-
Yuh Olsun Size, Yuh!
YUH OLSUN SİZE, YUH!ERİM ERİM ERİYESİCELER… Bebeliğimde çileye, derde, gama doğmuşsam bu benim yazgım mı?Deyin bana… Kader diye kederi reva görüp, çileyi bana, hüznü bana…Horlanmışlığı bana dayatmışlığınızda çaldınız bahar ömrümde umutlarımı,Talan ettiniz, talan……
-
Aşk: Zenginlik / Aşksızlık: Hicran
AŞK: ZENGİNLİKAŞKSIZLIK: ZİYAN, YOKSUNLUK, HÜZÜN VE HİCRANDIR; HİCRAN… Sevgi bir duraktır;Yürekse tünek kurulan otağ…Sevda, o otağda dal budak salan,Çiçeğe duran, meyveye duran aşktır. Aşk—iki ömrün,Tek bir ömürde tezahürüne kapı aralayan,Bir yol, bir süreç…
-
Meçhullerde Yiten’sin…
Savruldun hayatın karanlık kuytularına…Kimi zaman bir an’a sığdın, kimi zaman ömre yayıldın.Yanıldın, yanıldıkça sustun, sustukça içinden haykırdın.Faili meçhul bir suskunluktu seni içine çeken.Tebessümün dondu, gözlerin sisli bir hatıraya dönüştü.Düşlerin soldu, renklerini yitirdi çiçeklerin.Ve…
-
Can Evimsin… Can Evim…!
Yaktım resimlerini…Sildim yazdıklarımı…Mühürledim yüreğime duygularımı… Yırttım mektuplarını…Ama yine de atamadım seni içimden, aklımdan…Para etmedi hiçbiri…Söz geçiremediğim kalbimin sultanısın, sultanı… Yalnızlık cenderesinde kıvrandıkçaYıktım ruhumun duvarlarını…Ama sen yine de içimden çıktın, üstelik çoğalarak…Yeniden ve bir…
-
Oda’da, Beş Kişiydiler…
Oda’da beş kişiydiler.Havadan sudan sohbetin içinde kaybolmuş, kendilerinden geçmişlerdi. Derken, açık pencereden bir ses yükseldi, bir siluet belirdi aralıkta:“Balıklar sizin, afiyet olsun! Balkondaki masada, ellerinizden öperler.” Komşunun sesi yankılandığında, oda bir an için…
-
Karanlık Gündüze Hazır Ol!
Karanlık gündüze, hazır ol, hazır! Suların derinliği gibi, mağaraların karanlığı gibi, İnsanın derinleri de karanlık ve muammalıdır! O insan ki, yırtıcıdır; Karanlık gündüzlerin yaratıcısıdır. Hayatları ve ömürleri yutan derin karanlıkları, İşte o, insan…
-
Kırık-Dökük Ömür Menkıbesinin Yitik Kahramanı
Yitik kahramanı olup çıkarlar…Yitik kahramanı olup çıkarlar! Ömrü billah, hayat denen zorbanın kahrına, gazabına kurban gidip abonesi olan…Ceberrutun öfkesiyle, inadıyla ardından seyirtmesinden helak olup, hıltı çıkmış, soluğu kesilmiş…Hayat vurgunu, insan eskisi, telef ömür…
-
Öder, En Ağırından Diyeti…
Sanır mısın ki zaman,Don misali, hep durgun akan bir nehirdir?Böyle düşünenlerin hayal-i sükut ve hüsran dolu öykülerinde,Kanıtlanmıştır ki:Zaman, dinamik devinimiyle başlı başına bir enerjidir. Oldum olası, hep hareketli,Her hâlükârda hayatı yönlendirip kendine tabi…
-
Ölüme Köprü Olanlar
ÖLÜME KÖPRÜ VE ELÇİLİKLERDEAZRAİL KESİLİRLER, AZRAİL! Çözümsüzlüklerin tarifsizliğe kurban gittiği anların, hallerin, olayların kuşatmasında…Nafileliğin ve zamanın dişlileri arasında ezilip yok olan, hiçliğe savrulan ömürler…Tıpkı, karanlıklar ve gölgeler ormanında…Gün yüzüne hasret, balta girmemiş bir…
-
Gizemli Bumeranglarıyla, Geçmiştir İç İçe
Duyarsa yürek, açılır gönül gözü; Kanatlanır duygular, duru görüyle taçlanır ruh. Duru görüyle taçlanır, ruh! Bu hâliyle, daha güçlü, inançla, umutla bağlanır ömür hayata. Zorda güçlü, sevgide cömert, hoşgörülü. Doğası gereği ketumdur, sırdaş;…
-
Anılarla Dolan, Yıllara…
Anılarla dolan, yıllarla zenginleşen,Olgunlaşan bir ömrün güzelliğinde… Yaşlılığında, yıllar kadar anı biriktiren,Sık sık kopan eski bir film gibi.Yıllara direnemediğini ele veren,Boyası sıyrılmış, yorgun bir kasnak,Ağır ağır sallanan başlar gibi avare dönen… Hayatın vurgun…
-
Unutulmamalı Ki…
Unutmamalı ki, hayat her zaman keyfimizin kahyası, Yahya olmaz…Marifet o ki,Hayatı sadece kahya Yahya’lığında değil,Pabuçlarımıza çakıl kaçıran Cabbar’lığında da sevebilmeliyiz, sevebilmeli…Nasıl insanların ceplerinde de yüzleri varsa, hatta çoksa,Hayat da, an gelip bize görünen…
-
İçimiz Kan Ağlardı…
OYSA Kİ, HİÇ DE SANILDIĞI GİBİ DEĞİLDİ… BİZLER, MUTLULUĞUN DERSİNE ÇALIŞIRKEN DAHİ,İÇİMİZ KAN AĞLARDI…İÇİMİZ KAN AĞLARDI…! “Bir dirhem et, bin ayıp örter…” derler,Derler de, demeye de…Şu KAVANOZ DİPLİ DÜNYA‘nın,Hayatın ve işlerin, işleyişin gerçeğinde,Kazın…
-
Hayat Denilen Bu Arenada…
Öyle bir curcuna ki bu arena…Hayat deniyor, bunun adına…Geçip gidiyor ömürler…Al takke, ver külahlıklarda…Altta kalanın canı çıksın nakaratlarının avamlığında…Sarılıyor hep makaralar, bobinler yeni baştan…Avaralıklarda ve aptallıklarda bir daha, bir daha…İnsanlığın dünden ve hayattan…
-
Öttürür Zurnasını, Hayat…
“- An gelir, nefesin, sesin, edilen kısacık bir kelamın, kocaman bir duygu çıkını olup çıkarak ömürlere mal olduğu an… Bağrında, gamla sevincin et tırnak olup iç içe geçerek yaşandığı an… Sesin, sözün ve…
-
Karanlık Gündüze, Hazır Ol, Hazır…!
“Sadece suların ve mağaraların değil, insanın da derinleri, karanlık ve muammalıdır…!” O ki, insan denen yırtıcıdır, karanlık gündüzün yaratıcısı da… İnsanı, hayatları, ömürleri yutan derin karanlıkları da var eden, insan denen yırtıcılardır… İnsan…
-
Yittiğinin Resmidir…
Bırak hayata dair ayrıntıları etraflıca kavrayıp, farkındalıkla gereğini yapmayı ve idrak duruluğunda huzuru kulaçlamayı…Daha pek çok ayrıntıyla, teferruatla, ıvır zıvırı yerine getirmeyi…Kendinden eminlikle…Durduk yerde, dahası, önlenemezlikte…Kendi üstüne üstüne devrilmeler de…Hayatın tarifsiz yüklerinin altında…
-
Şıpsevdi Nuriye…
Ele-aleme, cümle dedikodu kumkumasına inat;Burnundan kıl aldırmayan edalarıyla,Kendini buna iyiden iyiye inandırmışlığıyla,Evde kalmışlığını, hiç mi hiç dert etmemişliğiyle, kendine…Ağzındaki sakızı patlata patlata,Cırtlak cırtlak, bağıra-çağıra söylemelere koyulduğuDiline pelesenk olan o, malum ”Mastika” şarkısıylaGeçerek, ona…
-
Beyaz Eldivenli, Kirli, Kanlı, Karanlık Eller…
Bildiği tek işin uşaklık ve maşalık olmuşluğunda,Ömrü billah kula kulluk, dilsiz şeytana uşaklık ve ağa babalarının emriyle, kötülüğe ileri jandarma karakol kuvvetliği yapmışlığında…Kimliğine kazınan katil damgasını boşa çıkartmamacasına koyulmuşluğuyla,Görünürdeki etliye-sütlüye karışmazlığının aksine her…
-
Diyeti Buysa Ömrümün… Sen Yaşa, Ben Yerine Ölürüm!…
Var ettiğin, kahrettiğin, katlettiğin bütün zamanlarımı toplada al git… Çaldığın salt ömrüm olsa, gam yemem inan ki bana… Çaldığın, bendeki ben… Saflığım, umudum, inancım ve yaşama, insana dair güvenimdir inan… Duygularımı, el değmemiş…
-
Geçmiş…
Boynuz, kulağı… Çırak, ustayı geçmiş… İş, işten… İnsanlığın, zamanı ve tavı geçmiş… Zamanlar geçmiş… Kötülük ve sevgisizlik, diz boyunu… İçsel yalnızlıklar, insanın ve insanlığın önüne geçmiş… Yutmalara durmuş, iyiyi, kötü, sevdayı, zulüm… Aşkı,…
-
Çıkınca…
Vay ki vay, haline insanın!… Akıl, şirazeden… Kan, tepeye… Öfke, doruğa.. Bıçakla kılıç, kından.. Tren, raydan… Araba, yoldan.. Gemi, rotadan… İçimiz, dışına…. Yalanlarla foyalar, ortaya… Mallar, çürük… İşlerde, pürüz.. Hile hurda, aleniye… Hesaplar,…
-
İkilem
Kah, ömrün ilk başlarında Bahar, gonca çağında… Kah, ortasında bir yerlerde Olgunluk çağının gel-gitlerinde… Yokluktan nefesi kokarken, Baldırı çıplak gezerken, Meteliğe kuşun atarken de Sövüp sayarken de Cep delik, cepken deliklerde ömür tüketirken…
-
Ağlar…
Hoyrat ellerce, talan edilerek ..Albenisi, tılsımı, doğurganlığı …Nihayet, bereketi çalınmaya yeltenilerek …Arzıyla, arşıyla, uzayıyla, okyanusu ve dağıyla, ormanıyla …Fersah fersah derinliklerine kastedilerek …Sevgisizliklerde ve tamahlarda, hırslarda döşü bağrı, delik-deşik edilerek …Her gün daha…
-
Yandı Gülüm Keten Helva Halleri…
Sonlar, başlangıcın ilk eşiği, yahut ta, adımıdır …Böyle düşünüldüğünde …Ömür, sonlarda başlangıcı yaşarken …Yaşadığı, baş döndürücü trafikte …Dumura uğramışlıklarda …Iskaladığı hayatla, mutluluğun …Kaçırdıklarıyla, yaklaşan malum sonun, farkında olamıyor …İşte tam da bu bağlamda…
-
Cehennemin Ebabili Olmalılar…
Akıntıya kürek çekmelerde ve kendini aldatmaların nafileliğinde, tarumarlıkta tükenen ömürler…Sona kalan kırlangıçlarla, yolunu-izini kaybetmiş sürüden ayrılmış göçmen kuşlardan beter halleriyle.Savrulup durmaların bedbahtlığında şuursuzca dönüp, dönenip durdukça, malum sonlarının yaklaşımını nasıl hızlandırırsaÖmrü bir yalan…
-
Kendimizi, Kendimize İşkenceci ya da Cellat Yapar, Çıkarız!…
Gerçekte varken, yadsıyıp…Yok saydığımız sıkıntılar, acı ve elem çiçeği olup, açınca bazı adımlar ve iyileşmeler için, çok geç ve vakit geçmiş olur…Hüzünler ne zaman ipi kopan balon yada uçurtma olup bizden ıraklaşırsa, kurtulduğumuzu…
-
Dinle Yüreğinin Senfonisini
Dışarıda, gece İçimde, ruhum Sinemde, yüreğim üşüyünce Yüreğimin sesini, senfonisi dinliyorum İliklerim den kopup gelen o, çağlayanın taşışını yaşıyorum, an be an!… El-ayak, çekilince Evli, evine Yolcu, yoluna Köylü, köyüne gidince Herkes dağılıp…
-
Farzet Ki
Yıl yorgunu, zaman vurgunu Yitik bir ömrün kahramanıydı , adam…. Yılların kirini-pasını yuttuğunu ele veren Yağlı karaya dönmüşlüğün de renkleri yitik, kırık dökük Parke bozuntusu zeminde, iğreti duran Kirli ve astarsız bir mitilin…
-
İnsan Gibi İnsan Olmaya…
Anımsar mısınız, nasılda umutla, yaşama sevinci emareleriyle… Çağıl, çağıl dolup-taşan iyimserliklerle ve düş güzellikleriyle… Rengarenk ışıltılı göz bebeklerinden, çakmak, çakmak yayılan… Heyecan ve coşku dalgalarıyla atılmıştık… Yeni yılı karşılamaya hazırlandığımız, o günlerde de……
-
100. Yılında Cumhuriyet’e Hesap Vermek
100. yılında biriktire biriktire, gani gani, ayıp ve kocaman utanç biriktirdik!…Hangi yüzle çocuklara ve gençler dönüp diyeceğiz;Büyük Önderin emaneti sizindir diye…Atatürk’ün manevi huzuruna çıkıp, ondan da önce kendimizle yüzleşerek, tarihsel hesaplaşma ve vicdan…
-
Sungular
Her renkte, insan… Her insanda sır ve alem… Her sır ve alemde, renkler içinde renkler… Renklerin sırrında, binbir kelam… Her kelamda, dünyalar… Dünyalardan dünyalara gizli bir yol vardır… Baktığın her nesnede, görebiliyorsan insanı,…
-
Sensin, Sen!…
Kilitlenen kalbin şifresi de anahtarı da sendedir Sensin, tüm mühürlerin yegane nedeni Sensin, bu çilekeş ömrün ve yorgun yüreğin, tutsaklığının sebebi ve simgesi Tüm paslı kilitlerin, prangaların hünerli, gizemli çözücüsü Unuttuğum ne varsa,…
-
Elemlerde Söndürüyorum Kandilimi
Her günümü, ömrümü sensizliğin yalnızlığın girdabında Vurgun yeyip, yutularak tüketiyorum… Sensizliğin hüznünde demlediğim elemlerde söndürüyorum Ömrümün, gönlümün, günümün kandilini… Solmuş yapraklar gibi titriyor, ruhum; Çıkıp çıkıp geldikçe sen düşlerime, Seraplara ve yalancı baharların…
-
Alırlar Be Çocuk
Gözündeki umuda, yaşama sevincine Sevgiye, cana düşmandır bu canavarlar… Gözündeki, yüzündeki gülüşü Yüreğindeki sevinci, Gönlündeki umudu, Bedenindeki canı, yaşamaya doyamadığın hayatı, Yarınlarını çalarlar, yarınlarını be çocuk…! Yarınlarını çalarlar, yarınlarını be çocuk…! Mualla Sezgör…
-
Operasyonun Kod Adı ,”GELEN GÜLEN”dir…
Döşenmeye başlanalı, çok oldu dinamitler, vatanın altınaBileylediler, kör intikam kılıçlarını ta Kubilaydan bu yana…Menemende katillerin başını çekiyordu, ARINÇ’ın dedesi de hani ya…!Yoktur, bir farkı…Bugünkülerin de dünkündenSömürgecilerin oyununda, figürandırlar hepsi birden…!Kafa aynı kafaydı, kimlik,…
-
Başlama
Ey yüreğim, gönlüm;.. Başlama, bitirmeye gücüm yok!.. Sürünmelerde kendimden geçmişken, Tam da ben… Değil, yeni bir serüvene Ve aşka yelken açmak;.. Soluklanmaya gücüm, tahammülüm yok;.. Ondandır demelerim, yalvar-yakar oluşlarım… Gönül defterini açma!.. Aşka…
-
HAYAT
HAYAT Kah elimizden çalıverilen bir mavi bilye… Kah avucumuzu yakan bir alev… Kah bizi fırıldak edip döndüren afacan bir çocuk… Kah aklı baştan alıp, divane eden… Kah gece gök yüzü güzelliğine savuran……
-
Bazen
Bazen, bendi yıkılır gönlün Taşar sular, seller misali Bazen, kirişi kopar Bedenin, ruhun ve ömrün Sürülüp savruluruz esrikliklerin bağrında Kah kuru yapraklar Kah yırtılıp atılan fotoğraflar mektuplar gibi Ömrün ve kahrın görünmeyen yüklüğünde…
-
Uyu Kelebeğim, Uyu…
Bir varmış, bir yokmuşluklar da, Kelebek uçuşlarında… Ağdın, göçüpte gidiverdin, O bilinmez, gizemler alemine… Işığınla birlikte Uyu kelebeğim, uyu şimdi, ışıklar içinde Şimdi, ışıklar içinde… Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ Immenstaad / Almanya…
-
Dar Zamanlara…
Dar zamanlara sığdı Nice hayatlar Yaşanmışlıklar Ömürlerle ölümler Kimisi uzun soluklu Bir bezdirici yarıştı Kimisinde kaşla- göz Yada soluk alıp- vermelere sığacak kadar tezden tükendi Kimisi, doğmuşluğuyla güdük Şubatın yirmi dokuzuna Dört yılda…
-
Sürdü Kilidi, Söndürdü Kandili…!
” – AYNALARA SAPLANTILI, PARA ANORMAL FETİŞİST, UCUBE SURETİNE BAKMALARDAN, KENDİNİ, ALAY-I VALA GÖRMEKTEN MUZDARİP, SEVİNCİK DELİSİ KESİLİP İÇİNE DÜŞTÜĞÜ MAĞRURLUK, KİBİR SAÇAN, DEV AYNALARINDA, KENDİNDEN GEÇEN KENDİNİ KADI, MAHKEMEYİ DE, KADININ MALI,…
-
Ölü Kelebekler Gibi… İlelebet Mühürlediler, Dudaklarımı!
Zehrederek bana hayatı..,Bağnazlığın, hurafenin, yobazlığın alacakaranlığında..;Çıkartarak adımı ”- Yosma”ya…Takarak, adıma deliyi, ardıma çalıyı..,Dokuza çıkıp, asla sekize inmeyen adıma, ekleyerek ”-Fahişe”yi…Sürerek yağlı karayı, alın kirini..,Sürüm, sürüm süründürmelerde..;Çaldılar yaşama sevinçlerimi, gülüş güzelliklerimi…Zorbalıklar da lal edip,…
-
Kendini Ara
Geçince adın, dili-dudağı uçukluyor.Dönüyorsa insanlar, cin çarpmışa;Kaçıyorsa ağızların tadı, düşüyorsa yüzler hoşnutsuzlukla;Sen gitmeden, namın erişir erişmez fesatlık, kesatlık, musibetlik, gudubetlik başlıyor.Dedikodu, ayyuka çıkıyor!Anmak zorunda kalan senin adının yanı sıra, adeta alışkanlıkla ,şu kelamı…
-
Pes Doğrusu, ‘Pes’…!
Yorgun kentin, bitap hali, çirkin yüzü, boynuna lanet halkası olup asılan…,Her türden ihanetler pusularda, ömürler tüketen hainlerin işgüzarlıkları ve fazla mesaileri….İspiyoncular, kulaklar, şerefi yitireli, arı-perdeyi sıyıralı hani, nice zaman hatta; iki haneli rakamlardan…
-
Zor Günler, İnsanı…
Bazı insanlar için adeta ısmarlama dahası, yerine CUK OTURAN … <> ……Dedirten hallerde, tam isabetle adlandırma ve betimlemedir …” – Böyleleri için ” – ZOR GÜNLER, İNSANI …” Demeler …Böylelerinin, değişmez ortaklığı …Bu ifadenin,…
-
İçine Dünyayı Sığdıran, Sen…!
Ne yapıp etsen hatta, olmadı ağzınla kuş tutsan bile …Bir türlü içine sığamadığın şu yorgun dünyayı …Ömrüne, hayatına, hatta gönlüne sığdıramamış olsan da …Çakır keyfiliğin dumanında, sınırlarını sonuna dek açtığın ruhunun, hayaller dünyasında…
-
Bayramdır… Bayram…!
” – DESTANIN BAYRAMI, DESTANLAŞAN BAYRAMDIR, BAYRAM …! ”” -SÖZ KONUSU VATANSA …GERİSİ, TEFERRUATTIR …! ” Şiarına inançlı, Vatanla, Hürriyet ile beşik Kertmelik de evli olmacasına …Hürriyete aşık, vatana korkusuzca, hiç düşünmeksizin ve…
-
Dillenir Öyküm, Ardım Sıra…!
Yaşta, sıra da, töre de, en önde geleni mi ve büyüğümüzlüğün de ağam?!.Gizliliğimizde erim- kocam olanın; helalimi haram yapıp, namusumu ve masumiyetimi kirletirken ki deyişiyle…Söyleyeceğim size, arz-ı halimi…Dahası katrandan da kara ömrümün, utanç…
-
O, Gizemli Ülkeye..!
İhtiras, isteri ve erotizm kokteyline düşüp kendini kaybeden bedenler, müzmin ayyaş …Ruhlar, sünepe orospu …Mutluluk, avuçtan uçan kuş …Bedbahtlık ve hüzün, avuçlarda kalan, rengarenk hüsran demeti oluyor …Utkuların, tutkuların gerçekleşmeyen düş ve dileklerin…