Şiir
-
İnsan İnsana Hasret
Dönüp bakıverdim dünyaya.Sonra… O ne?Ne o? Pişman oldum, döndüm.Birbirini katledenler…Silah satanlar binbir hileyle…Bomba yağdıranlar… Çocuklar… kadınlar…Dilim varmıyor söylemeye…Çarpan, omuz atan,çalım atanlar…Karşı koyanlar birbirine.Tabutları sırtlayanlar,omuz verenler… Şefkatli bir yüreğin uzatacağılokmaları gözleyencanlarımız, dostlarımız…Domuzlar indi kentlerin…
-
Önce İnsanım, Beraberinde Kadın…
Dokunmayın gonca ömrüme, çiçek güzelliğime…Ellemeyin, elleşip, ilişip kirletmeyin..!Talan etmeyin yürek sevinçlerimi, umutlarımı, düşlerimi…Gönlümde ve koynumda yarına ve sevgiye dairToplayıp biriktirdiğimCıncık cıncık yıldız güzelliklerimi çalmayın… Telim, tülüm, duvağım, gelinliğim,Muradım…Kutsallarım kirlenmesin karanlık, kanlı ve kirli…
-
Yuh Olsun Size, Yuh!
YUH OLSUN SİZE, YUH!ERİM ERİM ERİYESİCELER… Bebeliğimde çileye, derde, gama doğmuşsam bu benim yazgım mı?Deyin bana… Kader diye kederi reva görüp, çileyi bana, hüznü bana…Horlanmışlığı bana dayatmışlığınızda çaldınız bahar ömrümde umutlarımı,Talan ettiniz, talan……
-
Dağlara Çıkan Piyano
Bu kitap;piyanosunu dağlara çıkaranın,piyanoları çığlık çığlığa dağlara çağıran kurdun, kuşun, ormanın,el ele tutuşup, cesaretle “ağaçlar yurdumuz” diyenlerin,çığlığı duyan canın, Fazıl’ın, piyanosunun,piyanonun tuşlarına doluşan kuşların,kuşların çağrısına uyan tanrıçaların,arıların şarkılarını bir çekişte ezberleyenlerin,bir ırmak gibi…
-
Aşk: Zenginlik / Aşksızlık: Hicran
AŞK: ZENGİNLİKAŞKSIZLIK: ZİYAN, YOKSUNLUK, HÜZÜN VE HİCRANDIR; HİCRAN… Sevgi bir duraktır;Yürekse tünek kurulan otağ…Sevda, o otağda dal budak salan,Çiçeğe duran, meyveye duran aşktır. Aşk—iki ömrün,Tek bir ömürde tezahürüne kapı aralayan,Bir yol, bir süreç…
-
“Yaram Derine Düştü” Üzerine Ek Birkaç Şey
bir kuşa kaptırdımkalbimin bir ucunukuş uçtu gittiuzaklara / ta uzaklaraüstüne bomba yağan ülkelereşehirlerekasabalaraköyleretuhaf şeykalbimin bende kalan ucuylabir gökkuşağı kuruldu aramızdaoradaki çocuklarla Merhaba! Ben bu toprakların soyundanım. Dirence karışmışım gözelerde. Aşk gezer, şiir söylerim.…
-
İyilik ve Kötülük
iyilik ve kötülük(iyi ve kötü değil, ipoteklidir onlar, sahiplidir) iyi görünmez faydaya, (de ki: ruh)kötü ise görünür faydaya teşne? değil mi? (şey/et/cisim) iyiliği, batıniye kast edip,basitçe iyi hissiyat diye anlamlandırmak yerli olur,kötülüğü de…
-
Meçhullerde Yiten’sin…
Savruldun hayatın karanlık kuytularına…Kimi zaman bir an’a sığdın, kimi zaman ömre yayıldın.Yanıldın, yanıldıkça sustun, sustukça içinden haykırdın.Faili meçhul bir suskunluktu seni içine çeken.Tebessümün dondu, gözlerin sisli bir hatıraya dönüştü.Düşlerin soldu, renklerini yitirdi çiçeklerin.Ve…
-
İstanbul’da / O Büyük Meydanda
ayağını her değiştirdiğinde binlercesi ezilirmiştoplanıp aralarında bir çözüm aramış karıncalar bu işeve sarmışlar her bir yanını devincanından bezdirmişler söze bu öyküyle girdi öğrencimaşktan ve ateştendi sözlerigül hızıyla yayıldı duyarlıklarımatelefondaki o sesisyan, devrim, özgürlük…
-
Dünya Şiir Günü
21 Mart Dünya Şiir Günü Çanakkale’de, Türkiye Yazarlar Sendikası Çanakkale Temsilciği tarafından çok sayıda şiir severin katılımıyla kutlandı. Etkinliğin açılışında kısa bir konuşma yaparak şunları söyledim: Eğer şiir okuyacak olsaydım, ülkemizin içinde bulunduğu…
-
Dünya Şiir Günü Armağanım
SOLAN BİR MEVSİMDEN rüzgâr düşmüş alnınıza sim’den bir su akşamı aşk bakışınız şiirler çarpışır yağmurdan atlarla böyle rengi masal bir şehir akşamlarınız bu yer şimdi “güller arasında ben’siz” şarkılar, belli ki mevsiminiz hâlâ…
-
Can Evimsin… Can Evim…!
Yaktım resimlerini…Sildim yazdıklarımı…Mühürledim yüreğime duygularımı… Yırttım mektuplarını…Ama yine de atamadım seni içimden, aklımdan…Para etmedi hiçbiri…Söz geçiremediğim kalbimin sultanısın, sultanı… Yalnızlık cenderesinde kıvrandıkçaYıktım ruhumun duvarlarını…Ama sen yine de içimden çıktın, üstelik çoğalarak…Yeniden ve bir…
-
Aşk Gelmişse Kapıma…
Yeşil, ahşap çerçeveli penceremdeyim, Elimde, yarım bıraktığım sigaram, Biraz tütün, biraz şarap, biraz da sen, Kulağımda bizim şarkımız; “Acı çekmek özgürlükse, özgürüz ikimiz de,” Hanginizle sarhoşum, bilmiyorum, Bildiğim tek şey; ne sizinle, Ne…
-
Oda’da, Beş Kişiydiler…
Oda’da beş kişiydiler.Havadan sudan sohbetin içinde kaybolmuş, kendilerinden geçmişlerdi. Derken, açık pencereden bir ses yükseldi, bir siluet belirdi aralıkta:“Balıklar sizin, afiyet olsun! Balkondaki masada, ellerinizden öperler.” Komşunun sesi yankılandığında, oda bir an için…
-
Kadeh
gitme kalgökyüzü ısmarlarım sanayanında birer kadeh de dağ esintisi uzaklara bakarız akrebi sen tutarsın yelkovanı benzamanı durdururuz birliktesusar da susarız balkondaki çiçekleri ben yetiştirdimnazlıdırlar birazhüzzam açarlar burda kitaplar var / burda yazdıklarımama sonra…
-
Nazım Hikmet’in 123. Doğum Gününe “Dört Güvercin”
Nâzım Hikmet’in 123. Doğum Gününe “Dört Güvercin”Murat Türkeş, Türkiye Yazarlar Sendikası Çanakkale Temsilciliği Atilla Coşkun, “Nâzım Hikmet Davaları Üzerine Genel Bir Değerlendirme” adlı yazısında (1), Nâzım Hikmet ile ilgili saptayabildiği davaların sayısının 11…
-
Karanlık Gündüze Hazır Ol!
Karanlık gündüze, hazır ol, hazır! Suların derinliği gibi, mağaraların karanlığı gibi, İnsanın derinleri de karanlık ve muammalıdır! O insan ki, yırtıcıdır; Karanlık gündüzlerin yaratıcısıdır. Hayatları ve ömürleri yutan derin karanlıkları, İşte o, insan…
-
Kırık-Dökük Ömür Menkıbesinin Yitik Kahramanı
Yitik kahramanı olup çıkarlar…Yitik kahramanı olup çıkarlar! Ömrü billah, hayat denen zorbanın kahrına, gazabına kurban gidip abonesi olan…Ceberrutun öfkesiyle, inadıyla ardından seyirtmesinden helak olup, hıltı çıkmış, soluğu kesilmiş…Hayat vurgunu, insan eskisi, telef ömür…
-
Rengini Kaybeden Dünya
Belki yarın, bu günden güzel olsun diye Dua ettim gecenin sahibine. Zor zamanlar beklerken bizi, Sabaha az yara ile çıkabilmek için. Bugün dedim, dünya yine çok karanlık; Gözlerimiz yoruldu baka baka siyaha. Halbuki…
-
Aradığım
Akşam olurGün kavuşur yatağına serilirGökyüzünde aradığım yüzündürAy gördüğümde yıldız yoksa yanındaGökyüzüyle paylaştığım hüzündürSağır tavanlar küs duvarlardaGarip ömrüm günden güne azalırGündüzler dövüşte kaldırımlarGeceleri kaderine küskündürKilime nakış olmuş bıraktığım anılarArada kaçık ilmek kördüğüm istasyonlarNe yeniden…
-
Teklif
Gelirsen Sözcük ararız gideceğimiz yerlerdeAğaçları ölümden koruyan İşe yarayan / iyileştirmede yarasını kıyıların Düşünsene Bizim de tuzumuz olur çorbada İyi kalpli öykülerle döneriz belli mi olurSincaplar, karıncalar haber verir geldiğimiziŞeker ve şiir dağıtırız…
-
Bir Martının Kanatlarında Sallıyorum Seni
Bir martınn kanatlarında sallıyorum seni, Saçların, mavi gökyüzüne çiziyor; aşkımızın ölümsüzlüğünü, Minik ellerin güneş topluyor, yarınlar için… Ve ellerim yanıyor, dokunan teninde.. İki damla özlem düşüyor kumsala… Ve martılar yine çığlık çığlığa Ve…
-
Öder, En Ağırından Diyeti…
Sanır mısın ki zaman,Don misali, hep durgun akan bir nehirdir?Böyle düşünenlerin hayal-i sükut ve hüsran dolu öykülerinde,Kanıtlanmıştır ki:Zaman, dinamik devinimiyle başlı başına bir enerjidir. Oldum olası, hep hareketli,Her hâlükârda hayatı yönlendirip kendine tabi…
-
Ölüme Köprü Olanlar
ÖLÜME KÖPRÜ VE ELÇİLİKLERDEAZRAİL KESİLİRLER, AZRAİL! Çözümsüzlüklerin tarifsizliğe kurban gittiği anların, hallerin, olayların kuşatmasında…Nafileliğin ve zamanın dişlileri arasında ezilip yok olan, hiçliğe savrulan ömürler…Tıpkı, karanlıklar ve gölgeler ormanında…Gün yüzüne hasret, balta girmemiş bir…
-
Gizemli Bumeranglarıyla, Geçmiştir İç İçe
Duyarsa yürek, açılır gönül gözü; Kanatlanır duygular, duru görüyle taçlanır ruh. Duru görüyle taçlanır, ruh! Bu hâliyle, daha güçlü, inançla, umutla bağlanır ömür hayata. Zorda güçlü, sevgide cömert, hoşgörülü. Doğası gereği ketumdur, sırdaş;…
-
Dinleniyoruz, Dinliyorlar
Soluk alışını,Ikınmanı, sıkınmanı,Nerede olduğunu, nerede olacağınıMerakla, hasetle dinliyorlar.Parazit karışıyor konuşmalarına,Sen arıza sanıyorsun. Ayağına taş dokunduğundaKader diyorsun bildiğin gibi;Kötülükse şeytan heybesine,İyilikse Allah’a…Güleyim mi, ağlayayım mı? Yakında gülmeyi yasaklarlarsa, şaşma.Dün efendilerinin adıydı, bugünlerdeBir sürü geometrik…
-
Anılarla Dolan, Yıllara…
Anılarla dolan, yıllarla zenginleşen,Olgunlaşan bir ömrün güzelliğinde… Yaşlılığında, yıllar kadar anı biriktiren,Sık sık kopan eski bir film gibi.Yıllara direnemediğini ele veren,Boyası sıyrılmış, yorgun bir kasnak,Ağır ağır sallanan başlar gibi avare dönen… Hayatın vurgun…
-
Aşkın İzinde
Şu garip halimi cem eyleyen, Ölmeden önce ölümü sevdiren, Yüreğime dokundun, elin değdi ya, Ölsem de artık gam nedir bilmem. Hangi dağın ardında olsan da sen, Mesafeler uzak, bin der demem. Hayalle aşıp…
-
Kutlu Olsun Bayramımız
Emanet verildi bize Cumhuriyet,Taşıyın, ötelere duyurun elbet.Sorumluluk ağır, görev de yüce,Kim feda olmaz ki, seve seve hep. Canla yoğrulmuş bu büyük emekler,Aydın olsun yollar, rahat edekler.Nesillere ışık, bir hediye bu,Cumhuriyet bizim, ona yürekler.…
-
Cumhuriyet
Bir okul çocuğunun kaldırdığı parmağının ucundaki parlayan bir ışıktır Cumhuriyet.Evlenen kızımın attığı ıslak imzada mürekkebinbıraktığı izdir Cumhuriyet.Maraton koşucusunun kucakladığı bitiş çizgisindeki nefestir Cumhuriyet…Kalaycının elindeki kaba sürdüğü nişadırın cızz diye çıkardığı ses,demircinin örsüne vurduğu…
-
Arkasından
Yanıyor katranı kazanıBir sümüklüyü bekler ikenZebani suratını asmışAteşine odun eklerken Hasretini çekenler suspusKorkudan sinkaf ediyorBaş sağlığını istemiyorYediğini inkâr ediyor Sağlığında da sevmemiştimGebermiş neden ağlayayım?Hasretini çekenler gelseYular takıp ta bağlar mıyım? Haydi, tez gidin…
-
Sevdiğimde
Sevdiğimi tam sevdimHilem hurdam yok benimO sebepten hainimHırlayanım çok benim Her tarafım yol olduDağım taşım kalmadıKışım bile hor olduBaşta karım kalmadı Söküldüm dikilmezimDöküldüm ekilmezimGörünür bilinmezimYar dedim de el oldu Yakıldım külüm nerdeAptal gözünde…
-
Şiirsiler
“Lodoslu kentin sokaklarındaYağarken kar umarsızcaBir gül koncasındaKanadı şiir” (S.15) Teması ne olursa olsun, bir şiir önce şiir olmalı. Ne yana çarparsa çarpsın şiire düşmeli söz. Bir şeyi anlatma, aktarma ve kanıtlama çabası şiirin…
-
Sen De Olabilirdin
“Olmak ya da olmamak” gibi OlabilirdinOlabilirdin okuryazar olmadan avukatDiplomasız vukuatÇürük kozalarınla babaOlabileceğin masal ülkesindeSende bir haller olabilirdinHattaYüzüklerin Efendisi KısmetKader, alın yazısıNasipOlmadınsaOldurmamışlardırCinlerBasmasaydın küleOlabilirdin Gemilerin çölde yüzerdiCennete kapılar açardınZokalarını yutan çok olurduBir yüzükleTahta oturur, payitahtOlabilirdinZam…
-
Umut
UmutsuzumUmut istiyorumYarından Yan yana yatan ölüler,İnsan ölüleri.Kopmuş organlarDallarda, damlarda.Savaş diyeceğimDiyemiyorum. DuvarDuvarlar varYıkık dökükDelik deşikBizim duvarlarımız… Sıra sıra tabutlar,Tabutlara sığmayanBebeler,Feryat figan ağlayanAnalar, babalarÇığlıklar, Bakıyorum etrafımaKimse yok,Bomboş sokaklar, Ölen kim?Öldüren Kim? Çiçek açmıyorTohum,ToprakTohuma durmuyor.Kanıyor,Yanıyor,Başkaldırıyor Ölen…
-
Unutulmamalı Ki…
Unutmamalı ki, hayat her zaman keyfimizin kahyası, Yahya olmaz…Marifet o ki,Hayatı sadece kahya Yahya’lığında değil,Pabuçlarımıza çakıl kaçıran Cabbar’lığında da sevebilmeliyiz, sevebilmeli…Nasıl insanların ceplerinde de yüzleri varsa, hatta çoksa,Hayat da, an gelip bize görünen…
-
Bilesin…
Gölge kadın… Karadeniz’in iki yakası gibiyiz, Aramızdaki deniz, aynı deniz, Gemiler, aynı gemi, Balıklar, aynı balık… Biraz deniz kokusu, biraz da sen Çekiyorum içime, Uzatıyoruz ellerimizi, yeniden deniyoruz… Dokunmanın kavuşmak kadar imkânsız olduğunu…
-
Uyumadım İşte…!
Ben yazmayı pek beceremem, dünya güzeli,Geceler beni kovalarken gelir aklıma birkaç kelime,Onu da sabahın yalnızlığında adını sayıklayarak noktalarım!Sabah vakti zil çalınca, söverek ayrılırım gecenin zalimliğinden. Sonra kızarsın, “Niye uyumadın?” diye,Uyumadım işte… Yağmurlar yüreğimde…
-
Dostluk Üzerine Felsefi Bir Deneme: Pir Sultan’dan Nazım Hikmet’e, Aristoteles’ten Yunus Emre’ye, Adam Smith’ten Âşık Veysel’e – Prof. Dr. Doğan Göçmen
Unutmak kolaydır suçlamak kolaydırAslolan beslenip bir gül fidanı gibiYaşamın yapraklarıyla geçmişin toprağındanBir gün bile yitirmeden bulutlar içindeGüneşin yolunuGeleceğe güller sunmaktırGeleceğe güller sunmaktır.Şükrü Erbaş Bilmezler yaşamayanlar,Nasıl korku verir sessizlik insana;İnsan nasıl konuşur kendisiyle;Nasıl…
-
Torunlara
Torunlar ki;Fidanlarımızın dallarıDallarının çiçeği yaprağı meyveleri Özür diliyorum torunlardanKara günler hazırladık onlaraOysa gökte şavkıyan yıldız Ay Güneş var Şimdilerde Ay yas içindeGüneş kızgınYıldızlar bir bir düşüyorDağlar yaylalar hüzünlü bahar Özür dilerim torunlardan Kimimiz…
-
Karanlıktan Korkma Çocuk (Portakaldan Dünya çocuk şiirleri kitabından)
Geceden korkuyordu çocukGüneş hiç gitmesinGökyüzü hiç kararmasın istiyordu…Ama kararlılıkla dönüyordu dünyaGeceler gündüzlereGündüzler gecelere bırakıyordu yerini.Sonra yine gündüzSonra yine gece…Gece başlıyordu cinlerPerilerGulyabanive sarı öküz öyküleri…Okulla yandı ilk ışıkBilimle aydınlandı geceler………………….. Not: Ne yazık ki…
-
Bir Eski Şarkı
Ne zaman onunla kırlara çıksakyağmur çiçeklerine gebe kalırdı bulutlar,yamaçlar yeşile yuvarlardı kendini.Savaş gemilerini yüzen çocuk bahçelerinedönüştürme oyunu oynardıkonunla bütün gün,ne çılgınlık. Yanlışlıkla yanağım yanağına değerdi,suç benimdi der, avuturdu beni,ve hep yanlışlıklayanağım yanağına…
-
Narin’in Oyuncukları
Bulutlar yalnız değil adam öldürürken, dereler de katıldı onlara Nazım Usta’m! Tavşanın tepesi dese biri bir vakit öncebelki de gülümserdim sevimliliğine. Eğertutmaz Deresi dese biri bir vakit öncebelki de bir hikâye uydururdu uslanmayan…
-
İsraf
(Nazım Usta’ya saygı ile) “BİR PROVOKATÖR ÜSTÜNDEHİCİV DENEMELERİ Sen çıkmadınçıkardılar karşıma seni!Kıllı, kara elleriyle tutup ensenigövdeni yerden bir karış kaldırdılar,sonra birdenbirebırakıp yereseni pantolonumun paçasına saldırdılar.Bir düşün oğlum,………………..” Diyebiliyorsan millete ahmakSanma cumhuriyetin verdi hakSeni…
-
Şiveydiz
Taze sarımsakla, soğanlaPişirilir etle, yoğurtlaKaynarsın irice (Antepli) nohutlaCanım çekti seni, Şiveydiz Yavaş yavaş pişer suyuylaYüzüne yayılır harıylaKuru yeşil nane yağıylaCanım çekti seni, Şiveydiz Sofraya gelirsin pilavlaKaynamış eti, süzme yoğurduylaLezzetin yayılır tabaklaCanım çekti seni,…
-
Duygular Şelale
“Nesini söyleyeyim canım efendim,Gayri düzen tutmaz telimiz bizim,Arzuhal eylesem deftere sığmaz,Omuzdan kesilmiş başımız bizim…”Şarkışlalı Serdari 200 yıl önce yazılmış bu sözler günümüze de cuk oturmuyor mu? Düzeni bozanlar öyle bozdular ki, artık düzen…
-
Kocanızı, Komşunuzu, Kendinizi Değil, Çocuğunuzu Koruyun!
Pirincin içindeki siyah taştan değil, beyaz taştan kork. Gün geçmiyor ki hepimizi derinden sarsan bir haberle karşılaşmayalım. Midemiz bulanarak, kalbimiz sıkışarak okuyoruz ve izliyoruz olan biteni.Peki ya tanık olanlar, yaşayanlar? Çocuklar… Ahh çocuklar!Kanayan…
-
Ayıp İklimi
Kim bilir,Belki de kısa bir yaşamı olacaktıNarin’in.Sadece o yaşamı çok görmediler,Öldüğünde önlüğü bile çok gördülerNarin’e.Kadınların ve küçük genç kızların Kaderlerini anımsatırcasına,Ona gelinlik ve duvak yakıştırdılar.Oysaki Narin okuyacaktı!Onun, okul önlüğüne, çantaya, deftere,Kitaplara ve renkli…
-
Sallamak
Gel yanlış anlama gayri sen beniBen sana salladım elma dalınıBoyun kısa, elin yetişmez gördümDutların dalını sana salladım Bak, ördekler kazlar sevinç içindeUçmuyor kargalar, nanik yapıyorNeşe içinde bal tadında dallarÖrdeklere değil, sana salladım Parmakta…
-
Hayat Denilen Bu Arenada…
Öyle bir curcuna ki bu arena…Hayat deniyor, bunun adına…Geçip gidiyor ömürler…Al takke, ver külahlıklarda…Altta kalanın canı çıksın nakaratlarının avamlığında…Sarılıyor hep makaralar, bobinler yeni baştan…Avaralıklarda ve aptallıklarda bir daha, bir daha…İnsanlığın dünden ve hayattan…