Deneme,  Tartışma,  Toplum

Günler (3)

                Asırlardan bu yana cehalet hüküm sürüyor. İnsanoğlu, dünyanın başına gelmiş en büyük felaket.  Aydınlar, bilginler ve düşünürler hicret ediyor. Nereye? Güzel vatanımdan kaçan aydınlar ve bilginler var. Kalanlar ise mecburi… Dışarıda hayat çok mu güzel? İnsan, hayal dünyasında yaşıyor ama belki de tutunabilmek adına yaşamak zorunda. Umduğunu bulamayan insanlar kaçıyor. Kaçtıkları yerde arzu edilen bulunuyor mu? Sanmıyorum. Çağımızın belası; Uğultunun geldiği sisli, çamurlu ve çorak gönüller. Yaşadığımız coğrafya ise kaderimiz. Sen ne yapabiliyorsun? Çocukların bile süslü ve neşeli hayal dünyaları var. Senin hayal dünyanda arzu ettiğin nedir? İnsan kendisiyle yaşayacağı cemiyeti seçmek ister. Bu, o insanların en tabii hakkıdır. Nankör ve değer bilmez gönüllerden uzaklaşmak, gerekirse bizi bağlayan zincirleri koparmak gerekir. Koparmak ise, kaderin tesis ettiği hataları düzeltmek demektir.  

                Hayatını alın teri ile kazanan ve tırnaklarının altından toprak eksik olmayan insanların, can sıkıntılarını giderebileceği bir merhale yok. Bu dünya kapalı ve büyük bir deliler tımarhanesi. Doğusu ile batısı arasında, mesafe kadar fark var. Hümanizmin en katı destekçileri dahi akşam yemeğinden sonra rahat bir uyku uyuyorlar. Pazar kahvaltılarını manzaralı bir denizin kıyısında yapıyorlar. Afrika’da yılda değil günde kaç insan açlıktan ölüyor haberiniz var mı? Üstelik mesele yalnızca Afrika’da değil…

Siz de fikrinizi söyleyin!