Toplum

Volkan Dündar’a

(Bir hapşırmadır zaten her doğum günü! Çok yaşa!)

Biliyorum o, böyle şeyleri hiç sevmez. Ama kardeşlik hukukumuza sığınarak ve kendisini kızdırmayı da göze alarak birkaç değinide bulunacağım Volkan Dündar hakkında.

Bir gün Ulu Şair Ruşen Hakkı ile bir şiir etkinliğinin ardından sohbet ederken; “Hayrettin Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne Volkan Dündar diye bir hoca gelmiş. Ben kendisiyle tanıştım, senin de en kısa zamanda tanışmanı isterim…İlk izlenimim; şiir delisi ve edebiyat sevdalısı. Ahmed Arif favori şairlerinden.”

Çok sürmedi bir etkinlik sırasında tanıştırıldık Volkan ağabeyle. Hatta bir grup halinde yemek sırasında yan yana düştüğümüz için sohbet etme olanağı da bulduk. Ben kendisini daha ilk başta çok sevdim. Tam bir beyefendi. Olgun, kibar ve hiçbir şekilde büyüklenmeye girmeyen…. Arkadaşlık ve dostluk ilişkimize zaman kendi tadını katacaktı bu arada. Pişirip, olgunlaştıracaktı. Öyle de oldu.

Bir özel eğitim kurumunda yönetici olduğum sıralardaydı: Bir gün elinde bir kız çocuğu, çıkıp geldi yanıma. ”Bu Çakıl! Benim yeğenim! Sana emanet Hayrettin Hoca!” Bu olayla birlikte ilişkimiz daha da gelişti Volkan ağabeyle. Sohbetlerimiz şiir ve edebiyatın dışına taştı. Etkinliklerde buluşmanın dışına çıktı. Eğitim, toplumsal, sorunlar ve daha pek çok şey çeşitlendirdi sohbetlerimizi.

Derken süreç içinde oğlu Ulaş’la ve kendisi gibi Tıp doktoru eşi Devrim Hanımla da tanışmak varmış. Oğlu Ulaş’a eğitim danışmanlığı yaptım bir süre, derslerinde kolaylaştırıcı olmaya çalıştım. Evlerine gidip gelmeye başladım bu vesileyle. Sofralarında da çok bulundum. Çok nimetlerini yedim. İzmit’ten ayrıldığımda en çok onları özleyeceğimi hiç aklıma gelmemişti.

Volkan ağabey çok erken yaşta emekli olan profesörlerden ama alanında çeşitli hizmetler vermeye devam ediyor. Devrim Hanım hala Kocaeli Tıp Fakültesi’nin değerli hocalarından.

Hayatımdaki bazı kırılmalardan ötürü İzmit’ten ayrılma kararı verdiğimde (2011) vedalaşmak için yanına gitmiştim Volkan ağabeyin. Bir özel sağlık kuruluşunda çalışıyordu. Çok ilginç bir duygu yaşadım yanından ayrılırken. “Gurbete çıkıyorsun ne olur ne olmaz” diyerek bir miktar para sıkıştırdı cebime. Birkaç adım uzaklaşıp kendisine el sallamak için geri döndüğümde ne göreyim; Volkan ağabey ağlıyor. Uzaklara diye çıktığımda bir anam ağlamıştır arkamdan, bir de Volkan ağabey.

30 Ocak 2024’te kanser teşhisi konduğunda durumu Volkan ağabeye bildirdim. Devrim Hanım devreye girdi. Doktor işleri Devrim Hanım sayesinde ayarlanmış oldu. O zorlu sürecin her safhasında bu iki iyi insan yanımda yer aldı. Ameliyatım onların öncülüğünde Kocaeli Tıp Fakültesi’nde gerçekleşti. Sağlığımı onlara borçluyum demek az kalır. Bu arada Devrim Hanımın ameliyat sonrası nekahet dönemini evlerinde geçirmemiz için Zeynep’e ayrı, bana ayrı içten teklifini de asla unutamayız.

Niye mi anlattım bunları. Öylesine işte!

Ha! Bir de Volkan ağabeyin bugün doğum günü. İyi dileklerimi bildirmek istedim kendisine. Bu duygularla doğum gününü kutlayıp sağlık ve sevinçler dilemek istedim. Yüreğimin dağlarından topladığım saygı ve sevgi çiçeklerini yola çıkardım o güzel aile için.

Hayrettin Geçkin

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir