
Etik Sorunu
Ülkemizde siyaset tüm başıbozukluğuyla ve etik değerlerden yoksun olarak sürmektedir. Siyasi partiler, ülke için neler yapılması gerektiğini bir yana bırakarak, birbirlerine karşılıklı söz yetiştirme yarışına girmektedirler. Ülkemizin en önemli sorunlarından olan eğitim yozlaştırılarak, sürekli göz ardı edilmiş, düşünmeyen ve sorgulamayan kuşaklarla her şeye, herkese biat eden bir toplum yaratılmıştır. Bunun sonuçlarını günümüzde yaşamaktayız.
CHP Aydın Anakent Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, 14 Ağustos günü, AKP’nin kuruluş yıl dönümünde partisinden istifa ederek AKP’ye katıldı. 2002 ve 2007 genel seçimlerinde CHP Aydın milletvekili seçilen Özlem Çerçioğlu, 2009, 2014, 2019 ve 2023 yıllarında CHP’den Aydın Anakent Belediye Başkanı seçildi. Özlem Çerçioğlu’nun, 23 yıldır CHP’ye verilen oylarla ve AKP’ye yönelik tepki oylarıyla seçildiği ortadayken, AKP’ye geçmesi seçmenlerine ihanet anlamındadır ve etik olarak kabul edilemez.
Hakkındaki bazı yolsuzluk iddiaları üzerinden, “ya AKP’ye katılırsın ya da hapishaneye girersin” anlamına gelecek sözlerle tehdit edildiği şeklindeki açıklamalar doğruysa, buna ahlaksızlık ve alçaklık denir. Böyle bir tehdit üzerine AKP’ye geçmek etik değerlerle açıklanamaz. Zaten siyaset, böyleleri yüzünden kirlenmiş ve soysuzlaşmıştır.
Kısa bir süre önce Özlem Çerçioğlu’nu kendi partilerindeyken överek göğe çıkaranlar, şimdi AKP’ye geçince yerden yere vuruyor. Özlem Çerçioğlu da eğer diğer belediye başkanları gibi tutuklansaydı, CHP seçmeni tarafından kahraman ilan edilecekti. Ama AKP’ye geçince hakaretin odağında yer aldı. İşte asıl sorun buradadır: Kirli bizden olunca sorun yok, AKP’ye geçince hakaret diz boyu.
17 ay önce birçok kişinin karşı çıkmasına karşın, öve öve dördüncü kez belediye başkanlığına aday gösterilen bir aday için söylenenler hoş değildir. Tüm üyelerin katılımıyla, yargıç denetiminde ön seçim yapılmadan, yönetim kadrosu adayları istendiği gibi belirledi ve bugün sonuç ortadadır. Sorun sadece Çerçioğlu değil, daha başkaları da var. Benzer şekilde milletvekilleri de aynı durumda. Partide yönetim kadrosu sorumluluk almıyor, “Nasılsa seçmenin belleği zayıftır, unutur” diye düşünülüyor. İvedi olarak Aydın’da miting yapıp, bütün sorumluluğu Çerçioğlu’nun üstüne yüklemek, en basit deyimiyle toplumu kandırmaktır.
Demokrasinin gereği olarak kişileri belirli görevlere en çok iki dönem seçmek gerekir. 4-5-6 dönem milletvekilliği, belediye başkanlığı yapanlarla her zaman doğru işlere imza atılamaz. Bunun yanında, transfer için de etik yasalar getirilmelidir. Kendi partisine gelince alkışlanan, istifa edince hakaret edilen bu sistem, utanç verici bir hal almıştır.
Adayların ideolojilerine bakmadan, “oy getirir” aldatmacasıyla transfer etmek sorunun başında gelmektedir. İdeolojisi ve siyasi ilkeleri CHP ile uyuşmayanları bir yerlerde seçtirmek yanlıştır. Partinin üyeleri, tüzük gereği parti programındaki temel ilkeleri ve ideolojiyi savunmakla yükümlüdür. Bundan farklı ilkeleri savunanların partide olmamaları gerekir.
Kısaca, CHP ideolojisine ve kurucu değerlerine sahip çıkanlar dışlanırken, CHP’nin ilkeleriyle ve ideolojisiyle ilgisi olmayan kişiler milletvekili, belediye başkanı gibi görevlere getirilmiştir. Bugün dinciyi, bölücüyü, liberali, ikinci cumhuriyetçileri Atatürk’ün kurduğu CHP’ye almak, partiyi kuruluş ilkelerinden saptırmaktadır. Bu yüzden seçmenlerin %80’i dikkate alınmayarak, “barış istiyoruz” söylemleriyle “terörsüz Türkiye” masalı için kurulan komisyona girilmiştir.
AKP’nin ülkemize vereceği hiçbir artı değer yoktur. Kuruluş ayarlarının dışına çıkan CHP yönetimi, bir an önce kendini toparlayarak, ülkenin gerçek ve çözüm bekleyen sorunlarına odaklanmalıdır. Toplumu, yurtseverlik temelinde ve Kemalist devrimlerle buluşturan bir CHP’nin, ülkemizi aydınlığa taşıma olasılığı diğer partilerden yüksektir.
Suay Karaman
Azim ve Karar, 25 Ağustos 2025
