Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Toplum

Somali Cumhurbaşkanının oğlunun yaptığı kaza, Yerel Seçimlerin Tarihi Üzerine, AB Komisyonunun Türkiye Kararı ve Davetleri…

Somali Cumhurbaşkanının oğlunun yaptığı kaza

Son günlerde medyamızı meşgul eden bir olaydan söz etmek ve yorumlamak istiyorum.

Somali Cumhurbaşkanının oğlu bir kuryeye çarparak ölümüne sebep oldu çok üzücü bir olay sonrası korkunç; ilgili polisler kuryenin intihar ettiğini söylediler! Sonuç Somali Başkanının oğlu ülkesine geri döndü!

Bu işin peşini bırakmayan kuryenin arkadaşları konuya sahip çıktı ve büyük bir direniş başlattılar. Hatta yazar Oktay Ekşi bu olay için “itibarlı devlet” yazısında bu konuya dikkat çekmişti. Polisler çok yanlış davrandı!

Bu direniş sadece olay yerinde değil tüm ülke genelinde yapılmalı ve Somali devlet yöneticilerine; bu ülkenin Atatürk devrimlerini yapmış ve dünyaya örnek olmuş bir hukuk devleti olduğunu dosta düşmana hatırlatmalıyız.

Bunca gelişmeden sonra Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç “Somali cumhurbaşkanı ile görüşülmüş ve onlar da iyi niyetlilermiş.” Görelim bakalım geçekten ülkemiz itibarlı bir ülke mi? Uluslararası ilişkilerde sözü geçen bir ülke mi?

Ben biraz daha eski yıllara gitmek istiyorum. (Amacım sadece bu iktidar döneminde mi itibarımızı yitirdik diye düşünenlere hatırlatmak)

Tarih 11 Ekim 1959;

Günlerden Pazar, ABD onbaşısı Thomas arabası ile kurmay yarbayımız Osman Aygün’e çarpıyor ve ölümüne sebep oluyor. “Ülkemizdeki NATO askerleri görev esnasında işlediği suçlardan Türk mahkemelerinde yargılanamaz” denerek pazar günü yani tatil günü işlenen cinayet görevde imiş gibi yorumlanmıştır. Sonuç yarbayımızın kanı yerde kaldı…

İkinci olaya gelelim 5 Kasım 1959;

ABD’li Yarbay Morrison kulüpten muhtemelen içkili olarak çıkar ve arabasına biner. Biraz sonra yürümekte olan on bir askerimize çarpar, birinin ölümüne ve diğerlerinin yaralanmasına sebep olur. Sonuç bu olay da görev anında olduğu gerekçesi ile ülkemizde yargılanamaz ve morali bozuldu diye başka ülkelere göreve gönderilir.

Yani tebdili hava gibi bir şey!!!

Bu yazımı halen ülkemizde var olan NATO’yu savunanlara ithaf ediyorum.

Son sözüm Türkiye bu ABD’nin savaş makinesi olan NATO’dan derhal çıkmalıdır. Şayet bir zamanlar Büyük ATATÜRK döneminde olduğu gibi tam bağımsız bir ülke olmak istiyor isek…

Yerel Seçimlerin Tarihi Üzerine

İktidar yerel seçimleri 31 Mart olarak belirledi. Bu günün seçimi ile bir kaygım var çünkü 31 Mart vakası tarihimizin en karanlık bir dönemi. İstanbul bir anda isyancı ve şeriat isteyen grupların eline geçmişti. Tam anlamı ile gerici bir yobaz isyanı şehrin her yerinde “şeriat isteriz” sesleri ile yürüyen guruplar pek çok subayımızı katlettiler. Bu isyan bir anlamda alaylı subaylar ile mektepli subayların kavgası olarak da düşünebiliriz…

(Not: bugünlerde ülkemizde tanık olduğumuz Atatürk rozetini takmayan teğmenler ile bu rozeti onur ile takan teğmenlerimizin kavgasına ve ne yazık ki Atatürk resmini takan teğmenlerimizin ordudan ihraç edilmelerine bu gözle bakalım.)

Bu şeriat isteyen yobazların isyanı Selanik ve Edirne den gelen Harekât ordusu tarafından bastırıldı ve bu Harekât ordusunda tarihimizde sonradan çok önemli görevler alacak ve sonradan vatanı kurtarma görevini üstlenecek Mustafa Kemal vardı. İşte İstanbul’u kana bulayan bu isyandan büyük dersler alan büyük önderimiz yaşamı boyunca gerici tarikat yapılanmasına asla güvenmemiştir!!

Benim bu yazıyı yazmaktaki amacım yerel seçimlerin tarihi bilerek mi seçildi? Bir hafta önce veya bir hafta sonra yapılamaz mıydı?

AB Komisyonunun Türkiye Kararı ve Davetleri

Ülkemizi yakından ilgilendiren bir başka olaydan söz etmek istiyorum. AB komisyonu dört ülkeye yeşil ışık yakarken Türkiye için olumsuz görüş iletti. Önce yeşil ışık yakılan ülkelere göz atalım; Ukrayna, Moldova, Bosna Hersek ve Gürcistan.

AB komisyonunun özellikle Ukrayna ve Gürcistan ülkelerini alma kararı AB ülkelerinin ABD’nin talimatı ile hareket ettiğinin açık bir göstergesidir.

Bu arada Türkiye birliğe tekrar alınması için hukukun üstünlüğü ve temel haklar gibi konularda ilerleme kaydetse bile Türkiye’yi birliğe almayacaklarını biliyoruz…

AB’yi önemseyen siyasi partiler olabilir. Benim düşüncem ise ATATÜRK’ün kurduğu bu ülke AB’ye asla girmemelidir!!!

Orhan Ayber

Siz de fikrinizi söyleyin!