en müstesna semtlerinden biridir. Tarihi: I. Abdülhamit bu bölgeyi imara açmıştır. IV. Murat, İran seferi sırasında Erivan’ı kuşatınca; Kale komutanı Emir Güne Han şehri savaşmadan teslim eder. IV.…
-
Aşkın bir alevmiş yar yar…
Mahalle Yanarken saçını tarayanların konusu mudur aşk, meşk, ilişkiler, aldatmalar, ihanetler? Sonda yazacağımı başta yazayım; ”evlilik sözleşmesi istiyorum!” Bütün savaşların amacı aşk mı? Acaba sevdiğimiz insanın gözüne girmek için mi daha güçlü olmaya…