
“Meydanlarda Beni Alkışlıyorsunuz, Sandık Başına Gidince…”
Bu yazımda sizlere 1950-1960 sürecinde ünlenmiş, halkın sevgilisi olmuş bir siyasetçiyi, Osman BÖLÜKBAŞI’nı anlatacağım.
Neden böyle bir seçim yaptığımı birazdan görecek ve ilginiz artacaktır.
Bölükbaşı’nı kısaca tanıyalım:
-
1913 Kırşehir’de doğdu, 6 Şubat 2002 Ankara’da öldü.
-
İstanbul Erkek Lisesi’nden sonra üniversite eğitimi için Fransa’ya gitti. 1937’de Nancy Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü’nü bitirdi.
-
Yurda döndükten sonra liselerde öğretmenlik yaptı.
-
1946 yılında girdiği Demokrat Parti’den 1947 yılında ayrıldı.
-
1948: Millet Partisi kurucuları arasında yer aldı.
-
1950: Kırşehir’den milletvekili seçildi.
-
1954 genel seçimlerinde Kırşehir’de yüzde 44 oy alarak yeniden milletvekili seçilince, DP iktidarının başbakanı Adnan Menderes, Kırşehir’i ilçe yaptı!
-
Haziran 1957’de Kırşehir yeniden il yapıldı!
-
Bölükbaşı, Temmuz 1957’de TBMM’ye hakaretten tutuklanıp hapse atıldı.
-
Ekim 1957 genel seçimlerinde Cumhuriyet Millet Partisi’nden seçilen 4 milletvekilinden birisi oldu. Milletvekili yeminini hapishanede mahkûmların önünde yaptı.
-
1958’de Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) Genel Başkanı oldu.
-
1959’da dokunulmazlığı kaldırılıp tutuklandı, 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
-
Haziran 1962’de CKMP, İsmet İnönü’nün kurduğu koalisyon hükümetine katılınca partiden ayrıldı.
-
9 Eylül 1974’te aktif siyasetten çekildi.
Değerli Dostlar,
Osman Bölükbaşı kişilikli, ilkeli ve erdemli bir siyasetçiydi.
Çok iyi bir hatip, yani konuşmacıydı. Bir mitingde sekiz saat konuşarak rekor kırmıştı!
Kürsüye çıkınca meydanlar dolup taşıyordu.
Halkımız Bölükbaşı’na “Anadolu Fırtınası” adını takmıştı.
Değerli Dostlar,
Osman Bölükbaşı’nın her mitingi müthiş kalabalık, olağanüstü coşkulu geçerdi.
Ama milletvekili genel seçimlerine sıra geldiğinde, sandık ortaya konulduğunda, Bölükbaşı sadece Kırşehir’de seçimi kazanır, Türkiye’nin diğer illerinden hiçbirinde seçim kazanamazdı! Bu durumda Bölükbaşı’nın partisinin bir gün iktidar olma şansı hiç yoktu!
Bu acı gerçeği gören Osman Bölükbaşı şöyle diyordu:
“Bu halk meydanlarda dinler, sandıkta konuşur!”
Bir keresinde halka şöyle yakınmıştı:
“Meydanlarda veriminiz bol. Burada aşka gelip beni alkışlıyorsunuz, sandık başına gidince şeytana sarılıyorsunuz!”
Değerli Dostlar,
İşte, Anadolu Fırtınası Osman Bölükbaşı’nın bu sözlerini anımsadım ve günümüz Türkiye’sinde siyasi fotoğrafa bir de Bölükbaşı’nın yorumlarıyla baktım.
Ana muhalefet partisi CHP’nin iddialarına göre:
-
16 milyon emekli sefalet içinde!
-
10 milyon işsiz sürünüyor!
-
15 milyon asgari ücretli işçi açlık sınırında!
-
4 milyon devlet memuru yoksul!
-
Çiftçi ve esnaf perişan!
-
Öğrenciler parasız, pulsuz ve barınaksız parklarda!
Bu iddiaları dile getiren CHP, 14 ilde ve İstanbul’un ilçelerinde mitingler —onlara göre miting değil— eylemler düzenledi.
Bu mitinglere milyonlar, yüz binler katıldı.
Hiç kuşkusuz bu mitingler muhteşemdi, görkemliydi, halk müthiş coşkuluydu.
Ve bu mitingler sonrası tüm anket firmaları anket yaptılar, halka sordular:
“Bu pazar günü genel seçim olsa, oyunuzu hangi partiye verirsiniz?”
CHP’nin yukarıda sıraladığım iddialarına ve yaptığı muhteşem mitinglere bakıp nasıl bir sonuç beklerdiniz?
CHP’nin en az 10-15 puan AKP’nin önünde olmasını beklerdiniz!
Aslında CHP’nin uzak ara önde olmasını beklemez miydiniz?
Ama hiçbir ankette öyle bir sonuç çıkmadı!
CHP’nin kendi yaptırdığı anketlerde bile CHP, sadece 3-4 puan önde!
Lütfen şunu dikkate alınız: En doğru, en güvenilir, en bilimsel anketlerde bile yüzde 2 yanılma payı vardır!
Bu nedenle, bazı anketlerde CHP 3-4 puan önde gözüküyorsa bu aslında yüzde 2 olabilir demektir!
Gerçekçi olalım: Anketlere göre CHP-AKP at başı!
İşte tam da burada ben Osman Bölükbaşı’nın sözlerini anımsadım:
“Bu halk meydanlarda dinler, sandıkta konuşur!”
Benim diyeceğim şudur: CHP’nin aklı başında yöneticileri durumu ciddiyetle değerlendirmelidir!
Değerli Dostlar,
Osman Bölükbaşı görüşlerini her ortamda olduğu gibi hiç sakınmadan dile getirirdi.
Eleştiri yaparken bile çok nazik, efendiydi; asla hakaret etmezdi.
Mitinglerde fıkralar da anlatıp halkı güldürmesini bilirdi.
Sizlere Bölükbaşı’nın üç fıkrasını sunuyorum:
“Yüzünde göz izi yok sanarak siyaset denilen Leyla’ya gönül verdim.
Sonradan anladım ki, benden önce 40 bin kişinin nikâhından geçmiş!”
Kızı Hürriyet doğduğunda Bölükbaşı hapishanedeymiş.
Bölükbaşı koğuştaki arkadaşlarına müjdeyi verirken:
“Hürriyet dünyaya geldi,” demiş. “İnşallah Türkiye’ye de gelir!”
Türkiye siyasetinin iki ana rakibi, Osman Bölükbaşı ve İsmet İnönü, aynı uçakta gidiyormuş.
Torunu, İnönü’ye sormuş, elindeki parayı gösterip:
“Bunu aşağıya atsam ne olur, dede?”
Paşa’dan önce Bölükbaşı atlamış lafın üstüne:
“Parayı atsan, bulan birisi sevinir. Dedeni at ki, bütün millet sevinsin!”
Yılmaz Dikbaş
25 Temmuz 2025, Cuma
0532 233 31 52
Bunu paylaş:
- Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) Facebook
- X'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) X
- Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) LinkedIn
- Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) Tumblr
- Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) Pinterest
- Nextdoor'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) Nextdoor
- Bluesky'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) Bluesky


Bunları da beğenebilirsiniz

Sözü Kesilenlerin Sözü Deyince, YAŞAR KEMAL
10 Şubat 2022
Kazım (Dirik) Paşa
5 Şubat 2022