Tartışma,  Toplum

Coğrafya Savaşları…

Doğduğun ülkeyi, dilini, dinini ve anne babanı seçmeden doğuyorsun. Ama doğduğun anda bunların tamamı seni seçmiş oluyor. Sana yapışıyor. Adeta üzerine çullanıyor.

Sana yapıştırılan tüm kavramlar kutsanıyor. Uymadığında kutsal olanı çiğnemiş oluyorsun.

Bulunduğun coğrafyada belki de on yıllardır süren savaşlar var. Belki de demokrasi adı altında sadece satın alma özgürlüğüne dayandırılmış bir yutturmacanın baş kahramanı olan bir ülkede doğuyorsun. Doğduğun coğrafyaya göre seçiliyorsun. Ve seçildiğin için de senin için seçilenleri, seçmek zorunda kalıyorsun.

Peki, doğduğun andan itibaren, senin için biçilen, kutsal görev gibi kutsanan, bu savaşlar, senin savaşların mıdır?

İbni Haldun‘un dediği rivayet edildiği gibi “Coğrafya kader midir?”
Ya da Sartre’ın dediği gibi: “Seçmemek de bir tür seçmek midir?” yoksa…

Siz de fikrinizi söyleyin!