Fıkra,  Toplum

Fıkralarla Biraz Gülelim

Allah’tan

Bektaşi babası her olaya “Allah’tan” dermiş. Bir gün mahallenin kabadayısı arkasından gidip ensesine okkalı bir tokat atmış. Baba hışımla dönüp kabadayıya bakmış. Kabadayı “Baba erenler Allah’tan, Allah’tan” deyince Baba “Bende biliyorum Allahtan olduğunu ama merak ettim hangi peze*engin elini kullandı Allah diye baktım.” demiş.

***

Neyi Öpecektin?

Papaz haçı öpüp dua ediyormuş. Bektaşi “neden öpüyorsun haçı” demiş. Papaz “Hz. İsa’yı çarmıha çaktıkları için” deyince, Bektaşi “Ya İsa’yı yağlı kazığa oturtsalardı, neyi öpecektin?” demiş.

***

Papağan

Zengin bir adam çok akıllı bir papağan almış. Fakat papağan tavuk kümesine dadanıp tavukları rahatsız ediyormuş. Sahibi kızıp bütün tüylerini yolmuş. Adam pişman olmuş, o gece misafirleri konağına eğlenceye gelecekmiş. Papağan davetlilerin isimlerini bağıracakmış. Mecburen sırığın üzerine dikmiş papağanı. Davetliler gelmeğe başlamış. Papağa başlamış görevine “Mehmet bey ve eşii” Ali bey ve eşiii” derken kel kafalı bir adam ve eşi içeri girmiş. Papağan “Kümeste tavukları beceren Haydar ve eşiii” …diye bağırmış. 😥

***

Peşin

Softa ile Bektaşi yola çıkmışlar. Yürüyerek gidiyorlar. Softa “Namaz vakti” demiş. Namaza başlamış. Namaz bir türlü bitmiyor. Saatler geçer. Nihayet biter. Bektaşi “bende kılayım” der namaza başlar. Namaz uzadıkça uzar. Softadan fazla kılar. Sıkılan softa “Ne namazı bu” deyince Bektaşi “Alacak namazı” der. “Seninki ne namazıydı? Softa “Kaza namazı. Toptan ödedim, ama alacak namazı duymadım, olur mu öyle namaz” deyince, Bektaşi “Sen namazı borçlanınca oluyor da ben peşin kılınca olmuyor mu”? diye sormuş.

***

Anlamadım

Bektaşi derviş dolaşırken bir köye gitmiş. Ağırlamışlar. Kahvede sohbete başlamışlar. Bektaşi bir fıkra anlatmış. Tüm kahve gülmeğe başlamış. Bir kişi hariç. Sakallı cübbeli bir adam. Bektaşi “Siz anlamadınız galiba” deyip yine anlatmış. Adamda tık yok. Üç dört defa daha anlattıktan sonra softa gülmeye başlamış. “Nihayet anladınız muhterem” deyince adam “Yok gene anlamadım ama ben ne kadar salakmışım, onu anladım” demiş.

***

Bir Hristiyan fıkrası:

İki delikanlı kiliseye gider. Biri dışarda bekler. Diğeri günah çıkarmağa başlar papaza. “Peder günah işledim bir bayan ile. Fakat adını bilmiyorum. Üzüldüm. Ona da kendimi affettirmek istiyorum” Papaz düşünmüş ve “Maria veya Suzan olmasın evlâdım” der. Delikanlı hemen dışarı fırlar ve arkadaşına “Papazdan iki yeni isim daha aldım. Hemen gidelim” der.

Soytarı

Padişah soytarısıyla dalga geçmek istiyor. “Öyle bir suç işle ki, özrün kabahatinden büyük olsun” diyor. Padişah arkasını dönüp giderken soytarı padişaha parmak atıyor poposuna. Padişah hışımla dönüp “Nettiin bre meluun deyince soytarı“, ”Affedersiniz padişahım, sizi valide sultanım sandım”

 

Hayati Sarnık

Biraz Tebessüm

Siz de fikrinizi söyleyin!