çocuğun dili...
Şiir,  Toplum

MÜJDAT GÜVEN- DİLİYLE YÜRÜYEN ÇOCUKLAR İÇİN (ŞİİR)

diliyle yürüyen çocuklar için

saymadım

zaman kaç kere sarktı üstümüze

kaç pencere dışarı baktı da

biz içerde kaldık

kaç mevsim devirdi kendini

biz içeride kalırken

dışarda unutulmuş bir cümle gibi

kimin dilinde düştüysek

o kadar eksildik

 

sesimiz yer bulamadı kimsenin ağzında

harflerimizi alıp  nemli duvarlara çaktılar

kimseyi unutmadık

anmadık da kimseyi hiçbir dilde

çarmıha gerilmişken kendi sesimizle

başka isimler arzulandı

ve biz yine de sustuk

hem de ne güzel sustuk

bir tür dirençti bu

bir tür yas

 

susmak değildi o, konuşmak da

bir başka dilin aynasında

kendimize benzemez olmaktı sadece

çivilendi harflerimiz

duvarlara değil

dilimizi taşıyan damağımıza

dilsiz bırakılamadık

yalnız dilsiz sanıldık uzun zaman

 

biz ki adımız

konuşulmamışın aynasında titreyen

dağlarda yankı bulmuş bir bilinmeyen

herkesin unuttuğu yerden konuştuk sonra

her yankı

bir pencereye çarptı önce

sonra duvara

sonra çevrilen bin yüze

ama geçtik hepsini

kendi sessimizle çatladık içten

kırık aynalardan sıyrılıp

bir stran’a karıştı sesimiz

 

eksik değildik

yalnız biraz

fazlamız meçhule kayıtlandı

bize ait olmayan defterlerde

ama şimdi

her şiir, bizimle tamamlanıyor yeniden

her eksik harf

bizimle dönüyor yerine

 

çünkü biz

bir dilin gölgesinde değil

suskunluğunda büyüdük

bir annenin

yutkunduğu türküsünde

bir çocuğun

yutulmuş sözcüğünde

bir yaşlının

dua ve küfür yerine sustuğu yerde

ezber ettik kendimizi

 

ve şimdi ne zaman

konuşsa bir çocuk kendi diliyle

bir govend başlar içimizde

bir stran yayılır gecelere

her suskunlukta birikmiş

yangında, yılda, yankıda

göğe savrulan bir nar gibi

her tanesi bir ağıttan döner

her harf, yeniden kurar bizi

yürürüz şafağına

 

 

Müjdat Güven

Nisan 2025

çocuğun dili...

 

 

Bu şiir, anadiliyle konuşan her çocuğun varoluşuna bir saygı duruşudur. Sessizliğin, bastırılmışlığın ve unutuluşun içinden doğan bir belleği taşır. Dilin yalnızca bir iletişim aracı değil, aynı zamanda bir kimlik, bir direniş ve bir ev olarak varlığını hatırlatır.

İlk olarak Troyasanat dergisinin Haziran 2025 sayısında yayımlanmıştır

 

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir