-
Ömürler, Anlar Toplamı Ya Da Anların Yitmesi Ve Yokluğudur…!
Görünmezliğinde kazıp, var ederek ömrünü, ruhunu, duygularını… Hasılı, kendini gömerek, küreleyip defterini dürdüğün gayya kuyusundan seni kurtaracak yegâne kişi, yine sensindir… Bilesin ki sen istemedikçe kimse seni oradan ya da kendi içinden çıkarıp…
-
Hayatla Edebiyatını Denk Düşürenlere…
Bir şeyleri değiştirmek için çırpınırsın ve değişmeyen gerçekler sadece yorduğuyla kalır ya hani… O yorgunluk zamanlarında yine edebiyat kurtarıcıdır, bende. Edebiyatı olmasa nasıl katlanırdım, insan yüzlerine?.. Oğuz Atay’ı ortaokulda, Dostoyevski’yi lisede tanımış olmasaydım…
-
Endişe’dir, Endişe…!
İnsan, kendi dipsiz kuyusunu keşfe koyulmaya karar verdiğinde,kendisiyle yüzleşmeye ve… Yanıtsız ya da yanıtından çokça korktuğu soruları sormaya hazır olduğunu hisseder… Ama… Böylesi çok bilinmeyenli bir yolculuğun en zor ve en çetrefilli kısmı,esas…
-
Meçhullerde Yiten’sin…
Savruldun hayatın karanlık kuytularına…Kimi zaman bir an’a sığdın, kimi zaman ömre yayıldın.Yanıldın, yanıldıkça sustun, sustukça içinden haykırdın.Faili meçhul bir suskunluktu seni içine çeken.Tebessümün dondu, gözlerin sisli bir hatıraya dönüştü.Düşlerin soldu, renklerini yitirdi çiçeklerin.Ve…
-
Köye Bahar Gelmiş Mi?
Bugün bayramın birinci günü. Eş, dost, yakınların ziyaret edildiği gün… Bazıları zorunluluktan, bazıları ise içten gelen duygularla yapılan ziyaretler… Artık eskisi kadar bayram ziyaretleri yapmıyorum, hatta telefon görüşmelerini bile azalttım. Sadece aramam gerektiğini…
-
Bir Kişi Ne Kadar Çalışmalı?
Sonunda korktuğum başıma geldi: İki yıldır kör topal geçtiğim fizik dersinden bir yıl bekleyeceğim. Üniversite sınavlarını da kazanmışken bu darbe yaşamımı altüst etti. Duruma en çok babam üzülecek. Evin en büyük çocuğu sıfatıyla…
-
Anlamlı Bir Yaşam Arayışımızda Felsefenin Yeri
Felsefenin yaşamımızın anlamlı bir şekilde yaşanmasına hiç mi katkısı yoktur? İnsan düşüncesi ve eylemlerinin felsefi temellerine eğilerek, üç farklı düşünce biçimi ve bunlara uygun yaşam tarzını incelemek istiyorum: ampirik faydacılık, rasyonalizm ve diyalektik…
-
“Şahane Pazar”
Zzzzzzzzzzzzzzzıt Erenköy! Son 32 yılımı Erenköy’e 2 adım mesafede geçirmiş olmama rağmen şu yukarıdaki sözün özünü/kaynağını bilmem. Oysa bu bana ödev değilse nedir? Ha keza Merdivenköy, de ki 2 adım mesafededir; ama adaklık…
-
Yeni Yılınız Aşk ve Sevgi Dolu Olsun!
Aşkın ömrü, kelebeğinki kadar kısadır. Fakat bu ömür sonsuzlaştırılabilir. Kelebeklerin içinizde sevinç, mutluluk ve heyecan veren, sevinçten yüreğinizi ağzınıza getiren sıcacık uçuşmasıyla; acı veren ve tüm bedeni sıtma tutmuş gibi anlık sarsıntılarla yakan…
-
Sokrates ve Her Şeyi Paylaşan İnsan
Tarihte düşüncenin ve bilgelik arayışının sembolü haline gelen Sokrates, toplumu ilgilendiren bir olay karşısında sorgulayıcı bir tavır takınırdı. O, gerçek bilginin yalnızca sürekli sorgulamadan doğabileceğine inanıyordu. Öyle ki Sokrates, “Sorgulanmamış bir hayat yaşanmaya…
-
İnsan Zincire Vurulmuştur
İnsanlık, özgür doğmasına rağmen hayat yolculuğunda görünmez zincirlerle bağlanır. Bu zincirler, yalnızca fiziksel değil; düşüncelerimize, duygularımıza ve toplumsal yapımıza sinmiş sınırlamalardır. Jean-Jacques Rousseau’nun ifade ettiği gibi, “İnsan özgür doğar, ama her yerde zincire…
-
İç Sesle Hesaplaşma
Deli edecek bu adam beni! Gel, gidip Küçüksu’da bir çay içelim, dedim. “Ne gerek var, evde çay yok mu? Bir bardak çay kaç para biliyor musun?” dedi.İçeceğin bir bardak çayın hesabını yapıyorsun. Ne…
-
“Öğretmenim Bir Bakar Mısın?”
“Öğrencinin zihnine girmek isteyen öğretmen, önce öğrencinin gönlüne girmeyi başarmalıdır.” “Değer veren, halden anlar. Halden anlayanla gönül bağı kurulur. Gönül bağı kurduğunu seversin ve ondan öğrenmeye açık hale gelirsin. İşte öğretmenin gücünün sırrı.”…
-
Öder, En Ağırından Diyeti…
Sanır mısın ki zaman,Don misali, hep durgun akan bir nehirdir?Böyle düşünenlerin hayal-i sükut ve hüsran dolu öykülerinde,Kanıtlanmıştır ki:Zaman, dinamik devinimiyle başlı başına bir enerjidir. Oldum olası, hep hareketli,Her hâlükârda hayatı yönlendirip kendine tabi…
-
Yaşamın Isısı ve Ölümün Soğukluğu
Vücut Isısının Felsefi ve Bilimsel Yansımaları Vücut sıcaklığımız, içsel dengeyi ve çevremizle uyum sağlama becerimizi temsil eden bir unsurdur. İçimizde süregelen biyokimyasal süreçler, bizi hayata bağlayan ince bir iplik gibi işler. Bu iplik…
-
Yorgun Demokrat
En güzel duygularla çıktılar yola. Hep daha güzel bir dünyada yaşamak, yaşatmak için. Ne savaş, ne sömürü ne de yoksulluk olmasın diye. En yüce değer emektir diye. Meydanlarda, okullarda, fabrikalarda, sokaklarda, gençliklerinin en…
-
Cerrattepe’den Kaz Dağları’na Cengiz Holding Gerçeği
Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan, Çanakkale Belediyesi Kültür Merkezi’nde yaptığı konuşmada doğa kırımlarına karşı nasıl durulması gerektiğine ilişkin çok çarpıcı şeyler anlattı bugün. Sürekli mücadele içinde olan birisinin, bir doğa aktivistinin biraz…
-
Gizemli Bumeranglarıyla, Geçmiştir İç İçe
Duyarsa yürek, açılır gönül gözü; Kanatlanır duygular, duru görüyle taçlanır ruh. Duru görüyle taçlanır, ruh! Bu hâliyle, daha güçlü, inançla, umutla bağlanır ömür hayata. Zorda güçlü, sevgide cömert, hoşgörülü. Doğası gereği ketumdur, sırdaş;…
-
İplerin Dansı
Ailemizin Sevgiyle Örülü Hikâyesi Ne zaman ananemlere gitsem, ilk çocukluk anılarımda ellerime tutuşturulan ipler canlanırdı. O küçük kollarımın gücü yetmezken bile, parmaklarım uyuşarak o büyülü ipliklerin dünyasında kaybolurdum. Tanıdığım her kadın, ellerinde iplerle…
-
Kül Yaşantılar
Gel, konuşalım. Hal hatır soralım evvelini. Hesapları bir kenara bırakıp açalım içimizdeki bohçaları; dertler dökülsün, geri dolmasın bir daha. Dağ taş sevdayla tutuşsun; kurumuş dallar çiçek açsın. Toprağa dokunan yaprak, solmak korkusuyla ağlamasın.…
-
Bayramdan Bayrama
Giriş: Heyecandan içim içimi yiyor. Gece boyunca, ninemin uyanmaması için kımıldanmadan yattım. Yaşlı kadıncağız, gene bayram öncesi aynı işkenceyi çekip çevresine de çektirdi. Kurban Bayramı’nda koyunlar gibi kınalanır, cılız gövdesini güçlükle taşıyan bacaklarıyla…
-
PİSkevit Islandı!
Çocukluğumuzun en kıymetli ödülü iki bisküvi arası bir lokumdu. En yakın arkadaşım Rahmi’nin babası köyün bakkalıydı. Rahmi, kırmızı yanakları, bembeyaz dişleri ile sürekli gülümseyen bir çocuktu. Tıpkı bizim hayallerimiz gibi… Sabahları bakkalı…
-
Sevdiğimde
Sevdiğimi tam sevdimHilem hurdam yok benimO sebepten hainimHırlayanım çok benim Her tarafım yol olduDağım taşım kalmadıKışım bile hor olduBaşta karım kalmadı Söküldüm dikilmezimDöküldüm ekilmezimGörünür bilinmezimYar dedim de el oldu Yakıldım külüm nerdeAptal gözünde…
-
Şiirsiler
“Lodoslu kentin sokaklarındaYağarken kar umarsızcaBir gül koncasındaKanadı şiir” (S.15) Teması ne olursa olsun, bir şiir önce şiir olmalı. Ne yana çarparsa çarpsın şiire düşmeli söz. Bir şeyi anlatma, aktarma ve kanıtlama çabası şiirin…
-
Unutulmamalı Ki…
Unutmamalı ki, hayat her zaman keyfimizin kahyası, Yahya olmaz…Marifet o ki,Hayatı sadece kahya Yahya’lığında değil,Pabuçlarımıza çakıl kaçıran Cabbar’lığında da sevebilmeliyiz, sevebilmeli…Nasıl insanların ceplerinde de yüzleri varsa, hatta çoksa,Hayat da, an gelip bize görünen…
-
Nevin Aker’i Sonsuzluğa Uğurlarken
Bugün, Gündem Arşivi ailesi olarak, yalnızca değerli bir kalemi değil, bir ablayı, bir dostu ve ilham kaynağımızı kaybetmenin tarifsiz acısıyla kalem tutuyorum. Nevin ablamın kalemi, sadece yazı yazmazdı; kelimeleri yürekten damlardı, düşünceleri umutla…
-
Uyumadım İşte…!
Ben yazmayı pek beceremem, dünya güzeli,Geceler beni kovalarken gelir aklıma birkaç kelime,Onu da sabahın yalnızlığında adını sayıklayarak noktalarım!Sabah vakti zil çalınca, söverek ayrılırım gecenin zalimliğinden. Sonra kızarsın, “Niye uyumadın?” diye,Uyumadım işte… Yağmurlar yüreğimde…
-
Acımın Ağrımın Lirik Potkalı
“Güllerin bedeninden dikenlerini teker teker koparırsan, kopardığın yerler teker teker kanar.” diyordu Turgut Uyar. Duyarlılığımızın, duygusallığımızın, çaresizliğimizin kanayan yerlerinden bakıyorum. Kırmızıya uzanıyorum o kanayan noktalardan, sabahın saçlarına geceden bir tutam takıp günün bu…
-
Öylesine Bir Öykü
Oturmuş düşünüyordum. İşte tam burada. Bu taşın üstünde. Dünyaya doğru sarkıtmıştım ayaklarımı. Asi ve aksiliğimi seyrediyordum bir yandan da. Dağlardan mı kopup gelmişti, sular mı, rüzgârlar mı kapıp getirmişti, yoksa masallardan kovulmuş da…
-
Öteki
(Van notlarımdan.) Ulaşım konusunda henüz acemiyim, bu yüzden kızım beni merkezde bırakıyor ve ne zaman istersem gelip alıyor. Onu beklerken yorgun ayaklarımı dinlendirmek için kaldırım kenarına dizilmiş taburelerden birine oturdum. O anda göz…
-
Bir Eski Şarkı
Ne zaman onunla kırlara çıksakyağmur çiçeklerine gebe kalırdı bulutlar,yamaçlar yeşile yuvarlardı kendini.Savaş gemilerini yüzen çocuk bahçelerinedönüştürme oyunu oynardıkonunla bütün gün,ne çılgınlık. Yanlışlıkla yanağım yanağına değerdi,suç benimdi der, avuturdu beni,ve hep yanlışlıklayanağım yanağına…
-
+18 Olduk
Ve dostlar…Demek 1 sene daha geçti…Sel misin, çığ mısın, heyelan mısın? Önüne alarak büyüyerek yuvarlanıyorsun.Kaçak dövüşen ZAMAN… “Zaman armutları olgunlaştırır…”PEYAMİ SAFA 53’ümde bir armutum artık.Hiçbir şeyi zamana bırakacak vaktim yok artık… “Güzel saklanan…
-
Kendime Mektup (2)
Ne keyifle okuduğum şiirler ezberimde, ne de bağıra çağıra söylediğim şarkıların sözleri.Dalgın gözlerle yürüdüğüm caddelerde kayboluyorum.Sonsuz bir inatla sarıldığım radyodan gelen o harika melodilerin de tadı yok.Peki ya o yağmurda iliklerime kadar ıslanma…
-
Duygular Şelale
“Nesini söyleyeyim canım efendim,Gayri düzen tutmaz telimiz bizim,Arzuhal eylesem deftere sığmaz,Omuzdan kesilmiş başımız bizim…”Şarkışlalı Serdari 200 yıl önce yazılmış bu sözler günümüze de cuk oturmuyor mu? Düzeni bozanlar öyle bozdular ki, artık düzen…
-
Hayrettin Dostuma!
Gündem Arşivi’ndeki 8 Eylül 2024 tarihli Devran adındaki bu çok taze makaleyi ben yazamam.Hayrettin Geçkin gibi yurtsever, toplumcu ve bu topluma ve insanlığa dair ne varsa onlara duyarlı şairler yazabilir.Bu da benim tepkim,…
-
Devran’a
Sayın Hayrettin Geçkin’in bana bugün yazmış olduğu mektubu olan Devran yazısını okuduktan sonra, bu yazıya göz atmanızın sizin için yazımın daha anlaşılır olacağına inanıyorum. Hayrettin abiciğim, Ne diyebilirim ki? Her şeyin böylesine ağır…
-
Eleştirmek / Geliştirmek / Yol Göstermek
Yazının başlığında yer alan üç ifadenin de eş anlamlı olduklarını düşünüyorum. Gerilere giderek bu söylediğime birtakım dayanaklar getirmem gerek: Eğitimin her kademesinde — ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite — öğretmenlik yaptım. En zevkli…
-
1 Eylül Dünya Barış Günü ve Güvercinler
1 Eylül Dünya Barış Günü kutlu olsun ve “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” şiarının gerçekleşmesi için bir umut ışığı olsun! Dünya Barış Günü’nde, kimsenin açlık çekmediği, kimsenin güvercin tedirginliği hissetmediği, kadın cinayetlerinin ve çocuk…
-
Öttürür Zurnasını, Hayat…
“- An gelir, nefesin, sesin, edilen kısacık bir kelamın, kocaman bir duygu çıkını olup çıkarak ömürlere mal olduğu an… Bağrında, gamla sevincin et tırnak olup iç içe geçerek yaşandığı an… Sesin, sözün ve…
-
Gecenin Derinlerinden Kıyıya
Ve sen diyorum, Seni hissediyorum, Seni tam şuramda, Dostluk adına, Bir merhaba. Mesafeler bin yıl, Yakınlığın Bir karış kadar. Adım atmaya takatim yok, Ama düşlerim mavi. Koşuyorum bulutlar üstünde, Günlerce hiç yorulmuyorum. Ve…
-
Karanlık Gündüze, Hazır Ol, Hazır…!
“Sadece suların ve mağaraların değil, insanın da derinleri, karanlık ve muammalıdır…!” O ki, insan denen yırtıcıdır, karanlık gündüzün yaratıcısı da… İnsanı, hayatları, ömürleri yutan derin karanlıkları da var eden, insan denen yırtıcılardır… İnsan…
-
Anıları Sağarken
Senin adını ben seçtim, oğlum; anneni kandırdım, nüfus memuruyla savaştım. Babam da, onun babası da çocuklarına isim koydular, ama kavgasız, didişmesiz. Hoca çocuğunun adını kulağına okurken, babam kasıntıyla ellerini göğsünde kavuşturmuş, gözleri gururdan…
-
Yittiğinin Resmidir…
Bırak hayata dair ayrıntıları etraflıca kavrayıp, farkındalıkla gereğini yapmayı ve idrak duruluğunda huzuru kulaçlamayı…Daha pek çok ayrıntıyla, teferruatla, ıvır zıvırı yerine getirmeyi…Kendinden eminlikle…Durduk yerde, dahası, önlenemezlikte…Kendi üstüne üstüne devrilmeler de…Hayatın tarifsiz yüklerinin altında…
-
İlk Edebi Mektubum
Gecikmiş Bir Mektup Saygıdeğer Hayrettin Bey’e, Bu satırları yazarken, kaleminizden dökülen her kelimenin ağırlığını yüreğimde hissediyorum. Acının ve hüznün ince dokusuyla örülmüş yazılarınız, ruhumuzun derinliklerine uzanan bir yolculuk sunuyor. Satırlarınızda kaybedilmiş zamanın, yitirilen…
-
Penceremden
Güneye bakıyor pencerem, çiçeklerle donanmış. Çoğunun adını bilmem. Karım da bilmez ama sevgiyle büyütüyor onları. Pencere benim, çiçekler onun. Sularken konuşur, tozlarını alırken okşar. Evin içi bahçeye döndü. Günün birinde kaldırıp hepsini atacağını…
-
Güzel Günler Düşleriydi Bizi Gerçek Kılan
Birimizin zar zor edinebildiği kitabı otuzumuzun kırkımızın dönerli şekilde okuduğu gençlik yılları. Dünyaya karşıydık, dünyadan yanaydık. Yalansız, yasaksız olsun istiyorduk her şey. Sömürüsüz bir dünya seyrediyorduk adeta birbirimizin bakışlarında. Yeniden kuracaktık dünyayı. Yurtseverlik,…
-
Gelince Bir Daha Sana At Kestaneleri Getireceğim
Sanki şu ağacın memesiyim, sağılınca ilk ağlayan ben oluyorum. İlk kırılan mermer benim, dağ yolunda unutulan ilk iklim benim. Gelince sana at kestaneleri getireceğim. Üstümde yağmurlu bir çocuğun burnu üşüyor şimdi. İki kent…
-
Biz Olmadan
Komşuların bebesi olanda, “Leylek bebek getirmiş” derlerdi hep birlikte sevinirdik. Acılar, sevinçler ortakmış ben değilmiş biz imiş herkes… Nereden bilelim. Köye tanış da gelse yâd da gelse, herkes hoş geldin eder, hal hatır…
-
Geçmiş…
Boynuz, kulağı… Çırak, ustayı geçmiş… İş, işten… İnsanlığın, zamanı ve tavı geçmiş… Zamanlar geçmiş… Kötülük ve sevgisizlik, diz boyunu… İçsel yalnızlıklar, insanın ve insanlığın önüne geçmiş… Yutmalara durmuş, iyiyi, kötü, sevdayı, zulüm… Aşkı,…
-
Benimle Gelirsen Giderim
Müvezzin Caddesine Seranat…Her geçen gün daha da büyüyen yalnızlıkta soluk alıp-verirken ilkbaharla birlikte önce kırlangıçlar geldi balkona. Aha! dedim, AŞK yolda… Kış uykusundan uyanmanın zamanı geldi, diye düşünürken kapının zili uzun uzun çaldı…Mayısın…