Deneme,  Din,  Toplum

Phallus Venüs Gılman

“Çok büyük problemdir karşımızdaki. Yazılı tarihi de aşıp, hayvanlar alemine dek uzanan bir ezilme… Kadın özgürleştirilmemiştir, ‘ev hizmetine ‘terfi ettirilmiştir, değişik bir biçimde kullanılmak üzere yükseltilmiştir… Sevgi ve onay bulmak şöyle dursun, mülkiyete ve denetim altına girmiştir. İşte bu noktada kadın, ‘utangaç gelin’den çıkıp “cadoloza” dönüşür.‘

Shulamith Firestone

1960 yılında Amerika’da başlayan 1968-1970’li yıllarda dünyayı sarsan; aile baskısından yılmış gençlik (San Fransiscolu Gazeteci Michael Fallon‘un adlandırmasıyla Çiçek Çocukları -Hippilik ) bireyselleşme, istence bağlı eşit cinsellik, özgürlük istemlerinin yanında doğaya dönüşü yansıtan yaşam biçimleriyle sömürgeci sosyal yaşama baş kaldırdı…

Kutsal aile yapısını çatlatan ana unsur, kadının bu eylemsel süreçte başat oyuncu olmasıydı.

Tek eşli, tüm olumsuzlukları halının altına süpüren, nikahlı-düğünlü evlilik kurumunda yapı taşları aldığı darbelerlen ayakta duramaz duruma gelindiğinde dinlerin önerdiği bağımlılık da su almaya başladı.

Birleşik Krallık‘ın Liverpool kentinde kurulan The Beatles Rock Müziği ile hayata başka bir tat verdi. John Lenon, Paul MC Cartney, George Harrison gençliğin yeni gözdesiydi.

Özgür aşk tanımlamasıyla karşılaşıldığında anne ve babalar çocukların arzularına onay vermek zorunda kaldı.

Çoklu ilişkiler sosyal hayatın içinde yaygınlaşırken porno sektörü de üretimini arttırdı. Büyüyen pazarda en tutucu aileler bile gizliden gizliden o küçük film makinalarını satın alıp (kiralayıp) evlerinin salonunda bu filmleri izlemeye başladı.

Derken, 200 yıldır gizli-açık eylemselliğin içinde olan Feminizmin ayak sesleri uğultudan ulumaya dönüşünce erkek egemen bakışı ezildi.

Bir Başka Aile Mümkün önermesi ortalığı ayağa kaldırdı… Toplumsal olayların temelindeki huzursuzluklar artarken yazın dünyası çok bakışlı yazılarla kitapçı raflarında yer almaya başladı.

Virginia Woolf, Jane Austen, Kate Millet, İngeborg Bachmann, Sylvia Plath, Doris Lessing, Simone de Beauvoir, Margaret Atwood…

Belma Abzug (1875-1939)‘dan günümüze Emma Goldmanm‘ın Anarşizminde “Kadının Özgürleşme Trajedisi”… *

O kutsal kitaptaki kor incir memeli, iri, kara gözlü kadın iremi, hizmetçi, vücudu tüysüz gılmanlar, şarap ırmakları gibi ballı söylemler için insanlık ölmeye değil, yaşadığı anın akışı içerisinde oluşan yüce istence sarılınca: Dinsel yazıtların yaprakları yalan rüzgarında uçmaya başladı.

Binlerce yıldır yontuları yapılan Phallus ve Venüs eşit koşullarda buluşunca dinci hokkabazlar: namus ahlak elden gidiyor çığırtkanlığını tapım yapılarının indeki kürsülerine taşıdılar!

Annelerin dizkapağına, açık beline, teni gözüken boyunun erkeği (!) uyaracağını, sakalsız ve bıyıksız delikanlının karşısındaki kişide zaaf oluşturacağını… Baldızla yaşanılacak cinsel birlikteliğin nikah düşürmeyeceğini… Dedelerin üvey torunlarına eğilimlerinin olmasında hiçbir sorun olmayacağını… Babaların kendi kız çocuklarına şehvet duygusu içinde olabilineceğini, bunun da olağan görülmesi gerektiğini… Hala, teyze, kuzen, yenge, dayı ile yakınlaşmanın dinen hiçbir sorun oluşturmadığını…

Uzun tümcenin kısası: Herkes birbiri ile yatar-kalkar; gusül abdestini alır hayatını yaşar!

Dinci yapıların algılamak zorunda olduğu bir odak var: Kadınlar artık kendi kurdukları ve içselleştirdileri özgür dünyalarına adım atalı yıllar oldu… Kendisine ait Venüs’ün ahlakından kendisi sorumlu.

Phallus’u elinde kalanlar Gılmanlarla buluşacakları anı beklesin artık.

15 Eylül 2023
Atina-Yunanistan

Anıl Güven

*Kemal Bakır

 

Kadının Adı Var

 

Siz de fikrinizi söyleyin!