
Sanayinin Musikisi; Sümerbank
Bugün 25 Eylül 1935. Genç Türkiye Cumhuriyetinin Birinci Beş Yıllık Sanayileşme Planı kapsamında Kayseri’de Sümerbank Bez Fabrikasının kuruluş günüdür.
Emperyalizmin boyunduruğunda inim inim inlerken Mustafa Kemal ve silah arkadaşları tarafından verilen ulusal kurtuluş mücadelesinde bize hiçbir karşılık gözetmeksizin altın, para, silah ve teçhizat yardımı yaparak destek veren Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği yine bu konuda da Türk halkından desteklerini esirgemez. 20 senede geri ödenmek üzere 8,6 milyon altınlık kredi verir. Hem de hiç faiz almadan, alınan kredi “malla geri” ödeme yapılmak üzere anlaşılır.
Tesisin inşası ile birlikte teçhizat, mühendis-uzman desteği vermeyi de ihmal etmez. Sovyetler Birliği’nde tasarlanan yapılar, betonarme ve yığma karma teknikle inşa edilir. Halk tipi, ucuz, pamuklu kumaş üretmek için kurulan Sümerbank Kayseri Fabrikası sadece bir üretim merkezi değil; sosyal yaşam alanı olarak dikkat çeken modeldir. İşçi lojmanları, futbol sahası, tenis kortu, basketbol sahası, yüzme havuzu, bekâr işçilerin kalabileceği bir bekâr apartmanı, çalışanların çocukları için ilkokul, ortaokul ve lise’si vardı. Şimdi bu olanakları sadece durumu iyi olan ailelerin oturduğu sitelerde görmekteyiz.
Türkiye’de sanayileşme hareketini başlatan, devlet tarafından yapılmış ilk tesis olan Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası, bir devrimin eseri olmuştur. O dönemde oluşturulmaya çalışılan “modern” Türkiye Cumhuriyeti’nin vizyonudur.
Sümerbank’la birlikte insanlara iş verildi, sosyal hakları olan, insana değer veren bir sistem yaratıldı. Kumaşlarda Anadolu motifleri ve çiçekleri kullanılarak kendi kültürümüzü yaşattık. Nazilli, Kayseri, Ereyli…
Sümerbank’ta satılan ürünler her ailenin alabileceği düzeyde ki fiyatlardı. İşte gerçekten yerli ve milli olan kuruluşlardan ilkiydi Sümerbank.
1950 yıllarla birlikte, Cumhuriyet’imizin kazanımları yerli-yabancı para babalarına peşkeş çekilmeye başlandı. Özellikle 12 Eylül Faşizminin ardından 1980’li yılların ikinci yarısında “devlet işletmelerinin verimsiz çalıştığı, zarar ettiği” kara propagandasıyla talan edildi. Ereğli Sümerbank da hepimizin yakından tanıdığı Albayraklar’ın payına düştü.
Bugünün “yeni” Türkiye’sinde açılan fabrika sayısı kaçtır? Bu sorunun cevabını vermekte zorlanabilirsiniz. Ama satılan fabrika, tesis, işletme, limanları saymak bizler için çok daha kolay olacaktır.
Eğer aydınlanma ve kalkınma modelimiz kesintiye uğratılmamış olsaydı bugün bambaşka bir Türkiye’ de yaşıyor olur; kendi kendine yeten Türkiye’den, bir birini yiyen Türkiye’ye dönüşmezdik.
Kadir Veral

