Elemlerde Söndürüyorum Kandilimi
Her günümü, ömrümü sensizliğin yalnızlığın girdabında
Vurgun yeyip, yutularak tüketiyorum…
Sensizliğin hüznünde demlediğim elemlerde söndürüyorum
Ömrümün, gönlümün, günümün kandilini…
Solmuş yapraklar gibi titriyor, ruhum;
Çıkıp çıkıp geldikçe sen düşlerime,
Seraplara ve yalancı baharların sevincik deliliğine savruluyorum;
O zaman, aklım karışıyor, gönlüm çıkıyor şirazeden
Avuçlarımdan uçan kuş güzelliği
Elem elem, hicran hicran…
Gözyaşı gözyaşı…
Çığlık çığlık çöküyor o zaman ömrüme, yüreğime, omuzlarıma
Olursuzlukların uçurumuna sürükleniyorum…
Düş güzelliklerinin yerini kahır sancıları alıyor,
Penceremde gün, odamda ışık, gözlerimde fer
Yüzümde tebessüm, içimde yaşama sevinci bitiyor…
Beleniyorum katran karası azaplara;
İşte o zaman, hıçkırık hıçkırık boğularak,
Sensizliğin hüznünde demlediğim elemlerde söndürüyorum
Ömrümün, gönlümün, günümün kandilini…
Ömrümün, gönlümün, günümün kandilini…
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/EDREMİT, 28/12/2015
https://www.gundemarsivi.com/uyu-kelebegim-uyu/
http://Kendini Ara | Gündem Arşivi, Okuyan ve yazanlar için dağarcık (gundemarsivi.com)