
Türkiye ile İsrail Arasında Geniş Kapsamlı Askeri Anlaşmalar Var!
Bu çok önemli konuyu çok kısa özet olarak sunuyorum.
23 Şubat 1996 tarihinde, Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir, İsrail’de **“Türkiye-İsrail Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşması”**nı imzaladı.
İktidarda, Başbakan Tansu Çiller’in Refah-Yol hükümeti vardı.
İmzalamadan on gün sonra Orgeneral Çevik Bir, Amerika’nın güçlü Yahudi kuruluşu JINSA’ya şu beyanatı verdi:
-
Türkiye, ABD’nin bölgedeki çıkarlarını savunacaktır.
-
Suriye ve İran, Türkiye’nin potansiyel düşmanlarıdır.
-
Özellikle İran, bölgenin en tehlikeli devletidir.
-
Türkiye-İsrail arasındaki askeri işbirliğinin kapsamı giderek genişletilecektir.
-
Türkiye, Rusya’yı da potansiyel düşman olarak algılamaktadır.
16 Nisan 1996 günü, İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Ankara’ya geldi. Hemen ertesi gün, 8 İsrail F-16 uçağı Türk hava sahasında eğitim uçuşu yapıyordu.
Mayıs 1996’da Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, dört günlük bir ziyaret için İsrail’e gitti.
11 Haziran 1996 günü, İsrail Devlet Başkanı Eyzer Weizman, Türkiye’ye resmi ziyarette bulundu.
28 Ağustos 1996 tarihinde, Başbakan Necmettin Erbakan’ın Refah-Yol hükümeti, **“Türkiye-İsrail Savunma İşbirliği Anlaşması”**nı imzaladı.
TBMM’de milletvekilleri, imzalanan bu anlaşmanın içeriğini bilmiyorlardı! Bu durumu sorgulayan soru önergeleri ise cevapsız kaldı!
24-27 Şubat 1997 tarihleri arasında, resmi bir ziyaret için İsrail’e giden Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Kudüs’te Başbakan Benjamin Netanyahu ile görüştü. Görüşme öncesi Karadayı, Netanyahu’ya şöyle dedi:
“Siz de asker olduğunuz için askerler arasındaki diyaloğun ne kadar önemli olduğunu takdir edersiniz.”
28 Şubat 1997 tarihinde yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, Necmettin Erbakan başbakanlıktan uzaklaştırıldı!
Değerli Dostlar,
Buraya kadar anlatılanları toparlayalım:
-
Türkiye-İsrail arasında çok geniş kapsamlı askeri anlaşmalar imzalanmıştır.
-
Bu anlaşmalar iptal edilmemiş olup hâlâ yürürlüktedir!
Şimdi bugüne gelelim:
Medyada, Türkiye ile İsrail arasında bir savaşın kopmak üzere olduğu algısı hızla yayılmaktadır!
Aralarında çok geniş kapsamlı askeri anlaşmalar bulunan iki devlet savaşır mı?
Size ek bir bilgi daha vereyim:
1952 yılından günümüze kadar göreve gelmiş genelkurmay başkanlarının ve yüksek komutanların tümü İsrail yanlısıdır. Bazıları ise yanlı olmanın ötesinde, İsrail sevdalısıdır!
Kısacası, Türkiye ile İsrail arasında bir savaş ihtimali sıfırdır!
Peki, bu savaş çığlıkları ne oluyor?
Anlatayım:
Bazen bir devlet başkanı başka bir devlet başkanına şöyle der:
“Ben sana sözlü olarak saldıracağım! Hakaretler edip meydan okuyacağım! Lütfen alınma, aslında seni ne denli sevdiğimi biliyorsun.”
Diğer devlet başkanı durumu anlar, kabullenir. Çünkü bu sözlü saldırının gerekçesi, saldırıyı yapan başkanın halkına dönük bir algı yaratma operasyonudur.
Diplomaside buna “for domestic consumption” (iç tüketim için) denilmektedir. Türkçe karşılığı ise **“Danışıklı Dövüş”**tür!
Ülke ekonomisinin çok kötüye gidişi, sosyal rahatsızlıkların giderek artışı, AKP’nin bir daha seçim kazanma şansının hızla azalması Recep Tayyip Erdoğan’ı çok huzursuz etmektedir.
Öte yanda, İsrail Başbakanı Netanyahu da halkının giderek büyüyen protestoları karşısında giderek zayıflamaktadır.
İşte, bu koşullar bir Danışıklı Dövüş’e başvurmayı zorunlu kılmıştır!
Netanyahu “Kudüs bizimdir!” diye babalanıyor,
Erdoğan “Biz bin yıldır bu topraklardayız!” diye Netanyahu’ya parmak sallıyor!
Medyanın “yatağa atılmış gazetecilerine” de iş düşüyor:
Basıyorlar yaygarayı:
“İsrail saldırmak üzere! Savaş çok yakın!”
Değerli Dostlar,
Ben bu çok önemli konuyu belgeleriyle, çok ayrıntılı olarak yıllar önce inceledim, “İsrail’in Nükleer Silah Cephaneliği” kitabımda yazdım.
AsyaŞafak Yayınları, bu kitabımın 1. baskısını Nisan 2006’da, 2. baskısını ise Ekim 2012’de yayımladı.
Benim bugün şaşırdığım şudur:
İlk kez 19 yıl önce vermiş olduğum bu çok önemli bilgileri, günümüzde “uzman” olarak yazıp konuşanlar bilmiyor!
Yalnız onlar değil, 46 yıllık gazeteci Can Ataklı gibi isimler de bilmiyor. Hâlâ saatlerce savaş ihtimalleri, savaş sonrası olasılıklar hakkında laf salatası (Erol Bilbilik’in deyimiyle “lafmacun”) yapıyorlar!
Peki, bu duruma sizler ne diyorsunuz?
Yılmaz Dikbaş
19 Eylül 2025, Cuma
0532 233 31 52
