Eğitim-Okul,  Güncel - Aktüalite,  Kitaplar,  Toplum

Milli Eğitime Darbe

Müzisyen ve Öğretmen Mahiye Morgül’ün “Milli Eğitime Darbe” Nergiz Yayınları, Ocak 2024, İstanbul, adlı son eseridir.

Kitaplarının bir çoğu müzik eğitimi üzerine kaleme alındığı, elimizdeki kitabından anlaşılmaktadır. Diğer kitaplarını okuma fırsatım olmadı.

Kitap isim olarak kurulu bir sistemin darbe ile yok edildiği izlenimini veriyor. Ancak kitap “Türk Eğitim Sistemi” hakkında herhangi bir tanım yapmadan, doğrudan askeri darbelerden (28 Şubat) girerek o günün yöneticilerinden ve askeri bireyleri eleştirmiştir.

Örneğin; aferin Meral Akşener’e ve Şevket Kazan’a mahkemede yüreklice “ben mağdur değilim ve şikayetçi değilim” dediler. (s.12) diyerek eğitimin bütün aşamalarında din referanslı ve mülk bağımlısı bu şahısları övmüştür.

28 Şubat’ın gerçek mağduru dediği asker ve eğitimden söz edilmemektedir. Kitapta 22. sayfada önemli zafer kazanılan ders kitaplarının müfredattan çıkarılması konusunda Hacerülesved taşının gösterilmesinin sakıncaları belirtilmektedir. (Sadece taş eleştirisi)

Ayrıca Din Bilgisi öğrenmeye 4. Sınıfa henüz başlamış bir çocuğa bu resimle ilk eğitim verilemez. Diğer taraftan 27. sayfasında 1. Sınıf Türkçe kitabına açılan dava, 42. sayfada “Canlılar Dörte Ayrılır” bu dördünün içerisinde insanın yer almayışı (Eğitim insan içindir) 76. sayfada Robotluk Türkçe kitabı yargıda 93. sayfadaki değerler eğitiminin sözde kalışı, 206. sayfadaki bilimsel eğitim anayasal haktır gibi temele ters anlayış, 244. sayfadaki diyanet yasasının Meclisten geçmesi konusunda eksiklerden bahsetmesi, 313. sayfada Ankara Kızılay Mahallesi’nin adının nasıl verildiğinin anlatıldığı. 366. sayfada “Kabe Sulu Boya Resim Olursa” anlatılan Nuh Tufanı öyküsünün anlatımı, eğitimden söz edilmeden uzunca yer kaplamaktadır.

Bunların hepsinde Din ve İslam referans alınmıştır. “Peygamberimiz hazreti Muhammedin dedeleri Sasani Devletini yöneten Oğuz/Huzaa hanedanıyla akrabadır.” (Sayfa 367) cümlesiyle de Arapların Türk ırkı ile karıştırılmaktadır.

Hem Peygamberin temsil ettiği islam hem de Oğuzlu/Huzaa’ğının temsil ettiği ırk kavramlar öne çıkarılarak, Türk İslam Sentezi yapılmaktadır. Bu düşünce tarzı oldukça yanlış anlayış biçimidir. Zira Oğuzlu/Huzaa 4. yüzyılda kurulan bir Arap kabilesi devletidir. Kökeni Türk ırk ve boylarına dayanmamaktadır. Oysa ki eğitimde din, ırk, töre ve ideolojiler asla referans alınamaz. Çünkü bilimsel ve akılcı düşünmeye terstir.

Milli Eğitimde Kavram ve Terimler

A. Millilik Anlamı: Aile ve Ulus ve kavramları ve de bu kavramlara bağlı terimler insanların kanla oluşturdukları birlikteliklerdir. Yani aile kan bağı birlikteliği ise ulusta bu ailelerin birlikteliğiyle kurulmuş bir devlet biçimidir.

Kapitalizm öğretisinin yaygınlaştırdığı ulus devlet modeli bu günün dünyasını sarmıştır ama yaşamın bütün alanlarında çökme durumuna girmiştir.

B. Eğitimin Anlamı: Eğitim fikir ya da inanç aşılama olayı değil, çocuğun bağımsız yargı yeteneğini geliştirme olayıdır. Öyle ise “Milli Eğitime Darbe” başlığında ulusalcılığın mı? Yoksa eğitimin mi yok edilmeye çalışıldığı anlaşılamadığı gibi tersine bu kavramlarla din ve ırk örgütleri kitapta arzulanır gözükmektedir.

C. Eğitim: Bilimsel, akılcı ve sevgi ile yapılmalıdır. İnsan aklı tanıyıp, sevgiyi öğrendiğinde, doğaya aykırı davranarak insan olmuştur.

Gözlem yapmak denemek ve modeller yaratmak insanın işidir.

Bilimsel bu yöntemler ve uygulamalar doğala aykırıdır. İnsanın dışındaki hiçbir canlı doğadan bağımsız davranamaz.

Ayrıca bilgileri kategorileştirerek bir seri haline getirmek bilgiyi kavramada bir zorunluluktur.
Milli Eğitime Darbe kitabı büyük çapta emek verilerek ortaya çıkarılmış bir yapıttır.

Ancak Uygarlığımızın geldiği bu noktada ortaya konulan eserler evrensel değerler başta olmak üzere bilimsel, akılcı ve sevgi kavramları üzerine oturtularak ortaya konulmalıdır.

Şeref PINARBAŞI
Uzman Eğitmen, Yazar
23 Şubat 2024, Cuma

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir