Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Tarih,  Toplum

Atatürk Devrimleri ile Türk Kadınları Meydanda

Atatürk Devrimleri

Aralık ayı Atatürk Devrimlerini içermektedir. Bugünkü yazımda bu devrimlerden ve bu devrimleri karalamak isteyen karşı devrimcilerin çabalarından söz edeceğim.

A) Türkiye de kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması 05 Aralık 1934

Pek çok Avrupa ülkesinde bile kadınlara böyle bir hak tanınmamıştı bu devrim tüm dünya kadınlarına örnek olmuştur. Büyük önderimiz Mustafa Kemal 1925 yılında Kastamonu’da şöyle der:

“Toplumu kalkındırmak istiyorsak Türk kadınını çalışma hayatımıza ortak etmeliyiz, kadınlarımızın bilim ve ekonomik hayatta var olmasını sağlamalıyız.”

Büyük önderimizin bu devrimi Türk kadınına güç olmuş ve gerek ülkemizde gerekse yurt dışında çok bilimsel başarılara imza atmışlardır. Bu devrim tüm dünyaya örnek olmuştur!!!

Ancak ülkemizdeki bazı çevrelerin son zamanlarda Türk kadınına karşı saldırılarına devam ettiklerine tanık oluyoruz. Üstelik yüce meclisimize bile girmişlerdir.

Önümüzdeki süreçte ATATÜRK devrimleri ile bu devrimlere karşı çıkanların mücadelesine tanık olacağız gibi.

B) Tekke, zaviye, tarikat ve cemaatlerin kapatılması 30 Kasım 1925

ATATÜRK “Türkiye Cumhuriyeti artık şeyhler, dervişler ve müritler memleketi olamaz.”

Ata’mızın büyük devrimine karşı ülkemizde pek çok karanlık kafa halen savaşını sürdürmektedir. Bu devrimler sayesinde ülkemiz karanlıktan aydınlığa çıkabilmiştir!!!

Şimdi ülkemizdeki Kemalist Atatürkçü aydınlarımız bu devrime sahip çıkmalıdır.

C) Yeni Türk harflerinin kabulü 01 Kasım 1928

Bu Devrim sayesinde Türk halkı cehaletten kurtulmuş, okuma yazma oranı % 3’lerden kısa sürede % 60’lara ulaşmıştır. Bu gün bu rakam artık % 80’leri aşmıştır.

Ancak şu günlerde ülkemize gelen yabancılar başta Suriyeli ve Afgan sığınmacılar yeni harfleri kabul etmemişlerdir. Aslında bu da aşılması gereken bir başka sıkıntıdır ve Türk diplomasisi Türkiye’nin güvenliği için tüm yabancıların ülkemizden ayrılması gerektiğini kabullenecektir.

Türk Kadınları Meydanda

İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi üzerine Türk kadınları İstanbul’da meydana çıkarlar. Şefika Kurnaz, Halide Edip, Meliha Hanım ve Naciye Hanım kürsüde İzmir işgalini protesto ederler.

Halide Edip Konuşmasında; “Müslümanlar Türkler için bu gün en kara gündür fakat sabahı olmayan gün yoktur. Bizler bu karanlık geceyi yırtıp parlak bir sabahı yaratacağız.” der.

Daha sonra Padişaha başvurarak İzmir’e yapılan işgale karşı destek istemeye giderler ancak kabul edilmezler!

Bu mitinglerin Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’ndaki başarısına çok anlamlı katkıları olmuştur.

Türk kadınlarının cesaretini gerek bu kadınlarımızdan gerekse İnebolu’dan cepheye cephane taşıyan kadınlarımızdan ve Kara Fatmalar Gördesli Makbuleler diğer kadınlarımızın kahramanlıklarından utanmayıp onları aşağılayanlar hiç utanmanız yok mu?

Bu konuda son sözüm Sayın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e: Tüm bu kahraman kadınlarımızın isimlerini sokaklara veriniz ve bu sokaklarda birer küçük masklarını dikiniz yeni yetişen kuşaklar bu kahraman kadınlarımızdan örnek alsınlar.

 

 

Siz de fikrinizi söyleyin!