Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Toplum

Sen Kiminle Dans Ettiğini Biliyor Musun?

Kime, ne zaman söylediğini anımsamıyorum ama Başkan Erdoğan’ın karşısına dikilen kişiye şöyle dediğini hiç unutmuyorum:
“Sen kiminle dans ettiğini biliyor musun?”
Başkan Erdoğan’ın sözünü ettiği dans; ne tango, ne vals, ne de Ça-Ça-Ça’ydı!
Zaten Erdoğan bu dansların hiçbirini bilmezdi!
Başkan Erdoğan’ın ima ettiği danslar şunlardı:
Kafeslemek, tongaya düşürmek, madik atmak, mantara bastırmak, zokayı yutturmak, kumpas kurmak, üç kâğıda getirmek, çakma kaset üretmek.

Değerli Dostlar,
Şu kişiler sırayla Başkan Erdoğan’la dans etmeye yeltendiler:
Ahlat Abdullah Gül, Dümbelek Bülent Arınç, Andavallı Ahmet Davutoğlu, Çaylak Ali Babacan.
Peki, sonları ne oldu?
“Bir varmış, bir yokmuş” oldu!

Değerli Dostlar,
Başkan Erdoğan’la dans etmek isteyen ana muhalefet partisi CHP ortaya çıktı. Dersimli Kemal’i öne sürdüler.
Dersimli Kemal kurnaz tilkiydi; önce meydana Osmanlı sevdalısı, şeriatçı Ekmelettin İhsanoğlu’nu soyundurdu. Çoğunluğu okumuş, aklı başında olduğu iddia edilen CHP seçmeni tıpış tıpış sandığa gidip oyunu verdi.
Başkan Erdoğan, şeriatçı Ekmelettin’i kolayca dans pistinin dışına itti!
İkinci denemesinde Dersimli Kemal, “Gel buraya Muharrem!” diye haykırarak Çakal Muharrem İnce’yi öne sürdü. Ancak bu da fiyaskoyla sonuçlandı, çünkü Başkan Erdoğan, dans etmek için piste çıkan Muharrem İnce’yi saraya susuz götürdü, susuz geri getirdi!
Başkan Erdoğan’la dans etmek için son fırsatı kullanan Dersimli Kemal, “Cumhurbaşkanı adayı benim!” diyerek racon kesti. Alevi oluşunun aleyhinde kullanılacağını biliyordu. Bu engeli aşmak amacıyla yayınladığı videoda, Alevi bir ailenin çocuğu olarak doğduğu için elinde olmayarak Alevi olduğunu neredeyse özür dileyerek anlattı, izleyenleri ağlattı!
Henüz bilmediği bir gerçek vardı: Yalnız CHP’li olmayan seçmenlerin bir bölümü değil, kendi partisi CHP’nin içindeki çok okumuş cahil bir kitle de Alevi karşıtıydı!
Başkan Erdoğan’ın dans pisti dışına fırlattığı Dersimli Kemal, partinin kurultayında evine yolcu edildi!
Dersimli Kemal, kiminle dans ettiğini bilmiyordu; öğrendiğinde ise artık çok geç olmuştu!

Değerli Dostlar,
CHP’nin Başkan Erdoğan’la dans etme arzusu hiç dinmiyordu.
Çok geçmeden yeni bir aday buldular.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Cumhurbaşkanı ben olacağım!” diyerek sahneye fırladı.
Milyonların, yüz binlerin toplandığı mitinglerde, önce ceketini sonra kravatını çıkarıp kollarını sıvadı ve Başkan Erdoğan’a seslendi:
“İşte buradayım! Sana meydan okuyorum! Gücün yetiyorsa bana gel, arkadaşlarımı bırak! Gencim, seni yeneceğim! Hodri meydan!”
Peki, sonra ne oldu?
Kiminle dans ettiğini hiç ama hiç bilmeyen Ekrem İmamoğlu, şimdilerde Silivri’den mektuplar yazıyor!

Değerli Dostlar,
Günümüzde CHP’nin umudu, Genel Başkan Özgür Özel.
Özgür Özel, doğuştan sahip olduğu kurnazlıkla Başkan Erdoğan’la hemen dans etmeye girişmedi, sonraya bıraktı.
“Yumuşama” dediği bir süreci başlatarak, aklınca, Başkan Erdoğan’ı yumuşatmaya çalıştı. Saraya gitti, Başkan Erdoğan’ın CHP Genel Merkezi’ni ziyaret etmesini sağladı.
Meydanlara sığmayan halkı gördükçe özgüveni artan Özgür Özel, artık Başkan Erdoğan’la dans etmeye hazır olduğunu sandı.

Değerli Dostlar,
Başkan Erdoğan, yaşadığı sürece Saray’da kalmak istiyor. Ancak bunu sağlamak için Anayasa’nın değişmesi gerekiyor. Bunun için de terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı DEM’in oylarına ihtiyaç var.
İşte bu durumda Başkan Erdoğan yeni bir oyun kurdu. Oyun kurmada kimse eline su dökemezdi!
Başkan Erdoğan ortaya yeni bir kavram attı: “Terörsüz Türkiye”
Başkan Erdoğan, CIA–MOSSAD ajanı Devlet Bahçeli’yi kullanarak, terörist elebaşı Öcalan’a davetiyeler çıkarttı! Silah bırakması karşılığında tüm PKK teröristlerine af çıkarılacaktı!
Bu büyük ve riskli bir operasyondu. Yalnız AKP’yle olmazdı.
Başkan Erdoğan, bu riskli operasyonun yolunu açacak bir “Terörsüz Türkiye Komisyonu” kurdurdu. Mecliste temsil edilen siyasi partilerin tümü, CHP de dâhil, bu komisyona üye verecekti.
Özgür Özel, önce bazı şartlar öne sürerek sanki geri duruyormuş gibi yaptı ama çok geçmeden 10 üye vererek Komisyon’a katılacağını ilan etti!

Değerli Dostlar,
11 siyasi partinin katıldığı 50 üyeli Komisyona;
Başkan Erdoğan, “Terörsüz Türkiye Komisyonu” dedi.
PKK’nın uzantısı DEM, “Kardeşlik ve Barış Komisyonu” adını verdi.

Değerli Dostlar,
Bu komisyonun gerçek adını sizlere ben vereyim:
“Türk Milletine Suikast Düzenleme Komisyonu”
Bu komisyona 10 üye vererek katılan CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel, vermiş olduğu kararı şöyle savundu:
“Biz bu komisyona Katolik nikâhını kıymıyoruz!”
Müslüman mahallesinde Katolik nikâhından söz eden Özgür Özel’e cevabımız şudur:
Siz bu komisyonla imam nikâhı kıydınız!
Komisyonda, abdesthane ibrikleri gibi dizildiniz!

Değerli Dostlar,
Türk milletine suikast düzenleyenlerle aynı safta yer alan Özgür Özel’in CHP’sini, Atatürkçü CHP’liler bağışlayabilirler mi?

Yılmaz Dikbaş
31 Temmuz 2025, Perşembe
0532 233 31 52

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir