Kısasa Kısas

Kısas, Arapça bir sözcüktür.
“Kısasa Kısas” deyiminin sözlükteki anlamı şudur: Yapılan kötülüğün karşılığını aynı biçimde verme, kana kan…

Babil kralı Hammurabi, İsa’dan 1735 yıl önce, yani günümüzden yaklaşık 3750 (üç bin yedi yüz elli) yıl önce 282 madde içeren ünlü kanunlarında “kısasa kısas” ilkesini benimsemiştir.

Yahudiliğin kutsal kitabı Tevrat’ta Exodüs Suresi Ayet 21: 23-27’de “göze göz” emredilir.

İslam’ın kutsal kitabı Kuran’daki şu surelere bakalım:

Maide Suresi 45. Ayet:
“Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş. Yaralamalar karşılığında da kısas.”

Bakara Suresi 179. Ayet:
“Ey akıl ve gönül sahipleri, kısasta sizin için hayır vardır.”

Şura Suresi 40. Ayet:
“Bir kötülüğün cezası, tıpkısı bir kötülüktür.”

Değerli Dostlar,

“Kul hakkı” ve “Helalleşme” gibi dinsel deyimleri sık sık kullanan CHP Genel Başkanı Kemal Kıldaroğlu “Kısasa Kısas” buruğunu bilmiyor olabilir mi?

BAŞKAN ERDOĞAN’IN KILIÇDAROĞLU’NA ETTİĞİ KÜFÜRLER VE HAKARETLER

Başkan Erdoğan’ın bugüne kadar Kemal Kılıçdaroğlu’na yaptığı hakaretler ve ettiği küfürler:

Çukur, Sürtük, Sefil, Haysiyetsiz, Namussuz, Şerefsiz, Terörist, Terör Örgütlerinin Destekçisi, Dürüst Değilsin, Kandil’in Kuklası, Sefil, Haysiyet Fukarası, Namert, Gafil, Yüzsüz, Uçkuru Kaptırmışsınız Uçkuru!

Bakın, Kılıçdaroğlu’nun bu ağır küfür ve hakaretlere cevabı ne oldu:

“Düştüğün bu küfür çukuruna inemem, hiç kusura bakma!”

Hani, “kısasa kısas” nerede?
Kılçdaroğlu, verdiği cevapla kendisinin çok “terbiyeli” olduğunu anlatmak istiyor!

Değerli Dostlar,

Terbiyeli olmak, muhatabın diliyle konuşmak demektir!
Biz, ilk ve ortaokul yıllarında, düşüp dizi kanayınca hüngür hüngür ağlayana, bir kavgada tokat yiyince zırlaya zırlaya annesine koşana “muhallebi çocuğu” derdik!
Kılıçdaroğlu, “muhallebi çocuğu” rolünü oynuyor!
Muhallebi çocuğu; mızmızdır, ürkektir, pısırıktır, eziktir, edilgendir, korkaktır ve ödlektir!
Peki, Kılıçdaroğlu neden böyledir?
Bu soruya, Antalya’da Alevi bir arkadaşımın bana anlattığı bir “aile sırrını” sizlere aktararak cevap vereyim:
“İlk ve ortaokula giderken, hergün her sabah annem bana sıkı sıkıya şunu tenbih ederdi: ‘Aman oğlum, sakın okulda Alevi olduğunu kimseye söyleme!’
Alevi Anne, 7-12 yaşlarındaki oğlunu “suçluluk duygusuyla” yetiştirmiş!
Bunun nasıl bir yıkım olduğunu tam anlamak için uzman eğitimci Şeref Pınarbaşı’nın bugüne kadar yaymlanmış olan sekiz kitabını okumamız gerekiyor.
Şeref Pınarbaşı çocukları farklı yaş gruplarına ayırıyor ve 7-11 yaş grubu için özetle şunları söylüyor: “7-11 yaşlarında çocuklar kişilik kazanmaya başlarlar. Bu yaşlardaki çocuklara sakın yalan söylemeyin, hiçbir nedenle suçlu ilan etmeyin, sadece eğitim verin.”

KILIÇDAROĞLU’NUN ALEVİ VİDEOSU

19 Nisan 2023 günü Kılıçdaroğlu, daha önceden “önemli” olduğu duyurusunu yaptığı bir video yayınladı. Konuşmanın metni çok ustaca yazılmıştı. Yurtiçinde olduğu kadar yurt dışında da çok ilgi gördü. Videonun ana konusu şuydu: Hiç kimse ailesini seçemez. Ne tür din ve inançta olan bir ailede doğmuşsa, kişi o din ve inançlarla büyür. İşte, bu temel görüşten yolaa çıkan Kılıçdaroğlu, sözü kendi konumuna getirdi. “Ben Alevi bir ailede doğdum, Aleviyim” dedi. Yaratmak istediği algı şuydu: İsteyerek, bilerek Alevi olmamıştı! Kader, kısmet, nasip böyleymiş! Bu gerçeği vurguladıktan sonra dışlanmış, ezik, edilgen, zavallı bir portre çizip inancı ne olursa olsun herkesi kucakladığını söyleyerek konuşmasını tamamladı.

Değerli Dostlar,

Atatürk’ün kurduğu partinin genel başkanının, dini inancından dolayı neredeyse af diler duruma düşmesine gerek var mıydı? Sorulduğunda, Alevi olduğunu kısaca söyleyip geçemez miydi?.

Bu bağlamda size bir örnek göstereceğim:
Komşumuz Yunanistan’da Çipras milletvekili genel seçimlerini kazanıp başbakan olur. Kurallara göre, göreve başlayabilmek için yemin etmesi gerekir. Papaz Efendi, İncil’e el basarak yemin etmesini ister. Çipras kısa bir cevap verir: “Ben ateistim!” İncil kaldırılır. Çipras, onuru ve şerefi üzerine yemin ederek göreve başlar. Hepsi bu kadar. Onurlu bir kişi böyle davranır…

Değerli Dostlar,

Başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere tüm Alevilerin pısırık, ürkek, korkak ve ödlek davranmasının, anlaşılabilir bir nedeni var mıdır?
Elbette vardır, hem de nasıl!

Şimdi, bunu size kısa bir özetle anlatacağım.
Tarih boyunca Anadolu’da zulme uğramış, kitlesel kıyımlarla karşılaşmış en büyük topluluk, Alevilerdir.
Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim, 1514 yılında Anadolu’da 40 Bin Aleviyi kıçtan geçirdi. Alevi düşmanlığı Osmanlı devleti yıkılana kadar sürdü.
Atatürk’ün çağdaş Türkiye Cumhurieti Devletini kurmasıyla Aleviler rahat nefes almaya başladı. Ancak bu fazla sürmedi. 10 Kasım1938’de Atatürk’ün ölümüyle Anadolu’da Alevi düşmanlığı yeniden başını kaldırdı.
Aleviler, Maraş’ta 19-26 Aralık 1978 sürecinde kitlesel kıyımla karşılaştı.
Mayıs-Temmuz 1983 sürecinde Çorum’da Alevileri toplu olarak ökdürdüler.
2 Temmuz 1993 günü, yani günümüzden tam 30 yıl önce, dinci faşistler Sivas’ta Madımak Oteli’nde 35 canı diri diri yakarak öldürdü.
Şimdi bu kahredici olaylara başka bir bilgiyi de eklemem gerekiyor.
600 yıllık Osmanlı egemenliği sürecinde Aleviler hep baskıya ve haksızlıklara isyan ettiler. 40 kişi bile olsalar atlarına binip İstanbul’a doğru yürüdüler!
Ancak Atatürk’ün ölümünden sonra Aleviler, baskıya ve haksızlığa karşı başkaldırma ve direnme kararlığı ve iradesini yitirdiler! Evcilleştiler, egemenlerle uzlaştılar, sindiler, pıstılar, korkak ve ödlek oldular!

Değerli Dostlar,

Şimdi, şöyle bir soru sorabilirsiniz: Herhalde CHP’nin Ankara’daki ve Türkiye’nin tüm il ve ilçelerindeki yöneticiler de Kılıçdaroğlu gibi Alevi değildir! Peki, nasıl oldu da tüm CHP örgütü, elbette sayıları az da olsa istisnalar vardır, tıpkı Kılıçdaroğlu gibi pısırk, korkak ve ödlek oldu? Daha da şaşırtıcı olan, nasıl oldu da ‘elit’ Atatürkçülerin çoğunlukta olduğu söylenen CHP Tabanı, hiç sesini çıkarmadan bu pısırkların, korkak ve ödleklerin peşinden gitti?

TIPIŞ TIPIŞ SANDIĞA

2019 yılı cumhur başkanlığı seçimi için CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’nu gösterdi.
Cumhuriyet karşıtı, Osmanlı hayranı, Atatürk düşmanı şeriatçı Ekmeleddin, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı!
Kılıçdaroğlu, aday olarak Abdullah Gül ve Abdüllatif Şener üzerinde de durmuştu, her ikisi de Cumhuriyet karşıtı, şeriatçı. Abdüllatif Şener’in nasıl bir soytarı olduğu son günlerde iyice ortaya çıktı!
Ekmeleddin’in adaylığına bazı kişilerin mırın kırın ettiğini öğrenen Kılıçdaroğlu, tarihi konuşmalarından birini yaptı, kürsüye de vurarak şu cevabı haykırdı:
“Tıpış tıpış sandığa gideceksin, şakası makası yok! Ekmeleddin İhsanoğlu’na oyunu vereceksin! Adam gibi sandığa gideceksin!”

10 Ağustos 2014 günü cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. 41 milyon 284 bin 822 seçmenin oy kullandığı seçimleri, oyların % 51,79’unu alan Erdoğan kazandı. CHP’nin şeriatçı adayı oyların % 38,44’ünü almıştı. CHP’nin tüm örgütü ve CHP Tabanı bu ağır yenilgiyi içine sindirdi, hibir şey olmamış gibi yola devam etti!

Değerli Dostlar,

Kılıçdaroğlu’nun ve ona kayıtsız şartsiz bağlı olan CHP örgütünün pısırık, sinmiş, ezik, korkak ve ödlek olduklarını anladık da CHP Tabanına ne olmuştu?
Okumuş, aydın ve Atatürkçü olduğu söylenen CHP Tabanı nasıl olmuş da sus pus olmuştu?
Bu yazı çok uzadı, şimdilik çok kısa cevap vermelkle yetineyim.

CHP Tabanının okumuş, aydın ve Atatürkçü olduğu şişirilmiş bir balondur! CHP Tabanı, aslında “Tabansızdır”!
Tabansızın mecazi anlamı şudur: Ödlek, korkak, yüreksiz.
Elbette istisnalar vardır, benim değerli CHP üyesi arkadaşlarım istisnadır, ancak sayıları çok azdır, bir avuçturlar, yüzdeye bile girmezler!
Tabansız CHP Tabanının yapısını, bundan sonraki bir yazımda ayrıntılarıyla, örnekleriyle anlatacağım…

Yılmaz Dikbaş
2 Temmuz 2023, Pazar
0532 233 31 52

Magna Carta ve Can Atalay | Gündem Arşivi, Okuyan ve yazanlar için dağarcık (gundemarsivi.com)

Numan Kurtulmuş’u Tanıyor Musunuz? | Gündem Arşivi, Okuyan ve yazanlar için dağarcık (gundemarsivi.com)

Korkma! | Gündem Arşivi, Okuyan ve yazanlar için dağarcık (gundemarsivi.com)

Siz de fikrinizi söyleyin!