Türkiye Cumhuriyetinin yüzüncü yılında yaşadığı büyük çelişki, Bir genç kuşağımızı kaybediyoruz, Türk eğitiminde Arapça istilası, İstanbul’un İşgal Edilen Semtleri…

Türkiye Cumhuriyetinin yüzüncü yılında yaşadığı büyük çelişki

Büyük önderimiz Mustafa Kemal döneminde (Ülkemiz emperyalist güçlerin işgali altındayken) Türk kadınlarının sınır tanımayan kahramanlıklarından söz etmek istiyorum…

Ama ne yazık ki bugün ülkemizde ki bazı kişilerin kadınlarımıza karşı (Meclisteki bazı partiler; başta Hüda Par ve Yeniden Refah Partisi gibi) çirkin saldırıları yüzyılımızın en büyük çelişkisidir  ❗❗❗

Gazi Kemal döneminin kahramanlarından Kara Fatma (Fatma Seher)’nın ölümünün 54. yıl dönümünde anmak istiyorum.

Kurtuluş Savaşı‘mızın kahramanlarından Kara Fatma, savaş sırasında 43’ü kadın 700’ü erkek olmak üzere büyük bir milis gücü kurmuş ve düşmana kök söktürmüş bir kahramanımızdır ve başarılarından dolayı kendisine Atatürk “Teğmen” rütbesi vermiştir.

Kara Fatma’nın o günlerde söylediği şu söz ne kadar anlamlıdır “Bundan sonra erkek kadın hep beraber çalışacağız. Kadın peçesiz ve yüzü açık gezmek ile iffetini kaybetmez.”

Kara Fatma aldığı ödülü “Ben bu savaşa vatanımı kurtarmak için katıldım.” diyerek Kızılay’a bağışlamıştır.

Bugün Kurtuluş Savaşı’mızdan sadece birinin onurlu ve şerefli yaşamından söz ettim. Ya diğerleri; Gördesli Makbule, Onbaşı Nezahat, Şerife Bacı, Tayyar Rahmiye Nene Hatun gibi daha nice kadın kahramanlarımız var; her biri sadece ülkemizde değil, tüm dünya ülkelerinin takdir ettiği kahramanlardır. Onların her birinin öykülerini gözü yaşarmadan okuyanların vatan sevgilerinden kuşku duyarım…

Şimdi günümüze gelelim, Türk kadın voleybolcularımız (filelerin sultanları) tüm rakiplerini yenerek ülkemizi temsil ettiler. Olimpiyatlarda birçok başarılara imza attılar ve olimpiyatların kapanışında çok güzel bir Türk kızı şanlı bayrağımızı taşırken Türk kadınları ile kıvanç duydum!!!

Bu bölümü Atamızın şu sözü ile sonlandırıyorum.

“Ey TÜRK kadını sen eller üzerinde yükselmeye layıksın.”

Bir genç kuşağımızı kaybediyoruz

Gazete haberleri ülkemizde uyuşturucu kullanım yaşı 8’e kadar düştü diyor… Ancak, mevcut partilerimizin galiba hiç umurunda değil  ❗❗❗ 

BM uluslararası Narkotik Kontrol Kurulunun 2022 raporu; Türkiye’nin çok fazla uyuşturucunun Ortadoğu ve Avrupa pazarlarına ulaştırılması için bir geçiş noktası olduğunu gösteriyor diye söz etti…

Zafer Partisi Genel Başkan yardımcısı Hüsna Aslan, BM uluslararası 2023 dünya raporunda 15-64 yaşları arasındaki 17 kişiden birinin uyuşturucu kullandığı bilgisinden kaygı duyduğunu uyuşturucu trafiğinin sığınmacılardan kaynaklandığını söylüyor❗❗❗

Bir başka haber ise bazı uzmanlara göre ülkemiz “uyuşturucu baronlarının cirit attığı bir ülke haline geldi.” Bu yazıda Sayın Hanefi Avcı, Sayın İsa Altun ve Sayın Nejat Eslen’in yorumları çok önemli. Sadece Sayın Nejat Eslen’in bir yorumunu paylaşmak istiyorum. “Bugün Türkiye’de uyuşturucu kullanımı yaygınlaşmış durumda küresel uyuşturucu baronlarının cirit attığı bir ülke haline geldik ülkemiz çok ciddi bir güvenlik sorunu ile karşı karşıyadır. Türkiye hedef ülkedir.” Son sözleri ise çok önemlidir; ekonomik sıkıntılarımızı kullanıyorlar❗❗❗

Uyuşturucu sorunu önümüzdeki günlerde meclisimizdeki tüm partilerin ortak hareket edeceği bir gündem ile ele alınmalı ki bu uyuşturucu sorununa ne kadar önem verdiğimizi dost düşman anlasın ❗❗❗

Türk eğitiminde Arapça istilası

Ülkemizde Arapça müfredatlı kolejler açıldı. Türk çocuklarına anaokulu ve ilkokullarda Arapça eğitim veriliyor ve bu okulların ücreti bulunduğumuz yıl için 122 bin liradan başlıyor!!! İstanbul’un göbeğindeki bu Rawdah okullarında eğitimlerinde sözde Kuran’ı ve dinimizi anlayan iyi insanlar yetiştirmek olduğunu (!!!) iddia ediyorlar…

a) Bu okullar derhal kapatılmalıdır.

b) Arapça uluslararası hiçbir geçerliliği olmayan bir dildir.

c) Bu okullar büyük önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’e ve onun devrimlerine meydan okumaktır.

d) Türk diline karşı yapılan bu saldırılara karşı çıkması gereken partiler aslında öncelikle milliyetçi partiler olması gerekirken (biri Cumhur İttifakında diğeri son seçimlerde Millet İttifakında) hiçbir tepki göstermiyorlar… Dinsizlikle itham edilmekten mi korkuyorlar?

e) Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Türk dili için söylediği; “Türk milletinin dili Türkçedir. Türk dili dünyanın en zengin ve en kolay öğrenebilen dilidir. Her Türk dilini yüceltmek için çalışır. Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir.” Bu cümle sonsuza kadar geçerli olacaktır!!!

İstanbul’un İşgal Edilen Semtleri

Cumhuriyet gazetesinde bir yazı yayınlandı, İstanbul şehrimizin her bölgesinin her semtinin nasıl ve kimler tarafından işgal edildiğini gösteriyor; başta Suriyeliler olmak üzere Afganistanlılar, Nijeryalılar, Kongolular, İranlılar, Iraklılar, Pakistanlılar olmak üzere çok acı bir tablo ile karşı karşıya ülkemiz.

Vatanını sevenler için kabul edilemez bir gerçek ❗❗❗

Şimdi bir de pek çok gazeteden aldığımız haberlere göre İstanbul’un dört aylık suyu kaldı. Peki diyelim ki susuzluk bu şehrimizi etkiledi, bu şehri istila edenlere ülkenize gidin diyebilecek bir irade var mı?

Ya onlar; biz para verdik aldık bu binaları sizler gidin derler ise (!!!) aynı Hatay’da olduğu gibi!!!

Bu arada bir de bu şehrimizi bekleyen çok büyük bir tehlike; deprem… Bilim uzmanları İstanbul için alarm veriyor!!!

Sözün özü:

a) Bu şehirde yaşayan tüm yabancılar aldıkları evlerin bedeli hemen ödenerek ülkelerine geri gönderilmeli.

b) Bu kadar yüksek nüfus ile ev kiralarının artışı önlenemez hayat pahalılığı önlenemez. Dünyanın en güzel şehrini korumak istiyorsak nüfusunun yarısının Anadolu’muzun güvenli yerlerine ve üretim yapabilecekleri bölgelere gitmeleri sağlanmalıdır.

c) Geçtiğimiz günlerde değerli arkadaşım Sayın Hüseyin Öklem’in (Anadolu’da Köy Enstitülerinin yeniden kurulması) yazısını özellikle yöneticilerin okumalarını öneriyorum…

Orhan Ayber

Amasya Tamimi, 1 Temmuz Kabotaj Bayramı, Almanya’nın iyi eğitim görmüş gençlerimize daveti, Hatay’ın anavatana katılması, Karadeniz Yaylaları…

İsveç’in NATO Üyeliği, Soros’un Ülkemize Mesajı, Dünyadaki Gelişmeler, Türk Ulusuna Çağrı…