Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Tartışma,  Toplum

Sayın Kılıçdaroğlu’na Sorular, Cumhurbaşkanı Adaylığı Yarışı…

Sayın Kılıçdaroğlu’na sorular

Bugün yazmaya karar verdiğim yazım için epeyce düşündüm, hatta tereddüt bile ettim çünkü yazdıklarımdan çok kişinin rahatsız olacağını da biliyorum, ancak yazılarımı takip eden ve okuyan nitelikli dostlarıma güvendiğim için yazmaya karar verdim, şimdi eleştirilerimi sıralamak istiyorum:

a) Sayın Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu altılı masada beraber olduğunuz farklı ideolojilerdeki beş sağ partinin başkanlarının (seçimleri kazanmanız halinde) Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapma kararlılığınızın; “Her zaman ve koşulda liyakate önem vermeliyiz” sözleriniz ile çeliştiğini düşünüyor musunuz?

b) Sayın Kılıçdaroğlu; bir cami imamına adaylık teklif etmenizi liyakate uygun olarak görüyor musunuz? Ayrıca bir süre önce haince katledilen doçent Sinan Ateş’in eşine de milletvekilliği adaylığı önermişsiniz. Bu teklifiniz de liyakate uygun mu? (Gerçi Sinan Ateş’in eşi siyasete girmek istememiş ve nazikçe teklifinizi kabul etmemişti.)

c) Altılı masanın önemli üyesi Sayın Akşener’in deprem bölgesinde eski bir futbolcuyu (Gökhan Zan) milletvekili adayı yapmalarını liyakate uygun buluyor musunuz?

Sayın Kılıçdaroğlu bu seçimi kazanacaksınız; ülkemizdeki ekonomik kriz hayat pahalılığı işsizlik gibi konulardaki çözümsüzlük nedeni ile!!! Aslında iktidar gurubu kaybettiği için kazanacaksınız. (Büyük yanlışlar yapmazsanız) ancak bu sonuç siyaset literatüründe Pirüs zaferi gibi olacaktır…

Ülkemiz çok zorlu bir sürece doğru gidiyor; bir tarafta deprem YARALARI ve YOKSULLUK!!! Ve büyük bir kuraklık riski ile karşı karşıyayız…

Türkiye’nin bugün için yaklaşık 450 milyar dolar borcu var ve ayrıca cari açık hızla artıyor, bu arada size son tavsiyem bir inşaat mühendisi olarak deprem bölgelerinde yıkılan binaların yerlerine yenilerinin yapılması yıllar boyu sürebilir. Bu yapıları biz yani CHP yapacaktır, gibi sözlerin sizin seçim kazanmanıza katkısı olur!!! Ancak yıkılan on bir ilimizin onarımı insanların evlerine kavuşmaları çok zor ve çok uzun vadeli. Doğruları söylemek yapabileceklerini vadetmek bir erdemdir… Yerine getirilemeyen vaatler partiye zarar verir.

Sayın Kılıçdaroğlu: altılı masanın “Yarının Türkiye’si için ortak mutabakat” metninin özetini defalarca okudum. Bu mutabakat masanın sizin dışınızdaki başkanların görüşlerine uygun; ancak uzun yıllar içinde emek verdiğim en az 30 kurultayında görev aldığım CHP’ye yakıştıramadım!!!

Mutabakat metninde şu çok önemli eksiklerden söz edeceğim Büyük önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün hiç adı geçmiyor. Ayrıca bir yerinde şu görüşler yer alıyor “Avrupa birliğine tam üyelik hedefimiz” doğrultusunda çalışma yapmalarından söz ediyorlar; bu konuda Büyük önderimiz ATATÜRK batının ne olduğunu ne yapmak istediğini gayet iyi bilirdi… Ve o batıya bağımlı olmayı asla istemezdi.

Yine bu mutabakat metninde uluslararası ilişkilerde herhangi bir konuya tanık olmadım; oysa son zamanlarda küresel dünya Rusya devlet başkanı Putin ile Çin devleti başkanı Şi arasında yapılan anlaşma ile yeni bir boyut kazandı.

Ancak bizim ülkemizde Sayın Akşener, Sincang Uygur Türklerini hedefe alması ile Çin devletine, Kırım Türklerini hedefe alması ile Rusya’ya karşı durup ülkemizi batı kampına muhtaç etmesinin bedeli ağır olur.

Cumhurbaşkanı adaylığı yarışı

Cumhurbaşkanı adaylığı yarışına saygımı yitirdim. Şu anda siyasete ve siyasetçilere güvenim kalmadı… Ülkemizde geleceğimizi belirleyecek olan mücadele büyük önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün devrimleri ile bu devrimlerin karşısında mevzilenen karşı devrimciler arasında geçmektedir. Bu mücadele Mehmet Rifat Börekçi (Türk din adamı Ankara müftüsü… Ölüm kalım savaşı veya “Ya İstiklal Ya Ölüm” savaşımızda Gazi Mustafa Kemal’e büyük destek vermiş tüm biriktirdiği parasını kurtuluş savaşına ayırmış gerçek bir din adamı) ile günümüzde Atatürk’ü hiçbir koşulda anmayan Ali Erbaş arasındaki mücadeledir.

Bu mücadele kısa bir süre önce bir siyasi partinin sayın Erdoğan’a destek için kadınlarımızın haklarını koruyan 6284 nolu yasanın kaldırılmasını isteyen siyasiler ile Büyük önderimiz Mustafa Kemal’in “Benim devrimlerim aynı zamanda bir kadın devrimidir” diyen ve Türk kadını için; EY KAHRAMAN TÜRK KADINI SEN YERLERDE SÜRÜNMEYE DEĞİL, OMUZLAR ÜZERİNDE YÜKSELMEYE LAYIKSIN (17 Mart 1923 Tarsus) fikrini savunanların mücadelesidir!!!

Bu Türk dünyasının en büyük mücadelesidir. ATATÜRK ve Kemalizm kesinlikle kazanmalıdır ve öyle de olacaktır. O büyük insanın önünde saygı ile eğiliyorum…

Orhan Ayber

Editörün notu: Önizlemedeki fotoğraf Kafa Tv’den alıntıdır.

Siz de fikrinizi söyleyin!