Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Toplum

 Köye Bahar Gelmiş Mi?

Bugün bayramın birinci günü. Eş, dost, yakınların ziyaret edildiği gün… Bazıları zorunluluktan, bazıları ise içten gelen duygularla yapılan ziyaretler…

Artık eskisi kadar bayram ziyaretleri yapmıyorum, hatta telefon görüşmelerini bile azalttım. Sadece aramam gerektiğini düşündüğüm kişileri rehberden seçerek arıyorum. Mesaj atmak zaten hiçbir zaman tercih ettiğim bir durum olmadı. Sanırım yaş ilerledikçe anlam ve değerler de gözden geçiriliyor…

Bayramlarda olmazsa olmaz olan ve hiç değişmeyecek sandığım köyüme, bayram ziyaretlerini yapmak için onca yolu gitmekti.

Oldum olası sevmedim ben bayramları, hele köye gitmeyi…

Bu bayram köyüme gitmedim. Öyle, evimde sıradan bir gün olarak geçirmeyi seçtim. “İyi ki de öyle yapmışım.” dediğim bir günü tamamlamak üzereydim ki, gelen bir telefonla her şey değişiverdi.

Çocukluğu köyde geçmiş olanların anıları arasında olmazsa olmazların en belirgin ortak özelliği; sanırım bir araya gelinip ev ev gezerek şeker toplamak, biriken bayram paralarıyla köy bakkalından annem, babam, ağabeyim ya da eve gelen bir misafirin isteği olarak ıkına sıkıla alınan bir paket sigara ile hep birlikte köyün en tepesine çıkarak, peş peşe paketin dibini görene kadar hepsini tüttürmek… Yani en azından biz öyle yapardık.

Telefon görüşmesini sonlandırdıktan sonra üzerimi giyip çıktım. Sokak ve caddeler, olması gerektiği gibi araç ve insanlarla doluydu. Benim ne düşündüğüm, ne hissettiğim kimin umurundaydı ki! Gerçi kim bilir, bu duyguyu ben de kaç insana yaşatmıştım…

Öyle oluyor, bizzat yaşadığım için yazıyorum. Dokunmadan geçiyoruz acı ve sevinçlere. Ya bulaşırsa diye!

Zor da olsa 308 numaralı odayı buldum. Kapıyı çalıp içeriye girdim. Öylece yatıyordu Recep. Yüzünde maske, üzerinde boynuna kadar çekilmiş nevresim ve kapalı gözler… Usulca “Geçmiş olsun.” dedim. Eşinin dudaklarından bir sözcük duymayı beklerken, sadece kapanıp açılan gözlerle yetindim.

Sıradan bir iki cümleyle başlayan hastane odası sohbeti ve gelmesi beklenen ölüm saatinin acımasızlığı sırasında “Köye bahar gelmiş mi?” sözcükleriyle donuverdim…

Diyemedim. “Ben bu bayram köye gitmedim Recep.” diyemedim…

Kadir Veral

Vezirköprü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı müdürü olarak görev yaptım ve 2017 yılında emekli oldum. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık fakültesi mezunuyum. Evli ve iki çocuk babasıyım. İki romanım yayımlandı ve yazmaya devam ediyorum. Motosiklet tutkum var; gezmeyi seviyorum.

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir