
İyilik ve Kötülük
iyilik ve kötülük
(iyi ve kötü değil, ipoteklidir onlar, sahiplidir)iyi görünmez faydaya, (de ki: ruh)
kötü ise görünür faydaya teşne? değil mi? (şey/et/cisim)iyiliği, batıniye kast edip,
basitçe iyi hissiyat diye anlamlandırmak yerli olur,
kötülüğü de maddi faydaya yakıştıralım,
hülasa: eşyaya, cisme!Tam burada bir istisna var,
aklınıza geldiyse şimdilik susunuz,
yeri gelecek ve açacağım o faslı,
eğer ki açılmazsa,
biliniz ki
yoktur o,
yoktur.Evren enerjiden mürekkep ve/fakat henüz kullanılamaz halde,
deyelim ki: yasak!
neden?
Tanımlıyor ama ulaşamıyoruz,
neden?çile/bedel/nefes/zikir/anfetamin değil beklenti,
proses, başlatmanı bekliyor sadece.
Tek kural var: elinde ne varsa yürüyeceksin onunla,
ki o, gözlerinden aynaya akseden yegâne yegâneliğindir,
gözün değil, gözünden yansıyan rezonanstır o!
“önünde/masada değil, elinde”Doping yasak.
no doping, yes dopaming (uyak)Kıymetlinden caymanı bekliyor sadece,
en ve yegâne kıymetlinden vazgeçmeni!Durun, hemen paranoyaya bağlayıp “kalk gidelim” yapmayın ha,
kastım o değil, asla!Kastım: cisme tapmaktan ve/ya hizmet etmekten cay diyor sana, bağır bağır.
Dinlenmişler “iman” diyor buna, anlatamıyor, “iman et, sus!” diyor!
“Yaradana teslim ol.”Ben anlatacağım şimdi size:
Korkarsan,
başı da sonu da,
eni de konu da,
hepi de topu da,
gördüğün de göreceğin de,
bu cismânî sahnedir,
teleftir sonun, vesselam!Ama korkmazsan,
ne cenneti ne edeni,
kitaplara sığmaz,
zavallı cismânî bedeninin hafsalası almaz.
Konu ödül ve/ya ceza kadar sığ değil,
konu: netice’dir.
Neticeden kasıt:
sonraki fazda alacağın hâl’dir.
Ama şu kesindir ki,
daha da ne çimen kokusudur bileceğin,
ne meltem esintisi,
ne de su serintisi!Aynadaki aksin kibridir bu hâl.
Oysa sen akis değilsin,
ki,
sen,
asilsin!Ayna dediğin hepi topu, mahv-ı mutlak cismine yan/sı!
Sen cisminden mürekkepsen, kahrın mutlak!
Cismin senden mürekkepse, vebalin itlak!Hop, sakiiin… Sanki bir şey dedim gibi mi geldi,
klişe ahkâmlar mı sökün etti zihnine!
Kışkışla onları hemen, çabuk kovala, kovala.
Sakin olun ciğerler, bir kahve alıp geliyorum.
Çok oldu başlayalı, az kaldı toparlıyoruz.
İki normal nefes al, (derin değil, normal)
yazıyı bir defa daha oku,
ben geldim geleceğim,
az sabır.biiiir tek ses var elinde,
yeganemiz: ses,
tını,
titreşim!
Dinle,
kulak kesil,
topyekûn kulak olmaklığına uyan!
Hangi hâlde vınlıyorsun,
hangi hâlde zınlıyorsun?Çünkü sesi gözleyemez algı,
evirip çevirip boyayamaz,
ses iplemez ne beyni,
ne algıyı,
ne omurilik soğanını,
ne de kulağı,
ne örsü,
ne özengiyi.Söz’le eyleşe duran uyur…
Ses’i ardına koyan ulur…İşte o ses,
Aaaah o ses,
sesleniiir,
se-se-ses’leniiiiiiir,
sil-sil-silkeleeeer,
tir-tir-tir-titreştiriiiir,
atomu,
elektronu,
olanı (cisim),
olmayanı! (eter)
o yanı,
bu yanı,
her yanı!
O yani,
yani,
O! (etik)Söz gönlüne ket,
Ses ruhuna bereket…
Ezbey

