Deneme,  Toplum

Üzüm Bağları

Mutluluğa ya da mutsuzluğa dair her insanın söyleyecek tümceleri vardır dedi Niko. Yaşlandıkça kıvanç dolu günler azalıyor, bitiyor… Neden bu böyle oluyor?

Altmış sekiz yaşındayım. Kırk iki yıldır Eleni ile evliyim. İki yıldır o kadar çok değişti ki!… Onunla bir şeyler konuşmak istiyorum; ama o üç maymun duruşu sergiliyor. Bedenine artık elimi süremiyorum. Kendi kendime düşünüyorum, acaba hayatında genç bir erkek mi var?

Ama bizim burası küçük yer, erkekleri sakız ağızlıdır, ertesi gün ilçenin barında, kahvesinde ortalığa saçılır, duyulur. Sözcesi böyle bir ilişkisi olsa saklanması olanaksız.

***

Yaklaşık bir yıldır tanırım Niko’yu.

Bu bölgenin en güzel Cabernet Sauvignon üzüm bağlarına sahiptir . Her hafta bana değişik yıllara ait beş litrelik kırmızı şarap getirir, arada birlikte içeriz, karşılıklı değerlendirmede bulunuruz. Ekim, Kasım, Aralık ayları dışında yanında ona yakın Arnavut bağ-bahçeci çalışır. Onlara çiftliğinde konaklama olanağı sunar. İşçilerini de kendi özü gibi düşünür, korur…

Geçen yılın sonbaharında çürümüş kestane ağacını keserken, hiç ayrımına varamadığı bir anda devasa ağaç devrilmiş, Niko da altında kalmıştı… Omuzu kırılmıştı, belkemiği zedelenmişti… Ölümden dönmüştü. Uzunca bir süre hastanede kalmıştı…

On dokuz yaşında Selanik’ten bir yük gemisine binmiş, Amerika’ya gitmiş. San Fransisko’da bir barda iş bulmuş. Bulaşıkçılığa başlamış, akşam üzeri işbaşı yapıp sabaha karşı işyerinin kendisine tahsis ettiği kanepede uyuyormuş. Bir süre sonra özel bir kolejde barmenlik, garsonluk eğitimi almaya başlamış. Sabah 09:00 da okula gidermiş saat 12:00’ye kadar.

Beş yıl boyunca çalışmış, Frank Sinatra, Benny Hill‘e uzanan yüzlerce ünlü kişiye sunumlar yapmış. Üç binden fazla kokteyl yapabileceğini söyledi bir gece. Kafamız tabii ki bin dünya! Olur mu olur, dedim geçiştirdim…

Masanın kıvamını bozmak adaba uymaz …

Bir gece, çalıştığı bara geceliği bilmem kaç yüz dolar olan seçkin kadınlar gelmiş, bilmem hangi Avrupa ülkesinin diplomatlarıyla. Bu şıkı mıkı  hatunlardan bir tanesi Niko’ya yazılmaya başlamış!…

Sonrası mı? Malum son! Henüz daha gece sonlanmadan Patron onu kapının önüne koymuş… O da birkaç gün ortalık yerlerde dolaşmış, sonra San Francisco’nun kurucusu Tegmen Jose Joaquin Moraga ve Francisco Palou hazretletinin heykellerinin önünde selama geçip, vedalaşmış .

İlk uçakla ver elini Avusturalya. Sidney kenti ki binlerce Yunanlı göçmeni bağrında barındırıyor… Ora bura derken bir otelde şef barmen olarak işe başlamış… Yıllar sonra çocukluk arkadaşıyla lobide karşılaşmış… Çok kısa bir zaman diliminde de basmış nikahı; böylece çift kişilik yaşam başlamış…

***

Uğraşımdan kaynaklı sekiz ülkede çalışma yaşamının içinde bulundum. İngilizce, Fransızca, Almanca, Arnavutça bilirim.

Yıllar sonra, hatunla birlikte ülkemize döndük. Annemi ve babamı yitirmiştim. Bir ailenin bir erkeği olmanın sorumluluğunu ister istemez üzerime almak zorunda kaldım. İki erkek bir de kız çocuğumuz vardı; onların eğitimi için bağ-bahçe işlerine adım attım.

Kendime söz verdim, bu bölgenin en iyi şaraplık üzüm bağları benim olacaktı! Birkaç yılda bunu başardım… Ama çok araştırdım, inceledim…

Bu yoğun iş güç ortamında karımı acaba ihmal mi ettim?

Düşünüyorum düşünüyorum yanıtı biraz bulutlu . Onun da çok beni umursadığını imgelemimde bulamadım. Yarın akşam iki oğlum, kızım ve karımın kızkardeşi bize gelecek, onları yemeğe çağırdım. Büyük bir olasılıkla ailece yenilecek son yemek olacak!… İçimdeki birikintiyi şaraplar içilirken masada kusacağım…

Bu tarz yaklaşımın hiç hoş karşılanmaz. Seni suçlarlar. Bence, sen Eleni’yi karşına al onunla konuşmaya çalış; senin bilmediğin psikolojik sorunları olabilir. Ona yardımcı olmak istediğini söyle. Böyle keskin davranışta bulunmamanı öneririm. Ama takdir yine de senindir.

Gecenin hayli ileri bir saatiydi artık. 70 cc Barbayani de bitmişti. Bundan sonra konuşulacak her sözcük kayış koparırdı. Niko’ya taksi çağırdım. Birbirimizin elini sertçe sıktık.

O gelen taksiye bindi.

Ben de basamakları ağır ağır inerek sahile doğru yürüdüm…. Laciverte çalan gökyüzünde dolunay asılıydı!

Anıl Güven, Atina

#cabernetsauvignonüzümbağları #aile #anilguven #gundemarsivi #iliski #yaslilik #hayat #tartisma #bunalim #bosanmak #sarap #deneme 

 

Siz de fikrinizi söyleyin!