Deneme,  Tartışma,  Toplum

Yine Kısa Kısa Yazdım…

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetinde Maliye Bakanı olan Kemal UNAKITAN’a Vatanın Varlıklarını satma görevi verilmişti. Bu görevi severek ve iştahla yaptığını Kemal Unakıtan şu sözleriyle açıklamıştı:

“Kâr edeni de zarar edeni de satacağız! Devlet sermayeci olamaz!… Yakında SÜMERBANK tarihten siliniyor! Elinde bir şey kalmadığı gibi ismini de kaldırıyoruz!”

“SEKA stratejik yer imiş! Ne stratejisi, önemli olan müşteri bulmak. Müşteri gece gelse, pijamayla çıkarım karşılarına. Seviyorum bu işleri arkadaş!”

“TEKEL’i babalar gibi satarız!”

“TÜPRAŞ’ı Ruslara satar mısın, diyorlar. Satarız arkadaş!”

“Ne banka bırakacağız, ne fabrika kalacak ne işletme. Limanları da bırakmayacğız, hepsini satacağız!”

“Ülkenin işgal altına girdiğini söylüyorlar. Gelsinler, işgal etsinler!”

Necmettin ERBAKAN siyaset yaptığı süreçte korkunç bir servet elde etti. Kendi mal beyanına göre tam 148 kilo altın sahibiydi. Ayrıca milyonlarca doları ve markı vardı. Bu serveti hangi geliriyle elde ettiği bir türlü anlaşılamadı. Çünkü harhangi bir yerde çalışarak kazandığı para yoktu… Necmettin Erbakan öldü, bu büyük servet çocucuklarına kaldı. Miras bölüşümünde kardeşler arasında kavga çıktı, oğul Fatih ERBAKAN, kızkardeşi Zeynep ile tekme tokat birbirlerine girdi, soluğu mahlemede aldılar…Öyle anlaşılıyor ki, Fatih Erbakan paraları yiyip bitirince babası gibi büyük bir voli vurmak amacıyla Yeni Refah Partisi’ni kurdu ve Saray’a yanaştı…

“Bugünden sonra divanda, dergâhta ve bargahta, mecliste ve meydanda TÜRKÇE’den başka dil kullanılmayacaktır!” Karamanoğlu Mehmet Bey, 13 Mayıs 1277.

Osmanlı Padişahı 3. Mehmet tahta çıkar çıkmaz 19 ÖZ erkek kardeşini boğdurtarak öldürdü. En küçük kardeş, annesinin kucağında meme emmekteydi, onu ipek mendille boğdular. Hızını alamayan seri katil Padişah 3. Mehmet, 20 kızkardeşini de boğdurttu… 3. Mehmet çok dindardı, beş vakit namaz kılar, Peygamber’in her adı geçişinde saygıyla ayağa kalkardı.

• 1950’de iktidara gelen Demokrat Partisi, 13 Şubat 1952’de NATO’ya girdi. Başbakan Adnan Menderes hükümetinde Dışişler Bakanı olan Fatin Rüştü Zorlu, 20-25 Şubat 1952 sürecinde Lizbon’da NATO toplantısında şöyle diyordu: “Karşınızda büyük bir istek ve KAYITSIZ ŞARTSIZ işbirliği zihniyetiyle hareket etmeyi ilke edinmiş bir Türkiye bulacaksınız.”

“… Size açık yüreklilikle söylüyorum, yarın sabah UĞUR DÜNDAR, BEKİR COŞKUN ve NECATİ DOĞRU’dan bir tanesi MİAMİ’de, bir tanesi LOS ANGELES’ta, bir tanesi de LONDRA’da yaşar. Merte de namerte de muhtaç olmayacak durumdalar.” Yılmaz Özdil, Halk Arenası, İzmir, 17 Haziran 2017.

Yılmaz Dikbaş
26 Ağustos 2023, Cumartesi
0532 233 31 52

Editörün Notu: Önizlemedeki karikatür Sayın Behiç Ak’a ait.

Siz de fikrinizi söyleyin!