Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Tarih,  Tartışma,  Toplum

Dış Politikada Türkiye’nin Çıkmazları

Uluslararası ilişkilerde son gözlemlerim; Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim hızla tırmanıyor, bu gerilim ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. Sayın Cumhurbaşkanı Arnavutluk’tan dönüşünde uçakta basın mensuplarına şu açıklamayı yaptı; “Biz Rusya’nın Kırım’ı işgalini tanımıyoruz ve Kırım’ın Ukrayna ya ait olduğunu destekliyoruz.” ve devamında “Rusya olmasa Suriye’de Esad asla ayakta kalamazdı”… Bu konuşma ülkemiz için (dış siyasetinde) çok sıkıntılar yaratacaktır!

Suriye devletini tüm Arap İslam ülkeleri tanımaya başladılar, ayrıca Çin dışişleri bakanı Wang’yi Suriye lideri Esad’ı ziyaret ederek bundan sonra; Suriye’nin toprak bütünlüğü Çin devletinin güvencesi altındadır; diyerek başta ABD olmak üzere tüm batı Atlantik ülkelerine adeta meydan okumuştur. Ayrıca savaşlarda oldukça hasar gören Suriye’nin yeniden yapılanmasını Çin devleti üstlenecektir demiştir. Çin’in bu girişiminin Türkiye’yi ilgilendiren tarafı ise, bu yatırımlardan dolayı inşaat sektöründe dünya genelinde çok iyi olan Türkiye fırsatlar kaçıracak. Ülkemiz için bir başka boyutu ise yurt dışındaki (Türkiye’de yaklaşık 7 milyon) Suriyeli için genel af çıkardı. Ülkemizi yönetenlerin bu konuyu yakından takip etmelerini öneririm.

ABD, AB ülkeleri ve NATO şu anda Rusya’yı Ukrayna üzerinden Çin’i de Sincang üzerinden istikrarsızlaştırmak istiyor, Türkiye olarak bu tuzaklara düşmememiz gerekir.

Gerek Rusya gerekse Ukrayna halkları Kuzey Slavlarıdır. Putin’in amacı Slavları bir bayrak altında toplamaktır. Aralarında ki tek fark bağlı oldukları kiliselerdir, ABD’nin Türkiye’deki Fener kilisesini bu ayrılıkta kullanmak istemesi ilerideki günlerde ülkemiz için bir başka sıkıntı yaratabilir.

Bir Türk yurttaşı olarak çok kıskandığım bir haber ile devam ediyorum, bu haberin çıktığı gün ülkemizde beş kadın öldürülmüştü; haber şöyle: “İrlanda’nın Tullamore kentinde 23 yaşındaki ilkokul öğretmeni Ashling Murphy spor yapmak için gittiği parkta tanımadığı bir kişi tarafından öldürüldü, tüm İrlanda halkı ayağa kalktı cenazesine binlerce kişi katıldı başbakan da cenazeye katıldı ve bayraklar yarıya indirildi ulusal yas ilan edildi.” Ben bu haberi günde 5 kadınımız öldürülürken yeteri kadar tepki göstermeyen ülkemiz adına çok üzüldüm peki ya sizler ya yönetenler???

Basından aldığım ve çok önemsediğim bir haberi sizlerle paylaşarak devam ediyorum. Yazarın adı Belma Akçura yazının başlığı “insanlık için basit bir öneri” yazar diyor ki “Silah yarışı dünya bilim insanlarının dikkatini çekti. 50’den fazla bilim insanı, tüm ülkeleri 5 yıl boyunca askeri harcamalarını kısmaya bu paranın yarısını pandemi, iklim krizi, ve aşırı hava olayları için Birleşmiş milletler fonuna aktarmaya çağırdı.” devamında “Dünya ülkeleri geride bıraktığımız 2021 yılında silaha 1.9 trilyon dolarlık harcama yaptılar, ülkelere göre dağılımı ise; ABD 778 milyar dolar, Çin 252 milyar dolar , Hindistan 73 milyar dolar, Rusya 62 milyar dolar başta Arap ülkeleri olmak üzere diğer ülkeler 400 milyar dolar harcamış ayrıca ülkelerin savaş tatbikatlarına harcadığı milyarlar ise bu harcamalara dahil değil”… Altına imza atabilirim bu yazının.

Ülkemizde son günlerde Elazığ’da intihar eden bir tıp öğrencisi ile ilgili tartışmalar çok yoğunlaştı, özellikle tarikat yurtları ve cemaatler gündemde, ben bu konuda çok değerli tarihçimiz Sinan Meydan‘a sözü bırakıyorum (17 Ocak yazısı Sözcü gazetesi) Atatürk‘ün 30 ağustos 1924 tarihinde Dumlupınar’da yaptığı konuşma “Medeniyet yolundan yürümek ve başarılı olmak hayatın şartıdır. Bu yol üzerinde ileriye bakmalıyız ileriye değil geriye bakmak bilgisizliğini gösterenler medeniyetin coşkun seli karşısında boğulmaya mahkumdurlar.” Bir başka konuşmasında Ata’mız; “Tepeden tırnağa medeni olacağız ortaçağ zihniyeti ile ilkel hurafeler tamamen kovulacaktır. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ŞEYHLER DERVİŞLER; MÜRİTLER MENSUPLAR memleketi olamaz.” Türk insanının tarikatlardan cemaatlerden öğreneceği hiçbir şey yoktur, bunu söylemeyenlerin Cumhuriyeti koruması mümkün değildir.

Olayların önünden gitmek zorundayız, dış politikada santranç oyunu gibi birkaç hamle sonrasını görebilirsek, ancak ülkemiz stratejik başarılar elde edebilir. 

Son sözlerim: Büyük Ata’mızın söylediği her söz hedefine ulaşır, sadece bu ülkeye değil tüm dünyaya ve dünya barışına katkıların nedeni ile seni saygıyla anıyoruz ATA’M…

Orhan AYBER

Siz de fikrinizi söyleyin!