IX
Nûpelda
senin ellerin ne güzel yağmur
dokundukça sırılsıklam bir ülke
toprağı filizlenir sürgünlüğümün
şarabın günahıyla hazzı arasında
ince bir hançerdir koynun
gelir göğsüme saplarım
X
Nûpelda
ben boyadım yalnızlığımın duvarlarını kızıla
sen esmer bir mavi ol penceremde bir sabah
gel çök içimdeki bu korkunç kara ıssıza
XI
Nûpelda
sırası mı şimdi söylediklerimin
açsam doyur beni
açıktaysam ne güne durur kuytuların
hangi cennet kaldı kovulmadığım
önce tanrılar buyur edilmiştir
kan sofrasına
XII
Nûpelda
büyük katillerin madalyaları olur
şatafatlı evleri büyük hırsızların
ah bizim kavgalarımız
fahişeler ve sokaklarımız vardır
sokak çocuklarını doğuranlar
o sahici oru*pulardır
XIII
Nûpelda
bu yırtılmış göğün sancısı değil
göğsümün hançeriyle memelerinde
emzirdiğin çocukların çığlığı
çığlığından peydahlanmamıştır
ah senin ellerin ne güzel yağmur
şarabın kızılından ürker kanlımız
tam da sırasıdır ört üstümüzü
ortağı olmasın kimse günahımızın
(devamı gelecek…)
* Nûpelda’ya Şiirler dizisi 2013 yılında (buraya alınmayan bir ilk şiirle) başlayıp halen sürmektedir, otuzu geçkin bölüm içerir…
Müjdat Güven