Deneme,  Edebiyat,  Güncel - Aktüalite,  Toplum

Türkiye Yazarlar Sendikası Çanakkale Temsilciliği 14 Şubat Dünya Öykü Günü’nü Görkemli Bir Şekilde Kutladı

Etkinlik 13 Şubat 2024 , saat 15’te Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesi salonunda yaklaşık 100 kişinin katılımıyla gerçekleşti. Sunumu Serpil Gürbüz, etkinliğin açılış konuşmasını ise Hayrettin Geçkin yaptı.

Türkiye Yazarlar Sendikası adına Ayla Kutlu‘nun kaleme aldığı 2024 Yılı Dünya Öykü Günü Bilidirisi’ni Şerife Öztürk okudu.

20 yıldan fazla cezaevinde yatan ve halen öykülerini cezaevinden bizlere ulaştıran Metin Turan‘ın tanıtımını Mehmet Kılıç yaparken Pervin Kılıç da Metin Turan‘ın bir öyküsünü seslendirdi.

Suna Güler, Halil Özçelik, Perihan Bilgay, Zeynep Geçkin, Filiz Ceylan, Şuayıp Odabaşı kendilerinin yazdığı minimal öykülerini okudular.

Bütün bu olup bitenlere, bu güzel etkinliğe Mehmet Kılıç, Pervin Kılıç ve Ecem Açelya Yapıcı’nın muhteşem tabloları eşlik etti. Fonda müzik vardı tabii..

 

TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI DÜNYA ÖYKÜ GÜNÜ BİLDİRİSİ – Ayla Kutlu

İnsan, doğduğu anda aldığı ilk soluğun ardından attığı çığlıkla “yaşıyorum” mesajını iletir: Dünyanın en yalın, en kişiye özgü, çevresine umut dağıtan ilk öyküsüdür bu.
Doğmak ve yaşıyor olmak tükenmeyen bir öyküdür.

Zaman, doğa, toplumsal değerler, yakınlarımız, içimizde köklenen ilişkiler, inançlar, sorunlar… Dahası, duyguların bağlaşmasından gelen olumlu, olumsuz birikimler, içsel çelişkiler…

Ve eklenebilecek daha pek çok şey, öykünün kaynakları olabilir. İnsanlık hallerini düşünsel ve duygusal algı sınırlarının sonuna kadar yorumlayan öykücü; yansıtma yeteneğiyle birlikte, özenli dil, farklı anlatım biçimleri, inandırıcı kurgu ile öykü sanatının emekçisi olarak kendi farklı dünyasını yaratır.

Öyküyü; anlatı konularıyla, sınırları en geniş yazın türü olarak niteleyebiliriz. En oylumlu metin olarak nitelendirilen roman, teknik kurgusu yönünden öykülerden oluşan bir bileşimdir. Bu sanat, insanlığın her çağında var olan şeylerle; varsayılan kurgusallıkları kapsadığı gibi; canlı cansız, gerçeküstü, yalın gerçekleri de duygusal yönden derinleştirir. Yalnız yazarını değil, gözüne ve oradan içsel dünyasına ulaştığı okuru da sıradanlıktan çıkarır. Genellikle küçük oylumlu sayılan bu yazın türünün yaşamımızdaki yerini senede bir gün toplumsal etkinlikle onurlandırmayı, anlamlı bir değerbilirlik olarak nitelendiriyor, bu yolda harcanan emeklerin sahiplerine saygılarımı sunuyorum.

Metinlerin gözümüzün önünde sıradan işaretlermiş, harflermiş, sözcüklermiş gibi sessiz ve onurlu duruşlarından; yaşam boyu yorumlanacak duygulanımlar yaratanlara, yazının içerdiği “saklı cevher”i üreten sanatçılara ve okurlara ne mutlu. Gün bizlerin…

Yüreğin bir ince dalı var ki,
Öyküler sürgit titretecektir.

Yazarın emeği, yeni olay, algı, yorum ve anlatımla bütünleştiğinde; bilinen şeylerin başka yüzlerini keşfetmenin coşkusu, okura bir armağan olarak yansır. Dahası… Öyküde insanları tiryaki kılmak gibi bir özellik de vardır. Bu yüzden öykücüler, kuşaklar boyunca yeni anlatımları sanat dünyamıza sunarak, algımızı yüceltir, derinliğimizi artırırlar. Her yaştaki insanı etkileyen bu dal, onu daha duyarlı olmaya yönlendiren içerikleriyle; yaşamın her aşamasında okurun özlediği/ özleyeceği lezzeti sunarak; uzun- kısa, acı-tatlı, örseleyici yahut onurlandırıcı içerikleriyle… Ödüldürler. Paylaşıldıkça; bireyin, halkların, insanlığın ortak mirası olan dillerin sahipleneceği bu armağanlar kuşaktan kuşağa aktarılma onurunu kazanırlar.

Söz denen yoğun cevher, kendini sürekli üretip renklendiren zihinsel güçle birleştiğinde, billur bir kaynak gibi canlı ve coşkulu yeni gönül şenlikleri oluşturur.

Söz sanatının erken kanatlanmış yavrularıdır öyküler,
Engin özgünlükler yaratan duygularla,
Çatlayan tohumu, belleğimizin
Şiirle roman arası bir yolda yürür.
Bin bir kez çeşitlenir.
Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı ardından, 14 Şubat dünya öykü gününü var edenlerle yaşatanları kutluyorum.

Ayla Kutlu

#gundemarsivi #aylakutlu #14subatdunyaoykugunu #oykugunu #dunyaoykugunukutluolsun #deneme #toplum #siir 

Siz de fikrinizi söyleyin!