-
Eskimeyen Sofralar, Eksilen İnsanlar
Kahvaltı sofralarında birleşir, akşam yemeği sofralarında yeniden bir araya gelirdik. Hepimiz aynı sofrada bağdaş kurar, yemeğimizi paylaştıkça çoğalırdık. Sofrada ne olduğu değil, kimin olduğu önemliydi. Durumumuz iyi olur, soframız bereketlenirdi; kötü olurdu, yine…
-
Bir Kişi Ne Kadar Çalışmalı?
Sonunda korktuğum başıma geldi: İki yıldır kör topal geçtiğim fizik dersinden bir yıl bekleyeceğim. Üniversite sınavlarını da kazanmışken bu darbe yaşamımı altüst etti. Duruma en çok babam üzülecek. Evin en büyük çocuğu sıfatıyla…
-
Oda’da, Beş Kişiydiler…
Oda’da beş kişiydiler.Havadan sudan sohbetin içinde kaybolmuş, kendilerinden geçmişlerdi. Derken, açık pencereden bir ses yükseldi, bir siluet belirdi aralıkta:“Balıklar sizin, afiyet olsun! Balkondaki masada, ellerinizden öperler.” Komşunun sesi yankılandığında, oda bir an için…
-
Yeni Arkadaşlar Edinmek
Bir insanın uzun ömürlü arkadaşlık ilişkileri dikkatimi çeker hep. Sadece dikkatimi çekmez, derin derin üzerinde düşünürüm de. Böyle bir şeyin beni yönlendirdiğinin ve kendi ilişkilerime ayna tuttuğunun da farkındayım ayrıca. Örneğin Eşim Zeynep’in,…
-
Bir Kazanacağız!
Henüz sekiz ya da dokuz yaşlarında yakalanmıştı bu lanet hastalığa, akranları gibi anasının, babasının göz bebeğiydi. Özellikle babasının kendisini ne kadar çok sevdiğini bilir, bu sevgiyle kendini güvende hisseder, mutlu olurdu. Yüzünde…
-
Öğretmen Mezar(d)a Kanunu (ÖMK)!
Her gün yeni bir karanlığa uyanıyoruz! Ekonomik kriz, hukuk ve adalet sisteminde yaşanan sorunlar, toplumsal gerilimi arttıran şoven yaklaşımlarla sığınmacı sorununu körükleyen politikalar, doğanın yağmalanması, sağlık sisteminin ve dış politikanın çöküşü, yolsuzluklar, eğitimin…
-
Biz Olmadan
Komşuların bebesi olanda, “Leylek bebek getirmiş” derlerdi hep birlikte sevinirdik. Acılar, sevinçler ortakmış ben değilmiş biz imiş herkes… Nereden bilelim. Köye tanış da gelse yâd da gelse, herkes hoş geldin eder, hal hatır…
-
Ünzile
Babam ile annem kavga ettiklerinde ben hep ortalarında dururdum. Arada dururum, orta yolu bulurum anlamında değil, bir çocuğun boynu nasıl sağa veya sola bükülür ya onun gibi ortada durur izin vermezdim. Neyime güvenirdim…
-
Deprem Üzerine Düşünceler…
Öncelikle şunu ifade etmeliyim; yaşamım boyunca gerek yazılarımda gerekse yaklaşık 45 yıl boyunca yaptığım televizyon programlarımda bu kadar zorlandığımı ve çaresiz kaldığımı anımsamıyorum… Bütün ülkeme baş sağlığı diliyorum… Şimdi sırasıyla şu gerçeklerden söz…
-
1 Mayıs’ın ardından
Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı; dağımızı, taşımızı, ormanlarımızı korumanın; cumhuriyetin kazanımlarına ve geleceğimize sahip çıkmanın; ülke yönetiminin çağdaş, demokratik ve özgürlükçü bir yapıya kavuşmasını istemenin suç sayıldığı, insanın başına olmaz işler açtığı koyu…
-
1 MAYIS
Bir başka uyandım bu sabah: Balkona attım kendimi. Göğün sokaklarına doğru birkaç şiir okudum. Aç karnıma şiir okumak hep iyi gelir bana. Sonra kuşlarla konuştum, çiçeklere selam verdim. Otların böceklerin davetini kabul edip…
-
Patojen Toplum: Korku ve Kaygı üzerine
İlk ayrılığın doğumun kendisiyle başladığını ve doğumla beraber söz banyosunun içine doğan bebeğin, doğumun bebek için aynı zamanda ilk travma hali olduğunu öne süren Freud’tan biliyoruz ki kaygı, tüm kaygıların ana kaynağı ve…
-
Soluğunda Soluğum
Karadeniz’in serin sularında sessizlik bozuluyor. Marmara’nın hali içler acısı. Derin mavilik ve ufka uzanan denizlerimiz. Memleketim, bir gün geçmesin çehren düşmesin. Ne mümkün? Kavga eksik olmuyor insanında. Gerçi kavga demeye ar ediyorum. Bu…
-
Yeditepe İstanbul
“Otuz beş yaşındayım. Daha hiçbir şey yaşamadım ki ortasında olayım hayatın. Ama kenarındayım bu kesin. Hem de en kenarında…Tıpkı bizim mahalle gibi şehrin dibinde.” Yusuf’un yazacağı “Mahallenin Romanı. Sazanların Tarihi” kitabının bu ilk…