
Zamanın İzleri
Zaman, avuçlarımızdan kum gibi kayarken, geçmişin gölgesi hep yanımızdadır. İnsan, geleceğin hayalleriyle geçmişin izlerini silmeye çalışsa da, kelebek etkisi her adımda yankılanır. Karanlıklardan yükselen kötülükler, yeni zamanların kapılarına kara harflerle kazınır.
Bazılarına göre zamanın akışı yetersizdir; zihinler, bu devinime uyum sağlayamaz. Kimileri geçmişin karanlıklarında kaybolur, kimileri ise geleceğin ışığında yön arar. Ama asıl soru şudur: Geleceği inşa etmek için geçmişi geride bırakmak mı gerekir, yoksa onunla yüzleşmek mi?
İnsan, zamanın yolculuğuna asla tam anlamıyla hazır olamaz. Yine de ilerler; kimi zaman sürüklenerek, kimi zaman direnerek. Yeni bir geleceğe adım atarken, geçmiş her zaman bir yol arkadaşıdır. Ve farkındalık kazandığında, en büyük arzusu vicdan azabından uzak, huzurlu bir “eve” dönüştür. Çünkü eve dönmek, hangi zaman diliminde olursa olsun, insanın en derin özlemidir.
Rüzgârın fırtınadan önceki sesini duymak, zamanın anlamsızlaşmasına engel olur. Yarım kalanları tamamlamak ve gerekeni zamanında yapmak, geleceği anlamlı kılar. Belki de bir gün, harikulade bir anın içine düşeceğimiz o zaman çizgisine ulaşırız.
Kimi için bu yıl bir son, kimi içinse bir başlangıçtır. Ömrümüzden eksilen yılların ardından, yeni yılın neler getireceğini bilemeyiz. Ama doğru yaşarsak, kelebek etkisinin kanatlarında geleceği aydınlatabiliriz.
Tüm umutlarımız ve birliğimizle, ülkemiz için yeniden aydınlanacak bir yıl diliyorum. Geçmişin izlerinden öğrenerek, geleceği sevgi ve umutla karşılayalım. Mutlu yıllar dilerim, sağlıkta ve arzunuzca yaşayacağınız.
Kemalist İlkay

