Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Tarih,  Toplum

Laik Cumhuriyete Tutunmak

1946 yılından sonra İslamcı, feodal toprak burjuvazisinin Laik, Demokratik, Devrimci, Hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetini küçük görme söylemi son yirmi bir yılda Ulusumuzun kurucusu, Büyük Önderimiz Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘e uzandı.

Cahil, kültürel değerlerden yoksun, ömründe bir müzenin kapısından içeri girmemiş, resim, heykel sergisine gitmemiş, sözde dini bütün; hiçbir yoksula eğitimi için el uzatmayan, cuma namazını caminin içinde değil de sokağa atılan seccade ya da karton üzerinde eda eden, dünya borsasını elindeki altın, gümüş tesbihi çekerek yakından izleyen, badem bıyıklı, çember sakallı, hacı yağı kokusu yerine Blac Noir parfümü kullanan, kâğıt parada tercihi Benjamin Franklin olan, kolundaki saat tercihi oldukça yüksek olan… Sözün kısası sabah kahvaltısında deve kuşu yumurtası, Hazar havyarı olmazsa olmazı olan; büyük çoğunluğu da belirli dergahların, tarikatların rahleyi tedrisatından geçmiş ama bırakın Üniversiteyi orta ya da lise diploması kuşkulu bu güruh kurdukları Yüksek Öğretim kurumlarından lahana yaprağı gibi dağıtılan diplomalarla toplumumuza “100 Yıllık karanlığa son!” nidalarıyla yeri göğü inleterek biçim vermeye başladılar!

Cumhuriyetin ilanı aydın, bilime inanmış, çok iyi eğitim almış bireyler yetiştirip, çağdaş ülkeler düzeyinde, hukuka saygılı, ülkesini ve yurttaşlarını seven, ulusal değerleri önemseyen, özgürlükçü düşünce yapısına iye, toplumsal oluşumun önünü açmıştı…
Ağzından tirbuşonla laf alınan birey değil, sözünü sakınmayan , karşısındakine de saygı gösteren insan yetiştirilmeye başlanılmışken , siyasal gelecekleri için, oy uğruna Türkiye Cumhuriyeti devletini kentli bilinç bağlamından koparıp ulusumuzu içten içe kaynatarak, kasabalı-din iman söylemine sarılan siyasal erk çağdaşlaşmanın önü kesti.

Eğitim Öğretim ABD’nin istemi doğrultusunda, Atatürk Devrimlerinden ve onun koyduğu erimden koparılıp sömürgeci müfredata geçildi.

Köy Enstitüleri kapatıldı. Çünkü bu okullarda el becerisi yüksek, çok okuyan, düşünen, tasımlama yapmasını bilen, dünyaya çağcıl bakan soy yetiştiriliyordu.

İmam Hatip Okulları açıldı, imam ve vaiz talebinin çok üzerinde olan bu okulların gerçek amacı toplumu İslamcı yapı içinde ‘din iman’ söylemiyle baskılamaktı.

NATO üyesi olmakla da süreç içerisinde uşaklaştırıldık.

Halkın malını, birikimini haksız bir biçimde şahsi birikimine alan hırsız, gözü doymayan siyasetçiler ülkemizin tüm değerlerini aşındırdılar.

Neo Liberalizmin aşığı Muhafazakar siyasetçiler uçak fabrikamızı kapattı, silah üreten sanayimizi, gemi tersanelerimizi, şeker fabrikalarını, çimento fabrikalarını, Bankalarımızı, Sümerbank’ı, Eti Madenciliği, MTA’yı , limanlarımızı, havaalanlarını özelleştirme adına yok pahasına sattılar. Ülkemizi emperyalizmin kucağına teslim ettiler!

Cumhuriyetimizin varlığının ayakta durmasını sağlayan LAİKLİK anlayışına tutunamadık ne yazık ki!

Cumhuriyetimizin 💯. yılında, Laik Cumhuriyetimizi yitirdik.

Türk halkı olarak, demek ki biz bu Cumhuriyeti hak etmedik!

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Vahdettin Köşkünün önünde sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı donanmanın top atışları ile selamlayacak…

Yarın sabah Laik, Demokratik, Devrimci, Halkçı, Hukuk Devletinin yani Türklerin kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin SELASI okunacak.

Yeni Osmanlıcı Anadolu Devleti İslamcılara hayırlı olsun.

Anıl Güven

Deniz Yumuşakçası

Siz de fikrinizi söyleyin!