Güncel - Aktüalite,  Siyaset

Küresel Savaşların Gölgesinde Barışı Aramak

Uluslararası kuruluşlardan Birleşmiş Milletler örgütü 24 ekim 1945’te kurulmuştur; amacı, dünya barışını korumak(!) ve uluslararası ekonomik, toplumsal ve küresel işbirliği oluşturmaktı (daha kurulurken 6/9 Ağustos’ta Japonya’ya atılan iki atom bombasının gölgesinde, ABD emperyalizminin egemenliğini dünyaya dayatmak için kuruldu!)…

Şimdi şu soruyu tartışalım; bugün dünya barışı korunabildi mi? Dünyamız o günlerden beri 3 kez nükleer savaş tehlikesi atlattı (şu anda 9 ülke nükleer bomba sahibi) ve bu süreçte dünyada silahlanma yarışı ahlaksızca artarak devam ediyor.

Bir zamanlar Milletler Cemiyeti vardı…

İtalya’nın en modern silahlarla Habeşistan ülkesine saldırdığında, Habeş Kralı’nın Milletler cemiyetinde yaptığı konuşma ile bu örgüt tarihe gömüldü. Bugün de Birleşmiş milletler hedefine ulaşamamıştır.

Dünyamıza kalıcı ve sonsuz BARIŞ getirecek, yeni bir uluslararası bir örgüte gereksinim var.

Yazıma küresel barış için iki örnekle devam edeceğim:

Antarktika (Güney Kutup)

Bu kıta Emperyalizmin kan dökmediği tek kıtadır.

Bu kıtada NATO gibi savaş kuruluşları yoktur, emperyalizmin sömürü amaçlı kurumları IMF ve dünya bankası gibi kurumlar olmaz, olamaz…

Antarktika kıtasında büyük ülke, küçük ülke yoktur. 53 ülke katılımcıdır; Türkiye dahil her ülke burada bilimsel araştırmalar yapar ve bu çalışmaların sonuçlarını dünya ile paylaşır.

Her yıl 1 Aralık Antarktika günüdür. Hiç kimse bu kıtadan bir taş parçası bile alamaz. Her şey dünyanın ortak malıdır (güneş, ay ve yıldızlar gibi).

Türk bilim insanları da örnekler alarak biyoteknolojik ilaç araştırmaları yapılacağını ifade ettiler.

Bu kıtanın insanlık adına kullanım gerçeklerinin yeni dünya düzenine örnek olmasını öneriyorum…

Savaşların gölgesinde BARIŞI aramak

Bu günlerde Karadeniz tam bir savaş alanı; oysa bir zamanlar bu denizi bir DOSTLUK DENİZİ yapma projemiz vardı…

Karadeniz ekonomik işbirliği;

25 haziran 1992 yılında Türkiye’nin öncülüğünde kurulmuştu, kurucuları Karadeniz’de kıyısı olan 9 ülke ile bugün savaşan iki ülke Rusya ve Ukrayna dahil, ayrıca Karadeniz de kıyısı olmasa bile Arnavutluk ve Yunanistan katılma talebinde bulunmuştu.

Bu kuruluşun amacı;

Karadeniz’in bir barış ve refah bölgesi olmasını sağlamaktı(!) ve daha sonra ki hedeflerden biri de Karadeniz’de serbest ticaret bölgesi oluşturmaktı. Daha sonraları ise, pek çok ülke bu projede gözlemci ülke statüsünde bulunmuşlardı.

Ne yazık ki bu barış ve dostluk projesi zamanla gündemden çıktı.

Aslında bu proje ile Türkiye Büyük önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ülkemize kazandırdığı Montrö sözleşmesini zenginleştirmek amacını taşıyordu. Şimdi ise, bu deniz bir savaş alanı oldu çok yazık.

Antalya Diplomasi Forumu

Şu anda Antalya diplomasi forumu devam ediyor. Cumhurbaşkanımız da gitti ve NATO genel sekreteri
dahil çok konuk geliyor; bu toplantıda yapılan konuşmaları çok önemsiyorum, özellikle Türk diplomasisinin
tavrı nasıl olacak? Sayın Yılmaz Dikbaş‘ın yorumlarını bir sonraki yazımda sizlerle paylaşırım.

Ben yine de NATO gibi ABD güdümündeki savaş aygıtlarının dünyanın kalıcı ve sürekli barışı için gereksiz olduğuna inanıyorum (oysa geçtiğimiz günlerde 2030 yılında ki hedeflerinden bahsediyordu).

Savaş bittikten sonra, en çok utanacaklar Rus edebiyatına ve kültürüne saldıranlar olacak(!) tarih onları yazdı.

Son sözlerim: ülkemde ABD emperyalizmi ve onun emrindeki savaş makinesi NATO’culardan utanıyorum!!!

Dip Not: Ön izlemedeki Guernica tablosu geçmişte savaşı bitiren bir eser olmakla birlikte barışı arıyordu. Günümüzde en büyük savaş karşıtı resim olarak kabul edilir.

Picasso‘nun bu tablosunun bir hikayesini de sizlere iletiyorum:

Katıldığı bir sergide Alman bir general Picasso’ya yaklaşır ve sorar;

”Bu tabloyu siz mi yaptınız?” 

Picasso’da;

”Hayır, siz yaptınız” der.

Siz de fikrinizi söyleyin!