Şiir
-
Bir Çocuk Gülüşünde Dünyayı Değiştirmek; Leyla’dan Sonra – Müjdat Güven
Binlerce kişi dünyayı değiştirmek için yola çıkıyor asırlardır. Türlü ideolojilerle, türlü türlü yöntemler deneyerek. Dünya hala aynı hatta daha da kötüye belki de en dibe doğru çakılmaya hızla gidiyorsa; başaramadılar mı yani. Hiçbiri…
-
Eksik Etme Gülüşlerini
uzun süreden beri gölgelerin nedenini araştırıyorum en güçlü yanıtı en güçlü soruyla değiştirip yüzüne çarpmak için bildiklerimin ekmek herkesin ekmeği değil karşı çıkıyorum bu yüzden dinlere devletlere ve zafer sayanlara öldürmeyi …
-
ACIMASIZ insancıklar
Her şeyi söyleyebilirsiniz bulunduğunuz yerden, Ağzınıza geleni Hatta, Mide bulandırıcı sözlerinizin tesiri de cabası Bütün bunları öyle Ulu orta, Gece gündüz, Vakitli vakitsiz, Yüzüne yüzüne savuruyorsunuz insanların, Çokta cüretkarsınız, Taaa ki korkmadıklarını fark…
-
Sürüldüklerimiz – Verev Düş(üş)ler (3)
yüz yıllardır ve bin yıllardır, egemenliğin çirkin görüntüsüdür bu. her yerde biz. her şeyde biz. uzaklamalardan – uzaksamalardan süzüldük törelere – geleneklere ve dönüştük kulluktan yurttaşlığa. erk hala bizde, kadınların her şeyi yangın…
-
Sürüldüklerimiz – Verev Düş(üş)ler (2)
kıyınçlandırılmıştır gece. kıyılmıştır gecenin içinde bir insan. ana ağıt yakar – baba çığlıklarıyla döver geceyi. eşin çocuklarıyla birlikte yarım kalır yaşamında bir şeyler. son hız giden aracın uzun farlarında can vermiştir bir kelebek.…
-
Sürüldüklerimiz – Verev Düş(üş)ler (1)
kendine ve kendime, yani kendimize verdiğimiz özgürlük sarp yerin ucundaki gelincik çiçeğine benzer. kokusu elimizde – dilimizde – tenimizde tüter burcu burcu. ah… yıldızlarla sınırlı özgürlüğümüz. ulaşmak isteriz. tırmanırız sarp yerin engellerini ve…
-
Taş Adam
kaç yerinden yaraladım suyu şimdiye değin kaç yerinden öldürdüm içinde beni taşıyan ışığı dünyam kaç kez yanıp söndü kaç parmak hesabı kitaptan bir evde taş bir adama anlattım bütün bunları adam gözleriyle…
-
Ruşen Hakkı’yı Kaybetmek
(11 Yıl Önce Bu Yazımla Anmıştım Ruşen Hakkı’yı…) Kocaeli’den ayrılıp Didim’e yerleştikten bir gün sonra Canan Cürgen aradı: “Ruşen Hakkı’yı kaybettik hocam!” Yeni yurdumdayken gelen ilk telefondu bu. Eşyalar salonun ortasında darmadağınık. Kitaplar…
-
Satmadık
Okul tuvaletlerinde Sigara tüttürürken Dayak yiyen öğrenciydik Ama bir paketi beş arkadaşla paylaşan Dersleri kırıp sinema salonlarına koşan Bazen kara borsa bilet alırdık filmler için Bir gazozu iki arkadaş içtiğimiz de oldu Bir…
-
Başkaldırı
kaç boyutlu zaman tutkular neresinde hangi dalına konar aşk hangi evresinde yanar insan kötülere karşı başkaldırmakla bitmiyormuş kötülükler sevgilim kendimden gizlediğim gerçek kendime söylediğim yalan bir elma gibi bir kedi…
-
Ben HEP o Zamandayım
Yaklaşık on yıl önceydi, adı bende saklı bir kasabanın sahilinde oturmuştum, Üstüm başım darmaduman Kendimden geçmiştim Bir kadehin gölgesinde, Olmuş Olacak Olması gereken ne varsa; Bütün olasılıkları yaşamıştım… İliklerime kadar… benim zamanım hep…
-
Göğe Bakan Göğ Durağı
Bugün çarşıya vardım Kaba pancar aldım Köyümüzü gördüm çarşıda Görmediğim dedemi Ablarımı köyümü gördüm İyi ki ablalarım var Büyük ablam Fadik bilirler adı Fatma Hatuk ablam hakka yürüdü Hatun Döndü ablam Fadik…
-
İyi Günler Bu Günler
Henüz karga boku yemedi Balık çıkmadı kavağa Tilki ezan dinlemez olsa da Tavşan girmedi havaya “Haydi, iyisiniz” İyi günler bunlar Nuh gemi yapmadı daha Aynı gemide olsak ta Habil Kabil kavga etmedi Karga…
-
Sesler Geliyordu
Son çırpınışlarıydı, ne yapsa ne yana dönse olmuyordu, Gözlerinde akıyordu Yorgunluğu, akıp giden Gecenin içinde Sesler geliyordu belirli belirsiz Sokağın kuytuluğunda Her yaprak kıpırdadığında İçinde bir telaş, Bir yanı istiyordu bütün bunları yaşamayı…
-
Resimdeki Gözyaşları
Bizim natural Bir hayatımız olsun istemiştik… Bütün bu yaşadıklarımızın..! sen tualli, peyzajlı, Resimler, sisli puslu bir hayat çizmişsin, Bize!… Şimdi her yer karanlık, adı sanı belli olmayan, sessizliğine gömülmüş, coğrafyalarda adı bile tanımlanmayan…
-
Dokumalar
Köyde geçti çocukluğum Kendirler ekilirdi bahçelere Koyunlar keçiler yayılırdı kırlarında Çay kenarında bulgur kazanları Bulgurun aşlığın unluğun serildiği Kendirden çullar Evlere taşındığı telis kendir çuvallar Harman bitimi harmanlarda Çul ve cicim tezgâhları Çulların…
-
Mutluluktan Yana
Tarifsiz duygular karmaşasıyla bezenen ruhlar, bedenler… Derin mi derin acılar, gam ve göz yaşı odağı olup çıkar… En zor olan da Anlatamamaktan da öte, Anlattığını sandığın anda; Sanki inadına yaparmışcasına, Yüzüne, gözlerinin içine…
-
Canları Severim
Canları sevdim candan ötürü Can olmayan benden uzakta kalsın Can değilse sevmeye gerek mi var Can değilse o kendine baksın Can olmayan ki insan sayılmaz Hayvan olsa da bile koyulmaz Keçi olsa davar…
-
Bir Olmaza Meyletme
Ona baktığımda ağzımın suları akmıştı, O kendinin güzelliğinden şımarmış bakışlar attı, Bense midemin açlığından kendime gelememiştim, Kendince mutlu olmuştu, Bense rüyalarımı süsleyen açlığımı giderecek bir tas yemeği, Öylece bakakalmıştık birbirimize, Oysa; Bulunduğumuz duygu…
-
Nereye Dönsem Sen
Birden bire Sende buluyorum kendimi Aklıma düşüyorsun Gecenin karanlığı Sabahın körü Tenin karışmış tenime Sen kokuyorum Ortalık güllük gülistanlık bahar gelmiş şehrimize Nereye dönsem sen Gözlerinden bakıyorum Ne güzel her yer bahar bahçe…
-
Sağlık İçin
Sağlık için dikkat lazım Ekmek kuyrukta Ya da askıda şart Kırmızı ete uzanma Beyaz et olsun rahat Trafik sorununa kesin çözüm Zam üstüne zammın katmerlisi Sağlığa zararlı yağın nebatisi Balkonlarda besleyin keçi…
-
Bekleyişlerin Kucağında Mor Benekli Kadınlar – Müjdat Güven
Esir düşmüş neferidir umudun bahar ve ne acı beklemek baharı umutla asırlara denk. Duydum ki kefenle gelinlik kardeş kılınmış bize minarelerden yüksek yerlerce. Oysa kalleşmiş damlarımıza tüneyen bütün baykuşlar bir kış boyunca. Sanmıştım…
-
Âşık Özlemi
Çok âşıklar anlatamaz aşkını Aşkı ile yaşadı Âşık Özlemi Anlatsa da yaşayamaz aşkını Dertti sevda idi Âşık Özlemi Anlatmazdı anlamazdı çokları Yoklarından fazla idi çokları Kendine oldu fazlaca zararı Ticaret bilmezdi Âşık Özlemi…
-
Ben, Senden Değil
Yıktığım, köprülerin Yaktığım, gemilerin Külünü, enkazını Sadece avucumda, yüreğimde değil… İliklerime dek bezenmişliğinde, Ömrümde taşıyorum!.. Dönüp baktığımda şimdi, maziye; Fark edip, anlıyorum ki Tüm çıplaklığı ve yürek yakıcılığıyla O gerçeği; Ben,…
-
Geçmişte Evlerimiz
Evlerimiz ahşaptan Yarı kerpiç yarı tuğla İki katlıydı genelde Harmana açılırdı kapısı Dört oda bir salon Altı taş duvar Altında ahırlar Evlerimizin iki yüzü vardı Biri kuzey diğeri güney Doğu batıda pencereleri olsa…
-
Şiir ve Düş
Şiir, insan aklının estetik etkinliklerinin en eskilerinden biri. Tarihin, dinin, büyünün, hatta yasaların günümüze dek taşıyıcısı. İlkel topluluklardaki şiir, günlük konuşmanın yüceltilmiş biçimi. Ki bu yüceltiliş yazıya aktarıldığında kaybolan bir yüceltiliş. Bu kayboluşun…
-
21 Mart Dünya Şiir Günü Konuşması – Çanakkale / Hayrettin Geçkin
Yere serdiğin bezden bir örtü değil yüreğin o ipeksi yüreğin yıldızlar gelip düşsün diye geceleyin Yere serdiğin ne yağmur ne gökyüzü gülüşlerin gül kokulu gülüşlerin uykusunu kaçırsın diye bir şairin Yere serdiğin ne…
-
Şiir Nereye
Yaradır şiir; sözcüklerin gizli, aykırı ve yasak buluşmasının yol açtığı. Öyle bir yara ki sızısından, dünyanın dönerken ki çıkardığı ses bile etkilenir. Sonsuza dokunmak, imkânsızla buluşmak iyileştirebilir ancak onu. Her seferinde öte gerçekleri…
-
Özlenenler
Köy içinde fırınlar Teknelere sıcak ekmek Fırından eve ulaşamayan Haşhaşlı çöreklerimiz vardı Özledim Üç un fabrikasının bentleri Arkları savakları plajımızdı Kumlarımız deniz kumu gibiydi Mayıs ayında başlardık Balıklar kurbağalar gibi yüzmeye Özledim Mısır…
-
Şiir
öteki gözümle gördüm gerçeğişaşakaldı iki gözüm Bir güzellik diyarı yaratma eylemidir kafamızda şiir: Sınırlanmışlığımızdan kurtulma, sonsuza dokunma, bir mümkünün kapısını çalma eylemi… İnsanın en gerçek yanının tomurcuğa durmasıdır bütün zamanlarda. Kıstırılmışlığımıza, susturulmuşluğumuza, yok…
-
Madem Gidecektin
(Ağabeyim saydığım Mehmet Ali Öztürk anısına, Mert ile Sarp’ın babasına, yol arkadaşına sevdasına…) Dökülür yaprağı ağacın Baharın yeniden giyinecek Elbiseleridir attıkları Ne de olsa Baharın gelinlik kızlar gibi Duvaklar takınacak Damatlık delikanlılar gibi Donanacak…
-
Ticaret
Kalmadı ticaretin de adabı Vatanında halkı satanlar var Bir kaç kuruş para için Yalanları yutanlar var Gelen geçen hanı oldu Canım memleket Din diye avunanlar Yokluğu savunanlar var Muhsin SALMAN
-
Sessiz Çığlıklarım
Beni tanıdığını zannediyorsun, Düşmüşüm yollara deli divaneyim Seni arıyorum Varlığından ses seda yok Kaldırımına çökmüşüm yolun Düşünüyorum seni Seni anlatıyorum sana sen yoksun Uyanıyorum; Bir bakmışım ki; Ben ve kaldırım, Bir de…
-
Işığım Olur Musun?
Bir ışık saçtın sakladım gözlerimde sönmesin diye. Adını yazdım gözlerine bende saklı ışığınla. Ateş böceği olur musun sevildiğin gibi. Bahri Öztaşkent
-
14 Mart Tıp Bayramına; Şair Selamlaması
Öncelikle son yılların en büyük mücadele ruhuna tanık olduğumuz, tıbbiyenin yeniden uyanışını, hekimlerin seslerini daha iyi ve yaşanılabilir yarınlar için yükselttiği, ancak hekimliğin en zor dönemlerinden geçtiği bir dönemde, 14 Mart tıp bayramımızı…
-
Yaş Meselesi (“Kaf Dağı’nda Yolculuk” Kitabımdan )
seksen kilometresinde debu yolunbir kavak ağacı gibi dikve zümrüt yeşili yapraklarım olacakyüzümde hepnilüferler açacakçer çöp de bulunmasakuşlar dallarıma yavrular bırakacak şimdi hala on dokuzundayımyani şu kısacık yolun başındayımyirmisine vardığımdameyvelerimin meyveleri olacak bir demet…
-
Savaş
(Ve Zalim ve İnanmış ve Kerbela – Bekir Yıldız) Sevda içinse Delinsin dağlar Ufalansın çetin kayalar Toz olup savrulsun Hak içinse Eritilsin demirden dağlar İsterse yürekler kavrulsun Halk içinse halk savaşlarda Baba İshak…
-
Mahpus Mahpus İçinde
Kelebek ömürlerimizde Kanatlarımızı yolmaya Yetmez ömür Gagalarımız pençelerimiz yedieminde Kartal olmak neyimize Şimdilerde kafesimizde Uçamaz güvercinleriz Arada balkonlar bahçemiz Arada çöpler içinde Sokak kedileri arkadaşımız Kelebek ömrümüzde ne bağ ne bahçe…
-
Buğdaylarımız…
Tarlaların olmazıydı İki çeşitti Ak başak Sarı buğday Ak başak az ekilirdi Aşlık için Sarı buğday unluk İçin bulgur için Arpa Yulafta ekilirdi tabi Çocukluğumda Döküldü tarlalara beyaz gübre Mercimekler nohutlarda ekilirdi…
-
Gönlü Güzeller
Gönlü güzeller gördüm Parasız pulsuz gezer Minnet etmez sultana Giysisiz çulsuz gezer Ceberut para pulda Çirkindir nursuz gezer Sevgi yok mayasında Geçimsiz huysuz gezer Ermek mi hakkın işi Pişince erer kişi İster er…
-
Gül Bahçe
Ocaklara kan düşüyor bir yanda Diğer yan bahar bahçe Sefere gidecekmiş bizim köyün bekçisi Muhtarı kuzu çevirir Oğlu çiğdem çiçek gül bahçe “Ateş düştüğü yeri yakar” Yemen’e dönerken Afrin Suriyeliler, Adana da Kedi…
-
Çığlığıma, Çığlık Ol!…
Bu duyduğunuz kurt uluması, kartal çığlığı Rüzgarların uğultusu, suyun çağıltısı değil. Bu umursamazlığa, ihanete, düzenbazlığa ve nemelazımcılığa isyan eden Karanlığın ve korkunun krallığına boyun eğmemeyi yeminli, Onurlu ömürlere, bedenlere, yürek ve ruhlara dil…
-
Yağmalanan Yürektir
“Ositler Gori’yi yağmaladı” Kafkasya’da mermi sesleri Tüfek omuzda askerin Emir verenler tüy yataklarında Sıcak osurukların kulaklarına name Az mı yandığı dünyanın Roma’yı yakan Neron Kaç kav çaktı bilmem ama Şimdi insanlar kor duman…
-
Bir Sözcük
kir pas içinde üstü başı aç susuz yorgun Yara almış hangi kalbe girmişse anıların kapılarını açmış örtmüş ne aşklar gelmiş başına bir varmış bir yokmuş bir sözcük tir tir titriyor kalemin…
-
Olmaz İşler
yere serdiğin bezden bir örtü değil yüreğin o ipeksi yüreğin yıldızlar gelip düşsün diye geceleyin yere serdiğin ne yağmur ne gökyüzü gülüşlerin gül kokulu gülüşlerin uykusunu kaçırsın diye bir şairin yere…
-
Gülüşünle
sonra bahar gelir çiçekler çılgına döner cemre düşer bir şiire dalda yumurtanın çıt sesi ilk uçuşu yavru kuşun bir düşün / alfabeyi de söktüğünü karıncaların sonra sözcüklerin en güzeli çırılçıplak yalınayak…
-
Haline İnsanın…
Akıl, şirazeden Kan, tepeye Öfke, doruğa Bıçakla, kılıç kından Tren, raydan Araba, yoldan Gemi, rotadan İçimiz, dışına Yalanlarla, foyalar ortaya… Mallar, çürük İşlerde, pürüz Hile hurda, aleniye… Hesaplar boşa, İnsanlığın cılkı,…
-
Aşkın İncelttiği
renginin başka rengini bana gülüşünün başka gülüşünü biliyorsun yol uzun tonlarını sen ayarla tuzunu tozunu sen kat çünkü başka türlü olmalı aşkın incelttiği dünya birlikte kararlaştıralım nasıl yürünecekse / nereye kadar ve…
-
Renk
Ak kâğıda Dökülen Sanmasın efendinin teridir Nefi Mürekkep ki kara Kırmızı Yeşil Mavi Sanma yazdığı kendi rengi Gül pembesi Güvercin beyazı Deniz mavisi Aynı mürekkepten damlar Yaşamın sayfalarına Kırmızı kan Dem Yangın…
-
Düşçe
uzak durma benden yüzünü çevirme düş düşe, baş başa vermeliyiz bu kıstırılmışlığı bu kuşatılmışlığı yarmak için sonsuz ve gelecek aslında bizim ellerimizde başka da bir yolu yok çünkü işe kendimizden başlamalı sevgili…