Deneme,  Toplum

Toplumsal Sorumluluktan, Bireyselliğe Kaçış…

İnsanlık tarihinin büyük bir kısmı, ortak hedefler ve toplumsal aidiyet duygusu etrafında şekillendi.

Tarım toplumlarında köyün/köylünün selameti, örf ve adetler, korunması gereken gelenek ve inanışlar; sanayi toplumlarında işçi sınıfı ve kadın hakları, toplumsal ahlak, ortak değerler, dayanışma ve eşit paylaşım, hakların kardeşliği; savaş zamanlarında ise ulusun bekası gibi büyük anlatılar, bireylerin hayat amacını belirleyen çerçevelerdi.

Bilgi toplumunda ise kapıları sonuna kadar açılan, kocaman, internet gibi; Dünya Kütüphaneleri ve kol gücünün yitikliği, maviden beyaza dönüşen sınıfsal renklerimiz…

Artık 21. yüzyılın gerçeği tamamen değişti ve “Biz” yerini “Ben”e bıraktı…

Toplumsal yapılar çözülmeye başladıkça, insanlar da yönlerini içe çevirmektedirler. Devletler, dinî kurumlar, büyük ideolojiler bir dönem bireyin anlam arayışını belirlerken; artık bu rolü kişisel gelişim, içsel yolculuklar, yaşam koçları, mindfulness, yoga ve bireysel kariyer hedefleri üstleniyor.

Bu değişimi/dönüşümü isteyen bizler miydik? Yoksa bizlere dayatılan, gönülsüz kabullenme, tek seçenekli, kapitalist sistemin kırmızı elma şekeri miydi?  

Acaba bu değişim/dönüşüm bir “çürüme” değil, daha çok bir yeniden merkezlenme süreci ya da artık bireyin sadece toplum için değil, kendisi için de yaşamayı öğrenmesi midir? Sizler de böyle mi düşünmektesiniz?..

Bir zamanlar insanlığın en büyük hayali; savaşları sona erdirmek ya da yoksulluğu, sömürüyü bitirmek, emeği en yüce değer kılarak sınırsız bir toplum yaratmaktı. Bugün ise “mental sağlık”, “pasif gelir”, “kişisel markalaşma”, “freelance yaşam” gibi kavramlar bireylerin hayalini süslüyor. Makro idealler mikro mutluluklara dönüşüyor, hatta dönüşmüş durumda.

Bu dönüşümde kaybettiğimiz şey “birlikte başarma” duygusu mu, yoksa “kendini bulma” gücü mü?

Ben hâlâ eski kafalıyım: “Ya hep beraber ya da hiçbirimiz.”

Kadir Veral

Vezirköprü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı müdürü olarak görev yaptım ve 2017 yılında emekli oldum. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık fakültesi mezunuyum. Evli ve iki çocuk babasıyım. İki romanım yayımlandı ve yazmaya devam ediyorum. Motosiklet tutkum var; gezmeyi seviyorum.

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir