Elim Birkaç Tespit (1)

Merhum Şair Özer Turan, tespit ettiği olumsuzlukları “elim tespit” başlığıyla açıklardı sayfasında. Ben de kendisini sevgi ve özlemle anarak yazıma benzer bir başlık koydum.

Düşünceleri ve kişilikleri henüz oluşmamış gençlerin seçim mitinglerini taşlamak için tahkim edenler, çıkacak bir çatışmada o gençlerin ölebileceklerini ya da yaralanabileceklerini öngörmemiş olamazlar… O gençler haramiler saltanatının sürmesi için bir bakıma seçilmiş kurbanlardı. İyi ki muhalefet aklı o provokasyonu boşa çıkardı ve İktidarın ucu nereye varacağı belli olmayan kirli silahını elinden aldı.

İktidar mensuplarının, CHP’nin seçim şarkısının görüntüleri arasına terör örgütünün liderlerinden birinin yerleştirilmesi ve seçim meydanlarında “Bakın bunlar kime yaslanıyor” diye kara propaganda başlatılması, bu seçimlerin en ayıp ve utanç verici olaylarından biri. İlk defa bu kadar utandım. Kanım dondu. Bir siyasetçi kendisini dinlemek için meydanları hınca hınç dolduranlara, muhtemelen de kendisine oy verecek olanlara böyle bir şey nasıl yapabilir. o siyasetçi o insanlardan yana olabilir mi? Binlerce soru soru sorulabilir aslında bu tutum için. Ya da avazınızın çıktığı kadar susmak istersiniz.

Ne tuhaf! ama Bir ülkede seçimler oluyor ve bir parti ya da bir anlayış iktidara geliyor; sonra da tutup o iktidardan ülkeyi, ağaçları, dereleri, suları, geçmişindeki kazanımları korumaya çalışıyorsunuz. Onlar geri almak için verdiğiniz mücadelede başınıza gelmeyen kalmıyor. Bölünüp parçaladıkları toplumu yeniden bir araya getirmek için ananızın emzirdiği süt burnunuzdan geliyor. Baskı zulüm ve insanlık dışı uygulamalar o hale geliyor ki hak, hukuk, adalet halkın en önemli şiarı haline gelebiliyor.

Tuhaf olan bir şey daha! Haksızlığa, hukuksuzluğa, yolsuzluğa, yalana, talana karşı olduğunu söyleyen insanların önemli bir bölümü, bütün bunlar olurken seyirci kalıyor ve bunları yapanlarla ahlaksız bir ilişkiye girmekten, onları desteklemekten vaz geçmiyor. Narkoz yemiş hasta durumuna düşen bu insanlara bir kuyunun dibindeki kurbağalar gökyüzünü kuyunun ağzından ibaret sanır deseniz ne, demeseniz ne!

⚡Sorunun biri şu: Çürüme ve körleşme bu seviyeye inmiş ya da bu seviyeye çıkmış iken, artık ne derseniz deyin; sahiden “her şey çok güzel olacak” diyenler haklı çıkabilir mi?

⚡Bir başka soru ise; insanın elin geçen olanakları böyle kötü kullanmak nasıl bir duygu acaba, nasıl bir şey, ayrıca niçin, değer mi, bir kerelik hayata bu haksızlık yapılır mı?