
Gizemli Bumeranglarıyla, Geçmiştir İç İçe
Duyarsa yürek, açılır gönül gözü;
Kanatlanır duygular, duru görüyle taçlanır ruh.Duru görüyle taçlanır, ruh!
Bu hâliyle, daha güçlü, inançla, umutla bağlanır ömür hayata.
Zorda güçlü, sevgide cömert, hoşgörülü.Doğası gereği ketumdur, sırdaş;
İster iki yüzlü, ister gelgitli olsun,
Bir yanı hep iyimser, güleç;
Diğer yanıysa sorgulayıcı, analitik,
Çoğu kere pragmatiktir.Hayat, doğumla karşılar;
Gizemleri, albenisi, muamması,
Çelişkileri ve aykırılıklarıyla selamlar,
Duygusal gelgitlerle ruhsal fırtınalara iter.Canlılar, hele ki insan,
O sır küpü, dipsiz kuyu;
Alacakaranlık girdaplarda doğar, büyür, olgunlaşır,
Ve nihayet, evrimiyle tamamlanır.Sevgi en kolaylığında, insana en yakında,
Ama kuşku ve acabalarla zorlaşır;
Hayatla, ömürle, gönülle…Çözülememiş gizemleriyle, giriftliğinde:
“- Et alsan kemikli, ciğer alsan ümüklü.”
Ya da:
“- Üzümün çöpü, armudun sapı,”
Ve diline pelesenk olmuşçasına,
“- Gözünün üstünde kaşın var!” der, sıkça.Sanki sadece başkalarına mahsus,
Sanki kendisi böyle değilmiş gibi…Bu zorluk, teslimiyet değil,
Uyum ve yabancılıkla iç içedir.
Âlemin, içindeki âlemlerle kendine has çekiciliği kadar,
İticiliğinde de yeri vardır.Özcesi…
Kendi gerçekliğinde zaman, bitmeyen enerjisiyle şekillenir.
Dışı sert, kabuklu, çetin mi çetin bir ceviz gibi durur,
Ürkütücü görünür;
Ama sabırla, hoşgörüyle yaklaşıldığında,
İçindeki pamuk şekeri kadar albenili,
Renkli ve keşfi bekleyen gizem ortaya çıkar.Keşfedildiğinde, huzur arayan munis,
En az akala pamuğu kadar narin,
Kardelenler gibi inançlı, kararlı, çetin…
Ve mücadelesinde teslimiyet bilmez.Böylece, hayat, zaman ve ömür,
Gizemli bumeranglarla geçmişlerdir iç içe…Gizemli bumeranglarıyla, geçmişlerdir iç içe…
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

