Deneme,  Edebiyat,  Tartışma,  Toplum

Bilmekler

Bugün bildiklerimin pek çoğunu eskiden de biliyordum. Ama olgunlaşarak bilmeyi yeni yeni öğreniyorum.

Bildiklerimi yeniden yeniden bilmeye ihtiyacım var.

Eskiden düşündüklerimin pek çoğuna bugün katılmıyorum. Ama bugün böyle düşünmem de eskiden düşündüklerim yüzünden.

Ben de değişmişim büyük ölçüde, düşüncelerim de.

Eskiden okuduğum kitapları yeniden okuma olanağı bulsam hiç okumadığım kitaplar kadar yeni gelecekleri kuşkusuz.

Çünkü ben yeni kendimim.

Benim gibi düşünmeyenlere ihtiyacım olduğunu daha iyi anlıyorum. Çünkü düşüncelerimden çıkaracaklarım ve ekleyeceklerim var.

Bildiklerimin eksikliğini anlamak hafifletiyor yükümü.

Pek çok insan kendi “üstün düşünceleri” yüzünden suçluyor başkalarını; gerçekleştiremedikleri eylemleri yüzünden.

Kendi bildiklerine dolanmamalı insan öyle değil mi?

Düşüncelerim kendim değil desem çoğu kişi beni suçlayacak kim bilir. Bilmezler ki ben onların bir devamı ve bir eleştirisiyim aynı zamanda. Onlar benim içimde ve dışımdadırlar.

Benim doğrularım işte bu yüzden dövemez kimsenin doğrusunu. Çünkü yapacak bir yığın işleri var onların. Hayat kısa, yol uzun.

Bildiklerime, bileceklerime; öğrendiklerime ve öğreneceklerime borcum çok: Beni kendi dünyamda ve kendi dışımdaki dünyada olup bitenlere karşı anlama ve bilme mecburiyetine tabi tuttukları için.

Yanlışlarım da bildiklerime dahil.

Kaldı ki öğrencisiyim yanlışlarımın da.

Anımsıyorum da kendimi lif lif sökmüştüm bir zaman. Ve sonra yeniden yapmıştım. Ne sancıydı ama. Hiç geçmeyen.

Kaynağına bağlı bir ırmak gibi hissediyorum kendimi, önümde mavi bir deniz.

İnanıyorum dünyanın bir taslak olduğuna.

İnanıyorum kendimin tamamlanmadığına.

İnanıyorum çocuklara, kuşlara, böceklere, çiçeklere, tohuma, bahara…

Ne anlatabilirim ki başka size: Bir tırtıl yüzümü döndüğüm dalda; ayaklarını başında toplayıp açılıyor ve sonra da ilerliyor emin adımlarla.

Merhaba dünya! Merhaba benim küçük ülkem.

Hayrettin Geçkin

Siz de fikrinizi söyleyin!