Filenin Sultanları Dünya Şampiyonu, Litvanya’da NATO toplantısı, Menzil tarikatı cenazesi, Bazı karanlık güçlerin şeriat özlemleri, 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü, Lozan konferansı, Bir Kuşak Bir Yol…
Filenin Sultanları Dünya Şampiyonu
Bugünkü yazıma öncelikle çok güzel, bir o kadar da hepimizi gururlandıran bir başarıyla başlamak istiyorum; Kadın Voleybol takımımız yani Filenin Sultanları Dünya Şampiyonu oldular!!!
Yalnızca spor yetenekleri ile değil centilmence oyunları ve güzellikleri ile ülkemizi o kadar güzel ve anlamlı temsil ettiler ki onlarca diplomata gelin ülkemizi tanıtın deseler sanırım bu kızlarımızın başarıları kadar etkili olamazlardı… (Batı dünyasının sporda en güçlüsü ABD’yi ve daha sonra da Asya’nın her konuda olduğu gibi sporda da yükselen gücü Çin’i yendiler!)
TÜRK kızlarının bu başarılarını tüm dünya takdir ederken ülkemizde bazı çevrelerin kadınlarımızı aşağılamak gibi davranışları var !!!
Sözü uzatmak istemiyorum onlara en güzel yanıtı Atatürkçüler, Kemalistler vereceklerdir özellikle; Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız şu günlerde Türk kadınını bu coğrafyada kim olursa olsun ezmeye gücü asla yetmez.
Litvanya’da NATO toplantısı
Türkiye’nin Litvanya’da katıldığı NATO toplantısında yönetenlerimiz (ne yazık ki) tüm ulusal çıkarlarımızı ve ulusal stratejilerini batıya teslim ettiler. Bu kararlara asla katılmıyorum şöyle ki:
a) Türk tarafının Ukrayna liderine “Siz NATO üyesi olmayı fazlası ile hak ettiniz” sözü özellikle Türkiye – Rusya ilişkilerini zedeleyecek bir potansiyel taşıyor. Bu sırada Rus dışişleri sözcüsü Zaharova “NATO Avrupa savaşını başlattı.” uyarısında bulundu.
b) ABD, Ukrayna’ya (savaşlarda kullanılması yasak olan) misket bombası vereceğini söyledi. Bu çok tehlikeli bir gelişme.
c) ABD ve ona destek veren güçler hepsi biliyor ki bu savaşı Ukrayna asla kazanamayacak. Bu davranışa küresel hainlik denebilir. Hatta Ukrayna halkına soykırım yapmak demektir!
d) Rus yazarlarına atfedilen bir söz vardır “Romanın başında duvara asılı bir silah var ise romanın sonunda patlar.” Şimdi tüm dünyayı uyarıyorum. NATO + ABD daha fazla Rusya’ya düşmanlık yaparsanız Üçüncü Dünya Savaşına neden olabilirsiniz !!!
e) NATO üyesi ülkeler ABD güdümlü bir savaş makinesidir ve sadece ABD çıkarlarına hizmet eder; bu kuruluştan ülkemiz derhal çıkmalıdır!!!
Menzil tarikatı cenazesi
Geçtiğimiz günlerde ülkemiz çok talihsiz bir olayla karşılaştı;
Menzil tarikat başının ölümü üzerine yüzbinlerce tarikat üyesinin cenazeye katıldığına tanık olduk… On beş dakikada bir uçak tahsis edilmesi, çakarlı arabaların çokluğu dikkatleri çekiyordu. Katılımı gözlemleyenler 100 binden fazla mürit katıldığını söylüyorlar. Bu törene kimler destek verdi acaba???
Şimdi burada şu konulara açıklık getirilmelidir.
a) Bu cenazede kadınlar hiç yoktu, tarikat inanışına göre kadınlar cenazeye katılamazlarmış(!!!) Asıl sorun şu?
Bu tarikat büyük önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’e bir nevi meydan okuyordu. Büyük önderimizin yaklaşık 100 yıl önce “Bu ülke şeyhler, müritler mensuplar ülkesi olamaz tek hakikat bilimdir.” sözüne meydan okumaktır…
b) Tarikat eylemlerini ise bizim inandığımız İslam kültürüne ve peygamberimize bir meydan okuma olarak değerlendirebiliriz.
c) Deva partisi başkanı Ali Babacan’ın tarikat lideri için “Ebediyete intikal eden ülkemizin tasavvuf önderi Seyyid Abdulbaki Erol’a Allah’tan rahmet diler ve sevenlerine baş sağlığı dilerim.”
Ahmet Davutoğlu’nun, “Ülkemizin ve coğrafyamızın yeri doldurulması güç kanaat önderlerinden şeyh Abdulbaki Erol’un vefatını teessürle öğrenmiş bulunmaktayım cenabı Allah’tan merhuma rahmet ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.”
Temel Karamollaoğlu’nun, “İlmi manevi önderliği ve hizmetleri ile hayırlı insanlar yetiştirmeye (!!!) emek veren Seyyid Abdülbaki hazretlerine Allah’tan rahmet diliyorum!!!”
Sözleri üzerine; Sayın ana muhalefet partisi başkanına soruyorum:
Senin şu altılı masada (üçünün oyları % 1 bile olmayan) kanatlarının altına aldığın kendilerine mecliste grup kuracak kadar milletvekili bağışladığın için pişman mısın?
İster yanıt ver istesen verme. Ben bu sorularımı tarihe not düşmek için yazıyorum!!!
Bazı karanlık güçlerin şeriat özlemleri
Ülkemizde son günlerde bazı karanlık güçlerin şeriat özlemleri içindeki yaklaşımlarını gözlemliyoruz.
Bu karanlık güçleri büyük önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ün aydınlığı ile yanıtlamalıyız.
Sayın Barış Doster’in bir gazeteye verdiği beyanatta; kadınların en fazla acı çektiği yerlerden biri;
İran da: laiklik kaldırılsın söylemleri için İranlı kadınlar eylem yaparken “Yaşa Mustafa Kemal Paşa” sloganları atıyorlar.
Ata’mız ile ilgili bir başka haber de Çin den geliyor. 1924 yılında Mustafa Kemal Paşa’nın emperyalizme karşı yaptığı savaştan övgü ile söz ediyorlar ve hatta bir şiir de yazmışlar şiirin son dörtlüğü:
Hepimiz Kemal Paşa için ölebiliriz/ var olsun direnen milletler/ Yaşasın Mustafa Kemal Paşa…
ABD’den Japonya’ya kadar 36 ülkede Ata’mızın adını taşıyan cadde ve meydanlar var… Bazıları çok anlamlı örnek, Küba devleti “Bizim ülkemizde sadece Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bir meydan ve anıtı vardır. Başka bir kahraman tanımıyoruz” diyor.
Atatürk’ün adını taşıyan cadde, meydan ve anıtların isimlerini internetten okuyabilirsiniz.
Şunu inanarak söyleyebilirim hiçbir karanlık güç, ve karşı devrim yandaşları: Ata’mızın devrimlerini yenmeniz söz konusu olamaz olamayacaktır!!!!
15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü
Şehitlerimiz için rahmet diliyorum ancak Korgeneral Aksakallı’nın Ömer Halis Demir’e “Semih Terzi hainlerin başıdır onu karargâha geldiğinde öldür” diye verdiği talimat sonrası “ancak bu çatışma sonunda şehit olacaksın” demesi üzerine Ömer Halisdemir’in verdiği cevap tarihe geçecek kadar anlamlıdır;
“Vatanım için kanım feda olsun” der. Kahraman askerimizin önünde saygı ile eğiliyorum.
15 Temmuz olayının henüz karanlık yanları da var. Bu hain darbe bir ABD darbesidir!!! Büyükada’da (Yurtta Sulh) gurubunun kazanması için ABD’nin pek çok ajanı toplandı. Ancak çatışmayı Kemalist askerlerin kazandığı belli olunca işi Fetç yaptı diyerek arazi oldular!!!
Türkiye’nin kaybı helikopterler uçak gemileri olarak trilyon dolar… Can kayıplarımız parayla ölçülemez!!!
Ayrıca bu darbe girişimini aciz bir imamın sırtına yıkmak çok yanlıştır. Feto demek CIA + NATO + ABD derin devleti demektir yani demek istediğim; bu zavallı imamı ülkemizde bir darbe düzenleyecek kadar büyütmeyin!!!
Lozan konferansı
Lozan zaferi ile ülkemiz tam bağımsız bir devlet olmuştur, bu nedenle bu zafere; Türk devletinin bağımsızlık tapusu denir.
Cumhuriyetin 100. yılına yaklaşırken ilk durak 20 Temmuz Lozan’ın yıldönümüdür; bu günü tüm halkımız bir bayram havasında kutlamalı. Balkonlarımıza bayraklarımızı asacağız resmi daireler belediyeler bayrak asma konusunda duyarlı olmalı…
15 yıl önce İsviçre’nin Lozan şehrine gittim, anlaşmanın yapıldığı salonu İnönü’ye tahsis edilen odayı gördüm.
Anlaşma öncesi yapılan tartışmalardan fazla söz etmek istemiyorum; çünkü başlangıçta Türk devletine savaş kaybetmiş bir ülke gözüyle bakan başta İngiliz temsilcileri; daha sonra İnönü ve arkadaşlarının direnci ile yavaş yavaş Kurtuluş savaşı kazanmış bir Türk devletini tanımak zorunda kaldılar.
Anlaşma yarım kaldı ve ülkeler sonuç alamayıp ülkelerine geri döndüler İnönü ve heyeti de Ankara’ya döndü aslında İngilizler Türkiye’nin tam bağımsızlığını istemiyorlardı. En büyük korkuları Kurtuluş savaşında Türkiye’ye çok miktarda silah veren Rusya ile Türkiye’nin dostluğu idi… Emperyalist ülkeler çok büyük bir tehlike olarak görüyorlardı bu ilişkiyi.
Büyük önderimiz Mustafa Kemal bu kaygının farkında idi, hemen İzmir’de bir iktisat kongresi düzenledi ve o kongrede Rus generaller de vardı. Atamız öyle bir konuşma yaptı ki kafasında Rusya’nın demokratik olmayan yönetimini değil tam bağımsız ve laik bir dünya görüşünü benimseyeceğini ifade etmesini fark eden İngilizler İsmet Paşa’yı tekrar davet ettiler ve Lozan da anlaşma imzalandı!!!
Ancak Ata’mız Boğazlar ve Hatay konusunu daha sonraki sürece erteledi. Şartlar müsait olunca Montrö sözleşmesi ile boğazlar sorununu ve daha sonra kendisi göremeden aramızdan ayrılsa bile Hatay sorununu çözdü…
ATA’M SANA MİNNETTARIZ!!!!
Yakın tarihin en büyük ve etkili projesi “Bir Kuşak Bir Yol”
BRICS ve Çin devletinin en büyük projesi olan bir kuşak bir yol ile ilgili gelişmelerden söz edeceğim.
Bu proje ilk kez 2013 yılında Çin lideri Xİ tarafından Kazakistan da açıklanmıştır küresel bir ticaret yoludur. Çin; bu projeyi desteklemek için “Asya Altyapı Bankası” kurmuştur.
Türkiye bu ticaret yolunun tam üzerinde bulunmaktadır. Bu yol Çin’den Londra’ya kadar uzanacaktır. Bakü, Tiflis, Kars tren yolu Yavuz Sultan Selim köprüsü bu amaçla yapılmıştır. Bu yol Yunanistan’ın Pire limanından da geçecek. Çin bu yüzden bu limanın işletme hakkını satın almıştır.
Bu arada Suriye ile Çin arasında yapılan anlaşma ile Suriye “Bir Kuşak Bir Yol” projesine katıldı. Çin’in buradaki hedefi Arap ülkeleri… Çin, Suriye’nin toprak bütünlüğünün güvencesi olacağını ifade ettiler.
ABD Başkanı Biden bu projenin; arka bahçesi kabul ettiği Güney Amerika’yı etkilemesini kaygı ile izliyor. Bu devasa projeyi engellemek için çeşitli yollar arıyor!!!
Çin, bilimde uzay teknolojilerinde ABD’yi çok geçti, ayrıca yenilenebilir enerji de çok başarılılar ve bilimdeki üstünlüklerini dost ülkeler ile paylaşabiliyorlar…
Çin lideri Xi, Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesinde batılılar gibi Emperyalist hedefleri asla olmayacaktır dedi. Son olarak Çin için çok önemli olan bu projeye Türkiye de aynı ilgiyi göstermeliydi. Ülkemizin bu projeden ulusal çıkarları çok yüksek olacaktır…
Bu haftaki yazılarımı burada sonlandırırken çok önemli iki konuyu ertelemek zorunda kaldım. “Küresel ısınma ve ona bağlı su krizi küresel açlık.” Tüm dünya için bu çok önemli konuyu bir sonraki yazımda değerlendireceğim.
Bunları da beğenebilirsiniz
Koronavirüs salgını, Küresel iklim değişikliği ve kuraklık, İstanbul’da deniz suyunun arıtılması, Çağımıza yakışmayan yaptırımlar…
Cumhuriyet Çiçekleri
