Deneme,  Din,  Siyaset,  Tartışma,  Toplum

Yaşar Nuri Öztürk

Prof. Dr. Yaşar Öztürk, 07 Aralık. 2014 günü SOKAK TV’de canlı yayında konuştu.
Ekim 2014’de Nergiz Yayınları tarafından yayımlanan “GELİN YÜZLEŞELİM” adlı kitabımın bir bölümünü “Osmanlıyla Yüzleşelim” konusuna ayırmıştım. Bu bölümde, daha önce Osmanlı ile ilgili verilmemiş çok çarpıcı bilgiler vermiş ve Osmanlı sevdalılarını yüzleşmeye çağırmıştım.
Konuşmasında, bu kitabımdan esinlendiğini sandığım Prof. Dr. Yaşar Öztürk şöyle diyordu:

• “Tarihle yüzleşmeyen namerttir, kahpedir!”
• “Osmanlı sarayına ilk yabancı kadını sokan Orhan Bey’e kadar gidelim. GELİN YÜZLEŞELİM!”
• “Patrona Halil’e çapulcu diyorlar. Ne çapulcusu, öyle yağma yok!”
• “Has Bahçede Ayşu Tarab, Vur Patlasın Çal Oynasın demektir.
• “Has bahçede görevlendirilmiş insan sayısı 55. Köşk sayısı 200’e yakın.”
• “Bu Has Bahçelerin ana gıdası şaraptır. Bu Has Bahçelerin hamisi de destekçisi de göklere çıkarılan Fatih Sultan Mehmet’tir!”
• “Bu Has Bahçelerin ana unsuru ‘İşret Meclisleri’, ‘İşret Sofraları’dır. Birinci zevk unsuru şaraptır. İkinci zevk unsuru esrardır. Üçüncü zevk unsuru oğlancılıktır.”
• “Mustafa Kemal’in orta boy bir salonda kurulu sofrası. Ana yemeği kuru fasulye, beyaz peynir, bulgur pilavı, mevsimine göre de kavun olan, birkaç kadeh de rakı içildiği sofralar.”
• “Kahpe değilsen GEL YÜZLEŞELİM! Bunları karşılaştırıyorlar. Eğer mertsen, kahpe değilsen GEL YÜZLEŞELİM!”
Prof. Yaşar Nuri Öztürk, 06 Mayıs 2015 günü Ulusal Kanal’da, “Çok Mükemmel Osmanlı Eleştirisi”ni sürdürdü, şunları söyledi:
• “Hac Suresi 40. ayetten sonraki ayetlere bakınız. “Zulme uğrayanların zalimlerle savaşı haktır.”
• “Kuranda Saldırı Savaşı yoktur! Savuna Savaşı vardır.”
• “Bizim mukaddes ecdadımız diye göklere çıkardıkları mukaddes falan değil! Günahın gayyasına dibine kadar batmış! O mübarek, mukaddes ecdadımız edebiyatıyla o insanların yıllarca asırlarca yaptıkları akınlara bir bakın bakalım. Yaptıklarında Kurani ruhtan bir eser var mıdır? Şeyhülislam denilen kavuklu kuklalardan ‘bu yapılan cihattır’ fetvasıyla Allah’ı kündeye getiremezsin, beni bile getiremezsin!”
• “6,5 asırlık koca Osmanlı, Cihan İmparatorluğu ne oldu? Ne oldu? Büyükelçi atadığı topraklara, 30 tane bayrak dalgalanıyor şimdi o topraklarda! Oralara şimdi tuvalet temizlesin diye işçi göndermek için kuyruğa giriyor şimdi Türk çocukları! Ne oldu? Ha, şimdi Kuran’ı dinleyelim: “Allah, zulme sapmadıkça hiçbir toplumu helâk etmemiştir, etmez” diyor. Zulme saptın, zulmü saklamak için yalan söyleyerek ikinci bir zulüm işledin. Şeyhülislam fetva veriyor: Bu cihat uygun mudur? El cevap: Uygundur! Şeyhülislamlar yalan söyledi! Asırlarca yalan söyledi! İstisnalar vardır, onlarında ya kelleleri gitmiştir, ya da Makamdan olmuştur.”
• “Bunun savunulacak bir yanı yoktur! Bu gerçekleri önce kendimize, sonra birbirimize, sonra da milletimize, sonra da insanlığa anlatmalıyız.”
• “Osmanlı gittiği o topraklara Kuran hakikatlerinden birini götürdü mü? Ey dünya ve Ey Ümmeti Muhammed! Biri bana desin ki şuraya şunu taşıdı, şuraya şu Kuran hakikatini tebliğ etti, aha bunun belgesi, eseri. Bir tane var mı, bir tane? Niye gitti oralara? Cihat adı altında! Hazineleri talan edip payitahta taşımak için! Karılarına musallat olup Türkiye’ye taşımak için! Çocuklarına musallat olup Yeniçeri Ocağına taşımak için! Buralara niçin gitti? Bir tane Kuran hakikati götürdün mü sen oralara? Götürdün mü, söyle! Deki şunu ben oralara taşıdım. HAMAM YAPTIN, karıların ırzlarına geçenler yıkansın diye! CAMİ YAPTIN karıların ırzlarına geçenler gidip tövbe etsin diye! Bunları Allah yutacak mı sandın? Bak yutmadı! Köprüler yaptın istilacı orduların geçsin diye. Bir tane MEKTEP yaptın mı? Yok! Öbürlerini niye yaptığını ben biliyorum! Ben biliyorsam herkes biliyor! Tarihçiler zaten biliyor, kimi söylüyor, kimi söylemiyor! BİR TANE MEKTEP YAPTIN MI?”:

Değerli Dostlar,
GELİN YÜZLEŞELİM adlı kitabımda; Mevlana Sevenleri, Osmanlı Sevdalılarını, Hadislere İnanları ve Din Tüccarı Tarikatçıları yüzleşmeye çağırdım. Çağrımı hem yazılı hem de konuk olduğum televizyon programlarında yaptım.
Hiçbirisi ortaya çıkıp yüzleşme cesareti gösteremedi.
Aynı çağrıyı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün de yapmış olması çok önemliydi. Çünkü Yaşar Nuri Öztürk sıradan bir kişi değildi.
Yaşar Nuri Öztürk; İslam felsefesi profesörüydü, İstanbul İlahiyat Fakültesi kurucu dekanlığını yapmıştı.
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’in televizyon kanallarında canlı yayınlarda yaptığı “GELİN YÜZLEŞELİM” çağrısına da yanıt veren çıkmadı!

Yılmaz Dikbaş
24 Temmuz 2020, Cuma
0532 233 31 52

Siz de fikrinizi söyleyin!