Düşünceler Tarihi,  Gundem Arşivi Klasikleri,  Kurgu

Yeeeeeeaaaaaahhh!!!

Kabile reisinin arzularını bu gece nasıl aktarsam, hava da yağmuru getirecek sanırım. Yıldızlarla yorum yapamayacağım. Neyse orada düşünürüm.

Oooooh! Sesler geliyor, galiba hazırlıklar tamamlandı. Hızlıca hazırlanıp kabileye sesleneyim. Ne güzel hediyeler alıyorum; yiyecekler, hayvanlar, kıyafetler, fil dişi kolyeler ve her şeyin en yeni üretimleri ile en yeni keşfi olan özel şeyler bende; ne kadar akıllıyım.

Herkes her şeyi bana soruyor, herkese her şeyi ben kurguluyor ve inandırıyorum. Ne desem sözümden çıkmıyorlar, dediklerimi sorgulamıyorlar, geçmişteki hatalarımı görmüyorlar ve ben de kendime inanmaya başladım. Ben başkayım.

Kabilenin delikanlıları çadırıma geldi, beni umarım bu defa çok sarsmadan taşırlar…

Yaklaştıkça ateş ne kadar büyüyor, etrafında zikre başlamışlar…

Bu kabilenin Tanrısı olmalıyım. Beni gören bana doğru gelip, önümde eğilip, eteğimi öpüp, minnet hediyesi bırakarak huzurumdan çekiliyorlar.

Her zamanki gibi reisin yanında yerimi aldım ve kabileye baktım. Nasıl reisin arzularını aktaracağımı düşünmeye başladım ama, konsantre de olamıyorum; çünkü hediyeler ve zenginliğim kafamda başka diyarları hazırlıyor.

Herkes çok mutlu görünüyor, yarattığım hikayelerde yerlerini almışlarcasına…

Korkuları, endişeleri kalmamış. Her şeyi kadere bağlamakla ve sorgulamayı yasaklamayla ne akıllılık etmişim. 

Ben, burada içimden düşünürken etrafa odaklanmaya devam edeyim. Konsantre olamıyorum ama. Hadi İlkay yaparsın.

Ayağa kalktım. Herkes hürmetle sustu ve dinlemeye başladılar;

Reis, kabileyi köleleştirmek ve çok rahat yaşamak için onlardan pay istememi istemişti, bu yüzden avcılıktan ve toplayıcılıktan reisin pay alması gerektiğini iletmek için başladım söze.

– Tanrılar dün yıldızlarla zenginliğin zararlarına işaret ettiler. Tanrıların seçtiği uzun ve kurnaz reisimizin yalnız zengin olmasını arzuladıklarını belirttiler.

Tanrılar, fakir kullarını cennette ödüllendirecektir. Yaptığınız hiçbir şey boşa gitmeyecek, bilakis daha fazla sizlere yapacağınız desteklerin dönüşü olacaktır.

Bu konuşma karşılığında reisten payların yarısını istemiştim, geleceğimi yine sağlama aldım. Büyük bir sessizlikle herkes birbirine baktı, bense sadece reis ile göz gözeydim. Kimsenin bizim zenginliğimizi sorgulamayacak olmasına da inanıyorum. Reisin mutluluğu ve endişesi yansıyordu diğer yandan ve devam ettim.

– Yan taraftaki kabile bizden sonra geldi bu topraklara, Tanrılar onların zenginliğini hoş ve doğru karşılamıyor. Onların bizim inancımıza biat etmeleri gerekiyor. Tanrılar bu hususta çok kararlı. Onlara saldırı yaparak sömürmeye başlamalıyız. Tanrılar kan istiyor.

Dedikten sonra, onlara Tanrıların acımasız olabileceği algısını ilk kez iletmiş oldum. Sınırları çok mu zorluyorum, diye bakarken; düşünmeden, coşkuyla varız diyebiliyorlardı.

Kabile reisinin arzuları bitmiyor. Her akşam toplanıp, kabileye reisin sözlerini Tanrıları alet ederek aktarmaksa; gerçekten çok zor. Fakat, işimde çok başarılıyım ki kabilede iki zengin var; biri reis diğeri ben. Kabiledeki annem, babam bile kölelerim tabi onlara biraz özen de gösteriyorum.

Kimse kabileyi köle ettiğimizi söyleyemiyor, bilakis bir mutluluk sevdasına daha çok köleleşmeye devam ediyorlar.

Geçenlerde Vikinglerdeki kabile büyücülerini işittim, benim gibi bu işi çözmüş erkek kabile büyücüleri bekaretini yitirmemiş çocukları kurban istiyor ve sonra kurban etmeden önce de tecavüz ederek bekaretlerini alıyorlarmış. Bu olayı işitince, gerek oğlancılık ve gerekse kız çocukları için ne kadar üzülsem de oracıkta ağzımı açamadım. Çünkü benim de perdem inerdi. Kabilem kadın olduğum için ne kadar şanslı olduklarını bilmiyorlar, olsun.

Reis çok şey istiyor, en başta güç ve saygınlık. Çok kindar ve nefret dolu. Ticari anlaşmamız olmasa, onunla yürümeye devam edemezdim. Her gün artan istekleri, her gün söylettiği yalanlara inanan biri olurken, çok dindar gösterilere imza atmaya daha çok gayret ediyor. Yarattırdığı hikayelerime en iyi ritüelci de kendisi. Bu alanda da ritüelleri gösteriş arz ediyor.

Reis, kabileyi sayemde yönetmese şimdiye aradan çıkartmıştı beni. Bazen payımı alırken sorun çıkartıyor. Eli mahkum hınzırın.

Kabileye acıdım biraz, zaten hem bizim için yaşayacak hem de savaşa girecekler. Onların acıları bizim mutluluğumuz olacak. Buna timsah gözyaşlarımı akıtamıyorum, ne ilginç. Reisin arzularından sonuncusu iletip, coşturayım.

– Bugün topraktan bir ses geldi, bu ses bir tohumdan ulaştı. İlkay, kabilene söyle nüfuslarını arttırsınlar. Kabilenin büyümesi için nüfusa ihtiyacı var. Herkesin en az 3-5 çocuğa sebep olması gerekiyor, dedi.

Ritimler başlasın, kara bulutların altında sevişirken bu gece siz yıldızlara ışık tutacaksınız.

Dedim ve kabilede üzerlerindeki cinsel bölgelerini kapatanların açmaya başlayıp, ritimcilerin, şarkı söyleyenlerin ve dans edenlerin ruhani bir çıkışta buluşmasını sözlerim sağladı.

Tanrılar ne olur affedin beni, kaç yaşıma kadar hayatta kalacağımı bilmiyorum ama hayatta zengin kalmalıyım, beni reisle aynı kabilede denk getiren ve bana biatçı kabilemi bahşeden Tanrılarım sizlere şükürlerimi sunuyorum, diye içimden sessizce dua ettim. (Tanrılara da kanıt yok ama varsa diye, işi sağlama almak adına merhamet istemek benimkisi.)

Tanrılar sessiz duaları duyabiliyorlar mıydı, en iyisi yarın inzivaya çekilip sesli dua da edeyim.

Dansa başladım ve başlangıç için şükür kelimemizi zikretmeliydim.

– Yeeeeeeaaaaaahhh!!!

Sihirli kelimemle coşmaya başladılar. Reisle birlikte, kabiledekileri izlerken nasıl mutlu oluyorduk.

Çok çocuğumuz olacak ve hepsi kölelerimiz olacak… Hepsi yetiştirdiğimiz kölelerin cahil yetiştirdikleri olarak da hayatlarını bana ve reise adayacak.

Ki olur da bir gün karşımızda gerçekleri görüp, söyleyerek bizi hedef alanlar olursa; artacak nüfus onları susturacaktır. (Önlemlerimiz de böylelikle halloluyor.)

Not:

1) Din ve siyaset ilişkisi bu kurgum kadar basit ve anlaşılır bir konu.

2) Sayın Homo Erectus Bey’in (Gündem Arşivi yazarı ve beyin fırtınası yaptığım üstadım) kabile büyücüsü ve kabile reisi ilişkisi üzerine fikirleri, bu yazımı kaleme alırken bana ilham oldu. Kendisine teşekkürlerimle.

Kemalist İlkay

Gündem Arşivi kurucusuyum, sitede editörlük dahilinde; yayın yönetmenliğini de ben yapıyorum.

Siz de fikrinizi söyleyin!