Deneme,  Psikoloji,  Tartışma,  Toplum

Zihnimin Beka Sorunu…

-Başımın belası panik atak, anksiyete, kaygı bozukluğu ya da her neyse… Zihnimde sürekli konuşan diğer “BEN”ler, bitmek bilmeyen sorular?

-Benim başıma gelmez, hep başkalarına gelirler… Eskinin içine cin kaçmışı, iyi saatte olmuşlara karışmışları artık biz miyiz?

-İyi de eskiden 2 bilemedin 3 kişiydik, şimdi nereye başımı çevirsem ben ve benim gibiler.

-Delirdim mi ben?

-Yok bu delilik değilmiş.

-Ya o ilaçlar olmasaydı, o zaman delirecek miydim?

-Eskilerde bi muska yazılınca uzaklaşan bu üç harfliler şimdilerde yalnızca reçete yazınca mı uzaklaşıyor?

-Ahh nerede o eski nefesi kuvvetli hocalar, Azizim

-Kafamı nereye çevirsem psikolog, psikiyatr…

-E o kadar okumuş, diploma almak için sabahlara kadar dirsek çürütmüş çocuklar elbette bedava olmayacak, haklılar…

-Maşallah memlekette üniversiteli kuryeler ordusu

-Madem kurye olacaktı bu çocuklar, neden okullara bunca para döktü aileler.

-Dikkatimi çekti de nedense, bu bölümü okuyanlar hep çocukluğu pedagoglarda geçmiş bireyler, yanılıyor muyum?

– Ne var bunda? Bilinçli ailelerde yetişmiş.

-Ne bileyim, acaba aldıkları eğitimin kendilerine de faydası olmuş mudur? Hani bi Dr vardı bizim mahallede, karısını döverek delirtmişti, kadın ilaçlardan başını kaldıramaz olmuş?

– Bi de ilaçların prospektüsü var, anlamadığım ben onu okuyunca daha bi geriliyorum

-Okuma o zaman.

– Okumadan nasıl kullanılır ki bi ilaç?

-Birde şu kişisel gelişimci elinde sihirli değnek olduğunu iddia eden NLP’ciler, 2 eğitim 3 seminer, hadi doktorculuk oynayalımcı ıvır zıvırcılar dolmuş, piyasa tam bir kurtlar sofrası…

-Piyasa demesek miydi? Ayıp mı oldu  sağlık sektörüne?

-Deli!!!  Pardon ruh sağlığı bozulmuş insan üretmekte dünyada birinci sıradayız Maşallah…

-Deli deme kırk kere söylersen olurmuş, derler eskiler.

-Ben bi çok şeyi kırk kere  söyledim olmadı…

– Ya bu sefer olursa?

-Sus yine konuyu dağıttın.

_Ülkemizin yüzde 61’i antidepresan kullanıyormuş, kıymetli sağlık bakanımız bunu gururla açıkladı TV’ lerde.

-Kim demiş üretemiyoruz, insan gücünden yararlanamıyoruz, diye. Bal gibi de üretiyoruz, hastanelerimizi müşteri ile dolduranlar çok emek verdiler sağ olsunlar… Bahçeleri bahar görmeyesiceler,  hep  sıcaklığı 52 derecelik ülkelerde kalsalar hiç gelmeseler…

-Benim çocukluğumda ülke sorunlu dönemlere girdiğinde, hükümetler TV’lere komedi filmleri, dizileri yayınlamaları için ricalarda bulunurmuş. Şimdilerde ise ne hikmetse hep dram hep dram…

-Onu bunu bilmem de, bu ekonomiye can verme konusunda,  ben çok güzel çalışıyorum. Baya bi psikiyatrik, ilaç firması doyurmuşluğum var. İşin acısı onları doyurdukça beni daha bi ateş basıyor, daha bi anksiyetem nüksediyor…

-Nüksetmek yerine depreşmek mi deseydim?

-Dağıtma konuyu…

-Nerede yanlış yaptığımı bir bulsam, kendi kendimi tedavi edeceğim aslında da nedense, bir türlü zekam yetmiyor kendimde ki ‘’ben’’leri susturmaya, durdurmaya…

-Durdurma o zaman, bırak özgür kalsınlar, belki baskıdan oluyordur?

-…

-Bir de önüne gelen ‘’amaaaan boş ver takma kafaya’’  diyor ya, işin aslı çok bi gülesim geliyor.  Kolaysa sen takma! Hoş gün gelecek sende beni anlayacaksın, sistem seni de delirtmeden bırakmayacak, emin ol! Hani o izlediğin filmler, diziler programlar ya da okuduğun gazeteler, sağlık programları, psikolojik romanlar ve saireler var ya hah işte onlar zehirliyor seni, demedi deme…

-Bugün memlekette savaş çıksa insanların eczanelerden koşa koşa ilaç yağmalayacaklarını düşünüyorum.

-Savaşa ne gerek var, ilaca bağımlı bunca insan varken!!!

-Yakında komşuya çocuğu gönderip ‘’Bizde antidepresan bitmiş siz de varsa birkaç tane verir misiniz, diyor annem ‘’ diyen çocuklarımız olacak…

Abdala “kar yağıyor” demişler, “titremeye hazırım” demiş.  Alıştım.

-Kendini dört bir yandan kuşatılmış hisseden bir ben miyim? Yalnızca ben mi tehlike altındayım?

-Yok  yalnız değilim biliyorum. Yüz kişiden 61’inciyim… Tam 62 inci olacaktım ki, son anda biri uyandı ve kurtardı kendini.

-Ortada büyük bir sorun var ve ben artık takmıyorum kafama

Hakikaten ya hepimiz bir gün basıp gideceğiz, nedir bu kadar ciddiyetle, sonsuza kadar kalacakmış gibi yaşam kaygımız? Haklısın boş ver gitsin…

-Ya insanlık onurumuz!? Gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakma sevdamız?

Editör

2 Yorum

  • Hayati Sarnık

    1-Meşhur bir muskacı ve üfürükcü hoca varmış ! Bir kadın gelmiş.Şikâyeti söylemiş.Hoca da muska yazmış.Sağını solunu okuyarak üflemiş.Sonrada kullanma talimatını anlatmış.”Bu muskayı taktığın zaman Aklı na zinhar zeytinyağlı dolmayı getirmeyeceksin.Muska bozulur.” Kadın da ” Her şeyi berbat ettin hocaaam bee” demiş. 2- Deliler akıl hastahanesinin camından bakıyorlar mış.Dışarı daki insanlar telaşla sağa sola konuşuyorlar mış.Birisi ” Eyyy Allakim, İçerdekiler mi deliii dişarıdakiler miii” demiş.

Siz de fikrinizi söyleyin!