Deneme,  Din,  Toplum

Alçıdan Kumbara, Söğütten Atlar…

Sümer öykülerinden ve Homeros destanından damıtılarak günümüze dek uzanan Tanrı, din ve insan bütünleşmesini çocukluğumuzda bize farklı anlattılar. O anlatıda yalnız; İsa-Muhammed ve öncesinde binlerce gelmiş-göçmüş PEYGAMBERLER(!) vardı.

Son din İslam ve Tanrı’nın son ulağı da Muhammed! Arap yarımadasının uçsuz bucaksız çöl yaşamında varolan kültürün üzerine oturtulan İslam dinin buyruğu nitelemeli önermelerle kesintisiz değişime uğradı!

Öncesinden ve sonrasından ünlü filozof ve din adamları yüzlerce yıldır inanç ve Tanrı üzerine milyonlarca sayfa yazı yazdı… Günümüze değin kutsal kitaplarda okunmamış tek sözcük, didiklenmemiş tek tümce, irdelenmeyen hiçbir şey kalmadı…

“…nihai amacı insanın durumunu iyileştirmek ve bu sayede Tanrı’nın yaratılıştaki zaferini kutlamaktı.” Leibniz, bunu kendine ilke edinmişti…

Karl Marks ise “Din afyondur!“ tanımıyla yüzyıla damgasını vurdu…

Çocukluğumuzda alçıdan yapılma horoz biçiminde kumbaralarımız vardı…

Ve hiç kırılmayan söğüt ağacı dalından yaptığımız atlarımız vardı…

Üzerinde çimen yetişmeyen sert, kuru toprakta içi gazete kağıdı şıkıştırılmış plastik topumuz vardı. İlk ve son penaltı atışını gole çeviremeyince futbol oynamayı bıraktım. İyi bir oyuncu değildim. Havadan süzülerek gelen topa kafa vurmam gerekirken rövaşata çekeyim derken sırt üstü yere düşmüş, günlerce yürüyememiştim…

Kenardan bizim oyunumuzu izleyen sokağımızın kızlarına da rezil olmuştum… Fare Kadir‘le Sülük Hayri’nin kahkahaları hala kulağımda çınlar o günleri anımsadıkça.

Yazları mahalledeki caminin açtığı Kuran kursundan kaçar, evde satın aldığım Teksas, Tommiks(…) çizgi romanlarının içinde kaybolurdum!

Ne zamanki Orhan Kemal’in kitaplarıyla tanıştım; içimde bir akarsu oluştu…

Alçı kumbarayı kırdım, içindeki birikimle birçok kitap satın aldım… Çoğu evdeki kitaplıkta duruyor.

Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından yazılan Komünist Manifesto adlı kitapçıkla yeni bir serüvenin içine girdim… Nikitin‘in Ekonomi Politik, G.P‘nin Felsefenin Temel İlkeleri …

Söğütten atlar, Kızıl Bayrak askısına dönüştü…

Ne zaman ki Süleyman Ateş‘in Kuranı Kerim Meali’nin ardından İmam-ı Gazali‘nin Kimya-ı Saadet‘ini okudum…

Tanrı – Din bağlamından uzaklaştım!

Her ikisi de benim için içi boş kavramlardı…

Yıllar sonra Turan Dursun‘un eserleriyle de tanışınca: Hayat benim için bayram yerine dönüştü!

İnançlı insanlarla oturup bu konuları asla konuşmamayı ilke edindim. Herkes kendi inandığıyla kendisi yüzleşsin benim gibi…

Yaşarken insan her şeyi görüyor!

Emek verirsen yaşamını güzelleştirirsin; vermezsen birilerinin hayatını TV dizilerinde görür, onunla kendini kandırırsın!
Ya da onların kulu olursun.

Anıl Güven
23 Haziran 2023
Rotterdam- Hollanda

Sen | Gündem Arşivi, Okuyan ve yazanlar için dağarcık (gundemarsivi.com)

Kıyı Köşe | Gündem Arşivi, Okuyan ve yazanlar için dağarcık (gundemarsivi.com)

Tehlikeli Rastlaşmalar | Gündem Arşivi, Okuyan ve yazanlar için dağarcık (gundemarsivi.com)

Siz de fikrinizi söyleyin!