Karşıda bir güzel gördüm yarenler,
Bir laf ettim burdan, baktı yürüdü.
Vardım karşısına durdum erenler,
‘Ne dilersin benden, hey’ dedi yürüdü.
Dedim ‘aman medet, pekte güzelsin’,
Dedi ‘beyim, az dur pek terbiyesizsin’.
Dedim ‘Kızma güzel, ne hoş Dilbersin’,
‘Bas git şurdan beyim, of’ dedi yürüdü.
Dedim ‘ne bu celal, düşman değilem’,
Dedi ‘can alırım, Melek değilem’.
Dedim ‘aşık oldum, sana talibem’,
‘Çattık bir deliye, imdat’ dedi yürüdü.
Dedim ‘yetti gayri, varmazsan varma’,
Dedi ‘aman sanki pek umurumda’.
Dedim ‘yazık sana varacak kocaya’,
‘Aman güleyim bari, oh’ dedi yürüdü.
Dedim ‘nereden gelirsin nereye böyle’,
Dedi ‘kuluyum, hakk nereye dilerse’.
Dedim ‘ol yüce Hakk seni bana verse’,
‘Yazdı ise bozulsun, hıh’ dedi yürüdü.
Dedim ‘yurdun söyle, geleyim talibim’,
Dedi ‘ne o, defter mi alacan katibim?
‘Dedim ‘kaçırayım, hem pek zalimim’,
‘Canın dayak mı çekti’, vay dedi yürüdü
Dedim ‘aman güzel, üzme güleyim’,
Dedi ‘gülmek senin neyine beyim’.
Dedim ‘tut elimden kaçalım güzelim,
‘Sakız gibi yapıştın, of ‘dedi yürüdü.
Dedim ‘gayri olsun pes etmek benden’,
Dedi ‘şükreylerim, bezdimdi elinden’.
Dedim ‘Çelebi’yim’, dönüp giderken,
‘Pes etme a beyim, naz’ dedi yürüdü.
Mustafa Çelebi