MİT-PKK İlişkisi Olasılığı
Kandil’den yapılan Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’na destek açıklamalarıyla birlikte, Uğur Mumcu’yu ölüme götüren, MİT-PKK ilişkisi tekrar gündeme geldi.
Açık söyleyeyim daha destek açıklamalarının en başında ters giden bir şeyler olduğunu sezmiştim ve Kılıçdaroğlu’nun bu taktik hamleyi görmesini ve doğru şekilde okuyup bir karşı açıklama yapmasını uzun bir süre bekledim… Kılıçdaroğlu geç farkına vardı kanımca, en son yaptığı sönük açıklama bunun açık göstergesi…
“… Seçime günler kala seçim meydanlarında ortalık toz duman. Tabiri caizse polemikler havada uçuşuyor: Cumhur İttifakı, Millet İttifakı’nı, ‘bölücü ve terörist’ ilan ettiği HDP ile yan yana gelmekle, aynı masaya oturmakla, teröristlerle işbirliği yapmakla suçluyor. Millet İttifakı da, MHP ve BBP ile ittifak halinde olan AKP’yi tek adam rejimi kurmakla ve faşizm özlemi içinde olmakla suçluyor. İşin komik tarafı Kandil’den de Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Reyiz’in tezlerini doğrular yönde Millet İttifakı’na destek açıklamaları gelmeye devam ediyor. Açıkçası PKK elebaşlarının, Millet İttifakı’na destek açıklamalarını bu “millet”in nasıl okuduğu konusunda bir fikirleri olduğunu da sanmıyorum. Bu açıklamaların rahmetli Uğur Mumcu’yu ölüme götüren PKK-MİT bağlantısını doğrular nitelikte açıklamalar olduğu konusunda hiç şüphe yok…”
(Osman Akyol, “Editörden”, Zil Dergisi Mayıs-Haziran 2023 Sayısı; Osman Akyol, “Fikir Sanat ve Edebiyat Dergisi ‘Zil’ Okurlarıyla Buluştu”, Beşinci Sanat, 28 Nisan 2023)
Fakat bu yazımda ilişkiden çok ilişki olasılığından söz edeceğim.
Baştan söyleyeyim ben istihbaratçı değilim, olmak da istemezdim ayrıca. Yine baştan söyleyeyim: Her iki taraftan da olası bir ilişkiyi doğrulayan açıklama yok henüz. Olmasını da beklemiyorum ayrıca. Ancak ben olabileceğini düşünenlerdenim ve lafı hiç uzatmadan açık kaynaklardan elde ettiğim delillerimi sürüyorum masaya.
İlk delilim: Neden olmasın? Ben devlet aklı olsaydım öyle yapardım çünkü. Bir tehlike sizin kontrolünüzde mi daha az hasara yol açar, yoksa sizin kontrolünüzün dışında mı? Elbette sizin kontrolünüzde. Tıpkı kontrollü darbelerde olduğu gibi…
İkinci delilim bir fotoğraf: 1977 yılında MİT’in bahçesinde çekildiği iddia edilen ve Tuncay Güney’in üzerinden çıkan eski bir fotoğraf. Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Abdullah Çatlı, Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, PKK lideri Abdullah Öcalan ve Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür birlikte top oynuyorlar MİT’in bahçesinde. Fotoğraf fotomontaj olabilir tabi ki. Ancak bu yönde tatmin edici bir açıklama okumadım ben henüz ve taraflardan da, hayatta olanlardan en azından, olayı yalanlayan bir açıklama gelmedi bildiğim kadarıyla.
“… Tüm bu bilgi ve analizlerden yola çıkarak fotoğrafın sahte olduğu yönünde çıkarımlar yapılabileceğini söyleyebiliriz ancak bu tür eski fotoğrafların doğrulamasını yapmak çok güç. Çünkü istihbarat konularını içerdiği için kamuoyuna hiç mal olmamış yani hiç yayınlanmamış fotoğraflar ortaya çıkarılıyor ve karşılaştırma yapabilecek görsel kaynak bulunamıyor. Mesela Çatlı ile Öcalan’ın yan yana olduğu fotoğrafın ayrı ayrı şeklini bulabileceğimizi düşünerek yaklaşık üç bin fotoğrafı taradık ancak bulmak mümkün olmadı. Bu nedenle fotoğrafı kesin doğru ya da kesin yanlış olduğunu söyleyemiyoruz…”
(Selman Selim Akyüz, Bir İstihbarat Efsanesi: Çatlı ve Öcalan’ın Futbol Maçı Fotoğrafı, Doğruluğu Ne?, 5 Kasım 2019)
Üçüncü delilim: Öcalan’ın on yıl beraber yaşadığı eski eşi Kesire Öcalan’ın babası Ali Yıldırım ve yakın aile dostları ve aynı zamanda karısı Kesire’nin akrabası “Pilot Necati” lakaplı Necati Kaya’nın MİT ajanı olması… Bu dört ismin kendiliğinden ve doğal süreçlerle bir araya gelmeleri düşük bir ihtimal bence.
“… Abdullah Öcalan, 1972’den beri MİT ajanıdır…”
(Abdurrahman Dilipak, “Öcalan’dan Mazlum Kobani’ye”, Yeni Akit Gazetesi, 2 Kasım 2019)
Dördüncü delilim: 1996’da Suriye’de (Bekaa Vadisi Lübnan’da ama Suriye’ye daha yakın) Bekaa Vadisi’nde Yeşil tarafından Abdullah Öcalan’a yapılan bombalı iki suikast. Birincisinden Öcalan kılpayı kurtuluyor. İkincisini de haber alıyor. Mesut Yılmaz haber veriyor?
Beşincisi: PKK’nın dağ kadrosunun beş bini geçmemesi… Neden? Bir açıklama var da ben mi okumadım acaba?
Altıncı ve en büyük delilim: Kandil’in her seçimde devleti temsil eden iktidar partisinin karşısında konumlanması ve bunu açık açık deklare etmesi. El Muhaberat’tan karşı istihbarat, taktik ve strateji eğitimi almış olmaları kuvvetle muhtemel PKK’nın kilit isimleri Murat Karayılan ve Cemil Bayık’ın bunun Türk milleti açısından ne anlama geleceğini bilmemelerine imkân yok: İktidar partisine oy verin ki, kurulu düzen sürsün.
Yedinci ve son delilim: Bir şafak operasyonuyla alınıp MİT’te sorgulanacak olmam. Tabii ki bu sonuncusu şakaydı…
Osman Akyol
11 Mayıs 2023, İstanbul