Şiirimsi Deneme
-
Beyaz Eldivenli, Kirli, Kanlı, Karanlık Eller…
Bildiği tek işin uşaklık ve maşalık olmuşluğunda,Ömrü billah kula kulluk, dilsiz şeytana uşaklık ve ağa babalarının emriyle, kötülüğe ileri jandarma karakol kuvvetliği yapmışlığında…Kimliğine kazınan katil damgasını boşa çıkartmamacasına koyulmuşluğuyla,Görünürdeki etliye-sütlüye karışmazlığının aksine her…
-
Pilavdan Dönenin Kaşığı Kırılsın!
Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın.Kırıldı. Sessizce şaşkınlıkla hayal kırıklığıyla bakakaldım.İyi de ben hiçbir şeyden dönmedim ki. İş ise iş, emekse emek, sevmekse sevmek. Adam gibi değil hem de Kadın gibi. Ana gibi.Sarıp sarmalayıp yorulmadan…
-
İkilem
Kah, ömrün ilk başlarında Bahar, gonca çağında… Kah, ortasında bir yerlerde Olgunluk çağının gel-gitlerinde… Yokluktan nefesi kokarken, Baldırı çıplak gezerken, Meteliğe kuşun atarken de Sövüp sayarken de Cep delik, cepken deliklerde ömür tüketirken…
-
Serdar Çelik’e Mektubum…
Serdar Çelik’eGenç bir şaire mektubumdur Senin bu şiirindeki hangi dağın rüzgârıdır? Eser gelir,ilkbahar kokularıyla,savurur büyük şehirlerinkuruntulu tozlarını. Bırakmaz paslansın gencecik umutlar.Açar küflü evlerin penceresini. Hangi ufuktan aydınlanıyor senin bu sözlerin? Senin bu şiirindeki…
-
İzler Kalmamacısına…
Yerinden-yurdundan, kökünden-kökeninden koparılmış, Kan gülleri olup açan, onulmaz yaraları kanayan, Kafese konmuş, zincire vurulmuş yaralı yaban hayvanları gibiyim. Kendi yaralarıma, kendimin çare bulmalara koyulup, Can havliyle, son bir gayretle canhıraş çabalamışlığımda, Sensizliğin, can…
-
Ağlar…
Hoyrat ellerce, talan edilerek ..Albenisi, tılsımı, doğurganlığı …Nihayet, bereketi çalınmaya yeltenilerek …Arzıyla, arşıyla, uzayıyla, okyanusu ve dağıyla, ormanıyla …Fersah fersah derinliklerine kastedilerek …Sevgisizliklerde ve tamahlarda, hırslarda döşü bağrı, delik-deşik edilerek …Her gün daha…
-
İstiyoruz
Son saatler bir bir eriyorKarar günü geliyorHayırlısı olsun diyoruzHalk kazansın istiyoruz Biz sözümüzü Halktan yana söylüyoruzOlacaksa halkın çıkarına olsunBaşka çıkarı biz bilmiyoruz İstiyoruz ki son sözü değilHer daim söz, halkın olsun istiyoruzArtık Halk…
-
Yandı Gülüm Keten Helva Halleri…
Sonlar, başlangıcın ilk eşiği, yahut ta, adımıdır …Böyle düşünüldüğünde …Ömür, sonlarda başlangıcı yaşarken …Yaşadığı, baş döndürücü trafikte …Dumura uğramışlıklarda …Iskaladığı hayatla, mutluluğun …Kaçırdıklarıyla, yaklaşan malum sonun, farkında olamıyor …İşte tam da bu bağlamda…
-
Cehennemin Ebabili Olmalılar…
Akıntıya kürek çekmelerde ve kendini aldatmaların nafileliğinde, tarumarlıkta tükenen ömürler…Sona kalan kırlangıçlarla, yolunu-izini kaybetmiş sürüden ayrılmış göçmen kuşlardan beter halleriyle.Savrulup durmaların bedbahtlığında şuursuzca dönüp, dönenip durdukça, malum sonlarının yaklaşımını nasıl hızlandırırsaÖmrü bir yalan…
-
Kendimizi, Kendimize İşkenceci ya da Cellat Yapar, Çıkarız!…
Gerçekte varken, yadsıyıp…Yok saydığımız sıkıntılar, acı ve elem çiçeği olup, açınca bazı adımlar ve iyileşmeler için, çok geç ve vakit geçmiş olur…Hüzünler ne zaman ipi kopan balon yada uçurtma olup bizden ıraklaşırsa, kurtulduğumuzu…
-
Masmavi Telaşlar
Oturmuşuz kıyısında Yarım kalmış hayatlar, Bedenler zemherinin soğuğu, Düşlerde Gül bahçeleri, Ertelenmiş zamanlar, Yarım ağız kalmalar Topallayan gitmeler, Bir duyan yok mu? Yarın badesinde kalmış Hep Sevmeler… .. Uçurum kenarlarında serüvenlerimiz vardı Düşlerimiz…
-
Ayrılık Düğünü
Yaranı saklayacak başka yer bulmalısın. Gülüşlerinde söndürmelisin acını. Keskin bir bıçak gibi bak uzaklara. Çünkü uzaklara bakmak hep iyi geldi sana. Gitmediğin yerlerin, çıkmadığın adaların kokusunu sana ulaştıracak esintilere aralık bırakmayı unutma, pencereni…
-
Yayın Yasağına Sığınmışlıklarda…
İhanetin, aczin, hatta iflasın Yani, malumun ilanıdır ”YAYIN YASAĞI” Kendi kanlarında boğulan güruhlar ve kandan beslenen bu hainler Sözlerinin ve güçlerinin Göbekten bağlı olduğu Sömürücü, Emperyal mihraklara geçmemişliğinde, Öfke ve hınçlarını garip-guraba halka…
-
Mavi Gözlüm
Şimdi Mültecidir Seyyah olmuş Yorgun gönlüm. Aylak aylak dolaşıyor sokaklarında, Bi görsen Ellerim havada Ardımda bıraktığım Onca yollarını arşınlıyorum, Kasım aralıklarıdır Dağılan saçlarım, Eylüldür Yalnızlığım Mevsimsiz kar gibi Yolculuklara çıkar gönlüm, Güz kımıltısıdır…
-
Ay Işığına Bakarak Sabahlamak
Ilgın ılgın esen bir yel. Gökyüzünün lacivert karanlığında gömülü dolunayın kızılımsı ışığına bakarak balkondaki taburede sabahladın mı hiç? Yalnızlığının içine giren, seni aşırı mutlu eden imgelerin oldu mu? Sonsuzluğa bakan gözlerin, seni tedirgin…
-
Dinle Yüreğinin Senfonisini
Dışarıda, gece İçimde, ruhum Sinemde, yüreğim üşüyünce Yüreğimin sesini, senfonisi dinliyorum İliklerim den kopup gelen o, çağlayanın taşışını yaşıyorum, an be an!… El-ayak, çekilince Evli, evine Yolcu, yoluna Köylü, köyüne gidince Herkes dağılıp…
-
Ömrün, Bayraktır Senin!…
Yatmış’san insan karnında, kursağından haram lokma geçmemişse… Vicdan aynanla yüzleşmen de utanıp, yüzünün kızaracağı halin yoksa… İnsanlığından ve kendinden utanacağı hale düşmediysen… Birinin yarasına, derdine, belasına kendin yaşamışcasına üzülüyor’san… Özcesi, insan oğlu insan…
-
Hislerim
Kaç sabah uyandım sana Hesap etmedim, Eskimiş yaralarımdan biliyorum, Çizgilerini sayıyorum Göz kapaklarımın altındaki Çapaklarımdan!!! Kim bilir ne kadarından haberin var? payına düşenden!!! … Her anımda Mırıldanarak Söylediğim ezgilerle Sesleniyorum sana. Hep Telaşlıyım…
-
Farzet Ki
Yıl yorgunu, zaman vurgunu Yitik bir ömrün kahramanıydı , adam…. Yılların kirini-pasını yuttuğunu ele veren Yağlı karaya dönmüşlüğün de renkleri yitik, kırık dökük Parke bozuntusu zeminde, iğreti duran Kirli ve astarsız bir mitilin…
-
Sonra
aklıma düşüyorsun sonra bi resmine uzanıyorum gözlerine dalıyor gözlerim duvarda asılı resmine, sarılıyorum, ardından bi şarkı dinliyorum kulağıma çınlanan, sonra bi daha bi daha içinde sen olan bazı şeyleri yeniden seviyorum en başından…
-
Çocuk
Bu göz göze gelişlerimizin Bi anlamı olmalı çocuk, Bu kaçıncı bakış çocuk, Bu Kaçıncı kaçışı gözlerinin bendeki, Bu kaçıncı devir gözdaşlık ediyorsun, Çok zamandır tanıdık geliyorsun, Tıpkı Çocukluğumun göz pınarlarındaki Göz yaşları gibiydi…
-
İnsan Gibi İnsan Olmaya…
Anımsar mısınız, nasılda umutla, yaşama sevinci emareleriyle… Çağıl, çağıl dolup-taşan iyimserliklerle ve düş güzellikleriyle… Rengarenk ışıltılı göz bebeklerinden, çakmak, çakmak yayılan… Heyecan ve coşku dalgalarıyla atılmıştık… Yeni yılı karşılamaya hazırlandığımız, o günlerde de……
-
Alırlar Be Çocuk
Gözündeki umuda, yaşama sevincine Sevgiye, cana düşmandır bu canavarlar… Gözündeki, yüzündeki gülüşü Yüreğindeki sevinci, Gönlündeki umudu, Bedenindeki canı, yaşamaya doyamadığın hayatı, Yarınlarını çalarlar, yarınlarını be çocuk…! Yarınlarını çalarlar, yarınlarını be çocuk…! Mualla Sezgör…
-
Operasyonun Kod Adı ,”GELEN GÜLEN”dir…
Döşenmeye başlanalı, çok oldu dinamitler, vatanın altınaBileylediler, kör intikam kılıçlarını ta Kubilaydan bu yana…Menemende katillerin başını çekiyordu, ARINÇ’ın dedesi de hani ya…!Yoktur, bir farkı…Bugünkülerin de dünkündenSömürgecilerin oyununda, figürandırlar hepsi birden…!Kafa aynı kafaydı, kimlik,…
-
Aslında!…
Akıl tutulmalarında, sağ duyusuzluğun pençesinde kıvranırsın Sorgulamadan yana almamışsan nasibini, hayatta Hayat denilen bu kavgada, Hem burnunun ucunu, hem ormanı, hem ağacı, hemde ufku… Dahası, duvarların ve perdenin ardında olan-biteni görmeyi bilip-beceremezsen; Kurtulmaz,…
-
Zaman Denen Harami…
Uzun yıllar ötesinden, bir sararmış fotoğrafta… Çalınır sanki o malum şarkı… Bakarken, ben bana… Sararken ruhumu, anı anı o yıllar… Ben, bana dünü anlatırım… Sessizliğin sesiyle dillenen, o fotoğraftan… Biz gizli hüzün.. Bir…
-
Onurun Kanıtıdır…
İnsani hasletlerim, saygım, arım-namusum, üzüntüm, Tüm insani duygularım, erdemliliğe uzanan güzellikler; Yalvarırım, Terk etmeyin beni… Yalnız, sevgisiz, yoldaşsız, Yolsuz, izsiz, pusulasız bir başıma koymayın… Bencilliğin kucağına, kibrin kuburuna itmeyin lütfen beni!… Bu karanlıklar…
-
Bendeki Sen…
Senin bile haberin yok eminim bendeki senden, Ne zaman ve nasıl girivermişliğinle hayatıma, Ben, camardı sevdalılıklarda vurulmuşdum sana… Her gün hayal alemimin atlarına biner, Seferler yapardım, seferler… Platonikliğin kasırgalarında ve senin…
-
Karciğar Makamında Yağıyordu Kar!…
Yerini bırakmışlığıyla, kışa sonbahar Dışarıda yağarken tüm güzelliğiyle Haşmetli, kristal güzelliklerde kar; Düşerken odaya ve ruha Zaman dehlizinin köhne sokaklarından, Geceyi, ruhu, gönlü esir almışlığında anılar… Ömrün, An olup, sükun sükun An…
-
Yazık Oldu Ablama…
Çok az görüp, az da çok sevdimdi ben onu ”Gönlü kırgın” anamın, Kaçışıyla yıkılışında yerle yeksan olmuşluğunla, adını anmayan ”Onu yok sayarken ciğeri dağlanan” babamın deyişiyle İyi kızdı, has kızdı da Burnunun dikine…
-
Çek İpini, Çek!…
Derdi, Zamanın behrinde… Çocuk ömürlülüğümün, O, masum O, dupduru güzelliğinde… Eski ömürlü, güzel yürekli sevgili canlar; O, sıcacık O, sevecen Yüreğimi ısıtan içtenlikli sohbetlerinde; Üstelik görmüş geçirmişlikleri ve dünyayı, insanı sevmişlikleriyle!… ”-Çivisi çıktı…
-
Bir Gizli Aşka Tutsaklıkta
Adeta, o eski canım Yeşilçam filmlerine taş çıkartan Bir gizli aşk öyküsünün yaşanmışlığın da… Kendince naçarlıkla, İçine hapsetmişliğiyle duygularını, Adam hayata, Hayat, adama aşıktı… Düpedüz tepeden tırnağa!… İşsiz, güçsüz değildi Üstelik avare ve…
-
Başına Sarık Olmaya Kalkan, Ahmakça…
Ne yaparsan yap, durulmuyorsa sular vakit heba, ömür hasredip Bulandırmaya ayrıca emek, gayret ve zaman harcama. Yoğurt aklını, ayran edip zevzekliklerde yorma sen, seni… Zira ötesi, hatta tevazuluğun, zevzeklik addedilir o, ayağa çarık…
-
Çığlığıma, Çığlık Ol!…
Bu duyduğunuz kurt uluması, kartal çığlığı Rüzgarların uğultusu, suyun çağıltısı değil. Bu umursamazlığa, ihanete, düzenbazlığa ve nemelazımcılığa isyan eden Karanlığın ve korkunun krallığına boyun eğmemeyi yeminli, Onurlu ömürlere, bedenlere, yürek ve ruhlara dil…
-
Soğuk Yataklarda…
Yataklarda üşür, düşünce yalnızlığa ve terk edilmişliğe İnsan bedeninin sıcaklığı, düşsel renk güzellikleri Sarmaş-dolaşlıklarda yaşadıkları iç içelikler yok oldukça Zerrelerine dek işler, yalnızlığın soğuğu Kahır gecelerinde yatanını özlemek zor gelir, onlara da Tıpkı,…
-
Dar Zamanlara…
Dar zamanlara sığdı nice hayatlar, yaşanmışlıklar, ömürlerle, ölümler;.. Kimisi uzun soluklu bir bezdirici yarıştı, kimisinde kaşla-göz yada soluk alıp-vermelere sığacak kadar tezden tükendi;… Kimisi, doğmuşluğuyla güdük şubatın yirmi dokuzuna, dört yılda bir doğum…
-
Babam, Hamdan Abim ve Ben…
.. Yıl 1988/1990 Dağların sıradır ovaların yatay, huduttan denize uzanırsın Hatay Şurada asi nehri yıpratmıştır çok yay Şu küçük kulübeler gözümde saray… Dörtyoldan geçerken görünür Akdeniz, Yüzümüzü okşayan havalar temiz, Vapurlar göründükçe selamlarız…
-
Olabildiğince, Uzaktan Gitsin!…
Sessiz, açıktan hatta olabildiğince uzaktan gitsin Yanaşmasın, ” – İskele rampa, yapmasın. ”, durduk yerde Hayatın gam, dert ve yük gemileri… Ömrüm, bedenim ve ruhum ağzına dek tıklım tıklım dolu, Henüz ambarım da…
-
Hangimiz…
Bir çamur deryasından geçildiğinde… Nasıl kaçınılmazsa kirlenmek… Bir dumana tutulunca, nasıl kokarsa issi, issi eller… Sonbaharı yaşayınca, çoklukla nasıl yaprak dökerse ağaçlar… Bela, şer ve kötülük kol gezerek… Esir alıp, talan etmişse sokağı,…
-
Asılsız-Astarsız Nice Destan..!
Boyun eğdi ölüme, bilinen, bilinmeyen istisnasız tüm canlılar… Gelişi, yaşanışı, nedenleri, betimlenip-adlandırılışı farklı, farklı da olsa… Değişmeyen gerçekliğiyle, sonucu hep aynıdır… Sonucu hep aynıdır… İster zoraki göç sayın, isterseniz kendinizce adlandırıp, kılıf-layın… Olmadı…
-
Hayatın Adı
HAYATIN ADI… ” – NAFİLE VOLTALAR DA, ÖMÜR TÜKENEN YOLCULUK OLDU…!” Bana benzeyen, niceleri gibi… Düşlerimin, hayallerimin hüsran olup, çıkmışlığın da… Ömrümün güzüne, sabrımın sonuna, bahtsızlığın doruğuna ulaştım… Aşk sanarak atıldığım serüvenlerde, ellere…
-
Sen Dahil…
Sen dahil insanlar, dünya ve hayat, kapı-duvar lal oldu. Duymadı çağrımı, isyanımı görüp, medet olmadı naçarlığıma… Adeta, haraç-mezat bedestene çıkartılıp, değil satılmak peşkeş çekildi duygularım, ömrüm ve öyküm .. Ne yerde ne gökteydim,…