Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Tarih,  Toplum

Deprem Üzerine Düşünceler, Türk medeni Kanununun Kabulü


Ülkemizde yaşadığımız büyük deprem ile ilgili düşüncelerimi yorumlamaya çalışacağım

a) Ülkemizde yaşadığımız bu felaket nedeni ile yaklaşık 65 ülke en yüksek teknolojileri ile yardıma geldiler…

Ülkemiz bu teknolojileri yapma ve kullanma yeteneğine çok önceden ulaşabilmeliydi!

Pek çok konuda ülkemizin kalkınmışlık düzeyi çok düşük olsa bile deprem konusunda başarılı ve kalkınmış bir ülke olmak zorundayız! (Önümüzdeki yıllarda ülkemizdeki kuzey fay hattı İstanbul dâhil büyük bir tehlike yaklaşırken…)

b) Kesin olarak yumuşak ova zeminlere asla yapılaşma yapılmamalıdır, sağlam hatta kayalık zeminler tercih edilmelidir.

c) Ülkemizdeki müteahhitlerin tüm belgeleri iptal edilmeli ve inşaat mühendisleri öncülüğünde jeoloji ve jeofizik mühendislerinin gözlemleri ile sadece başarılı olabilenlere yapı müteahhit belgesi verilmelidir.

Not; Türkiye de kendisine müteahhit diyen kişi sayısı 453 000, Almanya’da 3.800, tüm AB ülkelerinde (toplam 27 ülkede) 25.000

d) Amasya protokolü yeniden gündeme getirilmelidir.

e) Yaşadığımız faciada tanık olduk ki maden işçilerimiz enkazda kalan insanlarımızın kurtarılmasında çok başarılı; işte bu nedenle maden işçilerimiz için sürekli olarak ve hiç bir kurumdan izin alma gereği duymadan derhal deprem bölgesine intikali sağlanmalıdır.

f) Başta hastaneler olmak üzere itfaiye gibi kurumların yapıları çelik yapı olmalı ve tek kat inşa edilmelidir.

g) Bu depremdeki kaybımızı 120 milyar dolar gibi rakamlarla ifade edenleri şiddetle kınıyorum!!! CAN kaybı rakamlarla ifade edilemez. Ülkemiz önemli bir kuşağı kaybetti onlarca tıp doktoru pek çok üniversite öğrencimiz yaşamını yitirdi.

h) Şunu söylemek isterim; tüm dünya ülkemizdeki felaket için seferber oldu dünya barışı için çok önemli bir davranış; fakat ülkemizde şu koşullarda bile iktidar ile muhalefet arasındaki kavga bütün bu dayanışmayı yok edebilir diye endişeliyim.

Son olarak şunu ifade edeyim; bu deprem felaketi çok büyük boyutta; 7.5 metrelik dünya levhasındaki bir kayma söz konusu; bunun bir adım ötesi tektonik bir depremdir…

Gazi Mustafa Kemal paşa 13 Eylül 1924 günü Erzurum/Sarıkamış hattında meydana gelen deprem üzerine bölgeye giderek şu mesajı verdi “felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır, felaket geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur.”

Gazi Paşa on bir gün bölgede kaldı. Henüz çok genç cumhuriyetimizin bütün gücünü seferber etti ve genç cumhuriyetimiz bu acıları kısa sürede aşabildi. (Bu makale tarihçi Ercan Dolapçı’dan alınmıştır. Aydınlık )

17 Şubat 1926; Türk medeni kanununun kabulü.

Türk medeni kanunun kabul edilmesiyle, aile kurumu içerisinde, kadın- erkek eşitliği sağlandı. Evlilikte resmi nikâh zorunluluğu getirildi çok eşlilik yasaklandı. Tek eşli evlilik düzeni kuruldu.

Büyük önderimiz Mustafa Kemal’in bu çok önemli ve o günlerde çağın çok ötesindeki bu devrimi kabul etmeyen çevrelerin(!!!) bu günlerde bile Ata’mıza karşı gelenlerin çabalarını anlıyoruz…

Ata’mız Mustafa Kemal’e karşı çıkanlar bu vatana ihanet edenlerdir!!!

Orhan Ayber

Yitik Kent İstanbul, İsmet İnönü…

Türk İnsanlarının Uluslararası Düzeydeki Üstün Başarıları…

Siz de fikrinizi söyleyin!