Şiirimsi Deneme

Onurun Kanıtıdır…

İnsani hasletlerim, saygım, arım-namusum, üzüntüm,

Tüm insani duygularım, erdemliliğe uzanan güzellikler;

Yalvarırım,

Terk etmeyin beni…

Yalnız, sevgisiz, yoldaşsız,

Yolsuz, izsiz, pusulasız bir başıma koymayın…

Bencilliğin kucağına, kibrin kuburuna itmeyin lütfen beni!…

Bu karanlıklar güruhu yığınlar ve elemin gayya kuyularında,

Herkesin riya çukurunda ve soysuzluğun batağında debelenmişliğinde;

Kendine ağır gelip, kendine yaban ve alemlere, insana ıraklıkta,

Nefsin peşinde, ağzı salyalı canavar kesilip;

Körü körüne koyulduğu, kör döğüşlerde

Yenilgilerin azabını fark edememecesine, şuursuzlaşmışlığında

Sağduyum terk etme beni, ne olur!

Hele ki bu kabus dolu yılların,

Yeni yıla, ayıplarını, acılarını, elem ve kinlerini devretmeye ramak kalmışlığında,

Eskinin, yeninin eşiğinde durmuşluğunda

Akın, karaya belenmesi tehlikesinin diz boyu çoğalmışlığında

Yönümü, menzilimi şaşırtıp, karıştırıp, yitirtmeyin bana…

İnsan olmamın kıvancı;

Hemcinsim olmalarından utandığım, insan geçinen, insancık yığınlarının…

Üst, üste devrilerek…

Sadece ama, sadece şuursuz, izansız kalabalık yığınlar olup yükselerek

Evreni ve gerçek insanı, insanlığı

Amansız, acımasız ve hunharca yutmaya koyulmuşluğun utancını içerken 

Ben garibi,

Dört yol ağzında terk edilen sabiler gibi naçarlığa terk etmeyin!…

İnsan olarak ve insanlık adına çok yanlış giden her şey için

Acım, kederim, hüznüm, sancım ve hıncım doruktayken üstelik!…

Ne olur, benim muhakeme ve sorgulama güdümü çalmayın benden.

Ya değilse nasıl bakarım ben, benim yüzüme!…

Gömüldüğüm utançla, vicdan aynamın derinliğinde

İnsan geçinenler ve sözüm ona insanlık denen

Şu, hilkat garibesi güruh kuşanmışken

Tüm şiddet ve nefret duygularının kanlı, kirli – paslı zırhını 

Bizlere musallat, yarınımıza hakim olan…

İhanet, karanlık ve bilinmezliğin farkında olmamışlıkla;

Kötülüklerden, geç haberimiz olmuşlukla,

Üstüne üstlükte;

Çoğu soysuzluklardan bihaberliğimizde

Dönenip dururken, hayat kavgasında

Geleceğimize hükümran ve hakim olan

Ne kadar cibilliyetsizlik ve çürümüşlük varsa,

Onları, asla bir daha geri gelmemecesine

Geri püskürtebilme güç ve iradesi kuşanmama

Paydaş ve yardımcı olun…

Bunu, başka yol ve devinim paklamaz, bilirim!…

Ondandır, topyekûn bir arınma ve aydınlanma irade beyanım ve talebim!…

Özgünleşme ve özgürleşme savaşına koyulmamız şart ve kaçınılmazken

Üstelikte;

Özümüzden ve gerçek insanlıktan ne kadar uzaklaştığımıza dair kanıt mı?

Aramayın uzaklarda, dönüp bakın özünüze ve bana

Bencileyin buhranlarda ve içsel yalnızlıkların kasırgasında savrulan milyonlara…

Fillerin tepişmesinde, ezilip-yok olan şu garibim çiçeklere…

Bilesiniz ki, insani dürtüm ve tüm içtenliğimle…

Benden akan gözyaşlarının;

Yıkanışlara, durulmalara, arınmalara vesile olmasını diliyorum…

İnsanlığın paydaş çabası, alın teri, göz nuru, yürek yaşları

Okyanusları ve denizleri yenileyebilir, arındırır tepeden tırnağa…

Kederim boşuna olmayacak

Eğer, dünya tekrar temizlenebilirse.

Gerçeği anlamak, anlatmak ve uyanışa, arınışa, direnişe katkı sunmak…

Bilesiniz ki insanlık uğruna ödenecek bedel önemli değil benim için!

Dostuma, yoldaşıma, bu davanın yiğit neferi,

Aydınlanma savaşcısı adamına olan sonsuz inancın gücüyle…

Bina ettiğim sarsılmaz ve yürekten inançla koyulduğum savaşta,

Görünen ve görünmeyen nice diyet ne denli ağır olsa da

Dönmem yolumdan, geri durmam, onur kavgamdan…

Yaptığımız her şeyden sonra hâlâ buradaysanız,

İnsanlıkla, insanlığın zaferini hep beraber, inanç ve coşkuyla kutluyorsanız,

Birbirinize ve geleceğinize olan güveniniz tam ve sarsılmazsa

Ne mutlu o kavgada doğan muzaffer ve onurlu bebeğe!…

O bebeği, bu çok ağır bedele, armağan olarak sundu, evren.

Gördüğümüz, bir aşk işareti…

Ve büyüdükçe, bize öğretecek…

Dünden, yarına uzanan

Bu amansız ve onurlu kavganın, yaşananın, şad olan ruhun nişanesidir…

Kıvançla göğüslerimize takılıp, alınlarımızda ışıldamacasına.

Bilinsin ki

Ömrümün, ömrünüzün ve ömürlerin öyküsüdür bu…

Senin, özlü-sözlü gerçeğin ve sonsuz aşkın itirafı, beyanı ve kıvancıdır…

Bu apalak, özgür bebek…

Ne kadar baş tacı edilse azdır ve yeridir;

Çünkü, masumiyet ve umut simgesi bu gürbüz bebek

İnsanlığın tarihinde, onurun kanıtıdır…

Onurun kanıtıdır…

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Siz de fikrinizi söyleyin!