-
Bulunduğun Mekan Kaderindir…
Güzel, ılık bir yaz akşamıydı. Kendi kendime değişik sorular içinde soğuk hibiskus şerbetimi yudumlarken aklımdan geçen konuların cevabını bulmaya çalışıyordum. Şu an neredeyim? Bulunduğum kafede oturma amacım ne? Çevremde kimler var? Ne yapıyorlar?…
-
Köprü
Geleni geçeni, geçmeyip kalanı çok olmuş. İnsanlık tarihi kadar eski, insanlığın gelişim dönemlerini gözle görebildiğimiz kadar değerli bir köprü. İçerisindeki zengin kaynakları sayesinde herkesi beslemiş, havası ve su kaynakları ile hayran bırakmış, yemyeşil…
-
Yeniden Biz Olacağız…
Güneş suyunu alır bitkinin, havaya karıştırır. Özüne dokunmaz, ne dalın ne de yaprağın. Düşerken acımaz canları, yavaşça dökülürler toprağa. İhtiyacı vardır toprağın, bitkilerin taşıdığı öz ile yoğrulup yeni canlara can katmak ister. Usulca…
-
Bu Vatan Bize Senden Armağan!…
Çağla Akdeniz coş düşman korksun heybetinden, Anlat hırçınlığını, Düşmanı nasıl kovduğunu anlat, Atayı nasıl gördüğünü, Güzel mavi gözleri sarı saçlarını, Kimse de olmayan zekasını anlat, Akdeniz yarenin olam, Öfkenle dalgalanır sonra sakinleşirsin, Anlat…
-
Pencere Çok, Işık Yok…
PENCEREYİ YAPAN DA, IŞIĞI ÇALAN DA İNSANSA..! İşin içine girince çıkar kavgası, benlik çatışması. Kimi işini bilip becerip dağdan aşırırken gemisini… Kimisi düz ovada, yolda, çarşaf gibi deniz ortasında kaybeder yolunu, rotasını, pusulasını……
-
Bedeli Barış Olsun!
İki gündür boğazımızda bir yumru. Üzgünüz, eksiğiz, öfkeliyiz. Acı haberler tez ulaştı evlerimize. En doğrusunu almak için bir elimizde telefon, diğer yandan haber kanallarını gezdik umarsızca. Resmi kaynaklar çok resmi idi, yavaş yavaş…
-
Öylesine…
Ben… Ben… Galiba artık eski ben değilim. Zevklerim, renklerim, gülüşlerim, duruşum mu değişti ne? Ağlamak, ağlamaklı olmak artık mizacım… Ruhum artık sadece bundan besleniyor. Onsuz olamıyorum, duramıyorum. Kederlenmem gerek, böğrüme bir yumruk yemiş…