Kemalist Platform, Sakarya Savaşı, AB ve Türkiye, G20 toplantısı…

Kemalist Platform

9 Eylül günü İzmir’de geniş bir toplantı salonunda Sayın Kemal Anadol’un daveti ile yapılan toplantıyı çok önemsediğimi ifade etmeliyim; gözlemlerim:

a) 300 kişilik salon tamamen dolmuştu ve katılanlar aydın, yurtsever, Atatürkçü ve kendilerini Kemalist olarak ifade edenlerden oluşuyordu.

b) Toplantıya konuşmacı olarak davet edilenler ülkemizin tüm sorunlarını kapsayan görüşlerini ve çözüm önerilerini anlattılar; ilgi ile izlendi. Hukukun ülkemiz için önemi, kooperatifçiliğin önemi gibi; ülkemizin tüm sorunları uzmanlarca ifade edildi.

Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanlarının ağzından Diyanet Akademisine yapılan destek; Kemalizm’in en önemli gördüğü laiklik için (tehlikede diyemem) ifadeleri, başörtüsü ve türban serbestliği gibi yaklaşımları ve en son olarak da Ata’mıza hakaret eden kişiyi danışman ataması nedeni ile ülkemizin geleceği için CHP den umudunu kesenler; yeni arayışlar içine girdiler.

1) ATA Partisi Başkanı Namık Kemal Zeybek “Beş devrim gerçekleşecek” ve “Diyanet gibi kurumlar kapatılacak” diyor.*

2) CHP’den umudu kesen bir diğer önemli isim Örsan Öymen; geçmiş dönemde siyaset yapmış değerli milletvekilleri ile halkın umudunu kaybettiği CHP genel başkanına karşı yeni bir platform kurdu.

3) İktidar yanlılarının ortaya attığı ÇEDES isimli projeye karşı 20 sivil toplum kuruluşu mücadele kararı aldı. ÇEDES (Çevreme duyarlıyım değerlerime sahip çıkıyorum) bu fiyakalı sözlerin arkasında karanlığı fark eden bu örgütleri kutluyorum…

4) Atatürk Düşünce Derneği Başkanı Sayın Hüsnü Bozkurt’un sürekli olarak Atatürk ve Kemalist değerlere sahip çıkmakta olduğuna tanık oluyoruz.

5) Kemalist Platform’u çok önemsiyorum. Umarım Tüm ATATÜRK’çüler bir araya gelirler.

6) Yazıları ile Devrimleri en iyi anlatan yobazlara karşı en iyi savaşı veren Cumhuriyet Yazarı Zülal KALDELEN’i kutluyorum…

Sakarya Savaşı

Bugün Sakarya’da (23 ağustos / 13 eylül 1921 ) savaşı Türk ordusunun savaşı kazandığı gün!!!

Bu savaş “ÖLÜM KALIM” savaşı idi ve aynı zamanda subayların aydınlarımızın daha çok şehit düştüğü bir savaştır.

Şimdi önümüzdeki günlerde Türkiye’yi bir başka savaş bekliyor:

ATATÜRK devrimleri ile karşı devrimcilerin; kadınlarımız ile onları aşağılayan kafaların savaşı…

Mücadele için hazır olun ülkemin aydınları.

AB ve Türkiye

AB komisyonunun Komşuluk ve genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi şu açıklamayı yaptı “Türkiye’nin AB ye katılım müzakerelerine yeniden başlayabilmesi için demokraside ilerlemesi ve hukukun üstünlüğünü içeren kriterleri kabul etmesi ve hayata geçirmesi gerekir.”

AB ile ilgili şu konuları paylaşalım;

2006 yılında yapılan bir ankette AB’de yaşayanların % 59’u Türkiye üyeliğine karşı çıkmış ancak % 28’i desteklemiştir.

Bu arada AB ülkelerindeki halklar şu açıklamayı utanmadan yapmışlardır: “AB bir Hıristiyan kulübüdür, Müslüman bir ülke bu kulüpte olmamalı.”

Bir örnek de Fas başvurduğunda, “Siz Avrupalı değilsiniz” diyerek kabul etmemişlerdir.

AB ile ilgili bir başka gelişme de Avusturya Başbakanı Karl Nehammer “Birbirimize karşı dürüst olmalıyız. Türkiye’ye AB’ye katılma şansının hiç olmadığını açıkça ifade etmeliyiz.” dedi. Daha sonra “İyi komşuluk ilişkileri için başka bir yol bulunmalı. Ankara ile daha fazla yakınlaşmadan yanayız ancak Türkiye’nin Avrupa Birliğine girmesini Avusturya kesinlikle kabul edemez.”

Ülkemizin AB’ye girmesi gibi bir tutkusu olanları kınıyorum ve bu davranışları ATATÜRK’ün kurduğu Cumhuriyete hiç yakıştıramıyorum!!!

Tarih 1 Temmuz 1932, Milletler Cemiyeti’ne Türkiye’nin girmesi istendi. ATATÜRK, cemiyetin tüm üyeleri davet ederse katılırız dedi ve 29 üye Türkiye’yi davet etti(ki, o zamana kadar böyle bir kural yoktu). İşte Büyük Ata’mızın onurlu dış politikası…

Uyarım; şu son zamanlarda ABD güdümüne giren AB’de hiç işimiz yok.

G20 toplantısı

Hindistan ülkesinin başkenti Yeni Delhi de yapıldı. Toplantıya Rusya lideri Putin ve Çin lideri Şi katılmadı, Afrika ülkeleri zirveye davet edildi. ABD başkanı Biden’in uzun zamandır izlediği siyaset; Çin devletinin her konuda yükselişini Hindistan ile dengelemek. Bunun için başkan yardımcısı olarak Hint asıllı bir ABD’liyi Kamala Harris i seçti ancak sonuç alamadı!!!

Türkiye toplantıda en üst düzeyde temsil edildi. Bunu dış siyasetimiz için doğru buluyorum ancak Sayın Erdoğan ile Biden görüşmelerinin çok soğuk geçtiği haberleri var.

Bu toplantıdan benim çıkardığım sonuç; toplantının iki lideri Şi ve Putin’in katılmaması; ikinci adamlar ile katılması…

G20’yi ciddiye almadıklarını gösteriyor, ayrıca sonuç bildirisinde de kayda değer bir şey yok.

Bence bu toplantının en önemli yanı yüzyıllardır batılı ve çoğunluğu G20 ülkesi tarafından soyulan Afrika’nın bundan böyle G 20 ülkesi olması.

Şimdi gözler yakında yapılacak Birleşmiş Milletler toplantısında…

Orhan Ayber

Editörün Notu:

* Namık Kemal Zeybek’in FETÖ ile ilişkisi hakkında Sayın Yılmaz Dikbaş’ın yazısına buradan ulaşabilirsiniz… Böyle bir insanın sözlerine itibar etmeyiniz.

ATATÜRK’ün kızları Voleybolda Avrupa şampiyonu, Erdoğan – Putin buluşması, Sivas Kongresi, BM dünü, bugünü ve geleceği, Satılık vatandaşlık…